Kasten Öldürme Suçu

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Ceza Hukuku

Kasten Öldürme Suçu Eskişehir Ceza Hukuku Avukatı tarafından | 29 Aralık 2023 tarihinde yazıldı.

Kasten Öldürme Suçu

Kasten öldürme suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ikinci kısmında, Kişilere Karşı Suçlar bölümünün Hayata Karşı suçlar kısmında düzenlenmiştir.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNUN UNSURLARI

Esas olarak kasten öldürme suçunun unsurlarını maddi unsur, manevi unsur ve hukuka aykırılık olarak üç başlık altında sayabiliriz.

a) Kasten Öldürme Suçunda Maddi Unsur, Fiil

Kasten öldürme suçu, serbest hareketli, neticeli ve ani suçlar arasındadır. Suç, bir insanın bir başka insanı öldürme iradesi ile hareket etmesiyle ve mağdurun ölümüyle meydana gelir. Öldürme kastıyla ve bilinçli olarak hareket eden failin, mağduru ne şekilde öldürdüğünün bir önemi yoktur. Ölüm neticesinin meydana gelmesiyle birlikte suç tamamlanmış olur. Kasten öldürme suçunda ölüm olayının suç fiilinden hemen sonra gerçekleşmesi şart değildir.

Failin fiilinin tamamlanmasıyla birlikte mağdurun yaralanması, ancak ölüm olayının meydana gelmemesi halinde, kasten öldürme suçu meydana gelmeyecektir. Bu örnekte fail, öldürme kastıyla hareket ettiğinden dolayı kasten yaralama suçunun da meydana gelmemiş olacağı açıktır; burada işlenmiş olan suçun kasten öldürmeye teşebbüs olduğunun kabulü gerekir.

b) Kasten Öldürme Suçunda Manevi Unsur, Kusur

Failin, suç fiilini meydana getirmesinde kusurlu olması gerekmektedir. Bu nedenle failin olay esnasındaki kastı incelenmektedir. Kasıt, failin yaptığı hareketi bilinçli olarak yapması ve ölüm neticesini bilerek ve isteyerek bu neticenin gerçekleşmesi için gerekli suç fiilini yerine getirmesidir.

Kast

Kasten öldürme suçu nedeniyle yapılan yargılamalarda, failin kastının tespiti önem arz etmektedir. Suçun kasten öldürme suçu mu, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu mu, taksirle öldürme suçu mu yoksa olası kast ile öldürme mi olduğunun tespiti, cezanın tayini açısından gereklidir.

Kasten öldürme suçunda kasıtı belirlerken fail ile mağdur arasındaki ilişki , failin şahsi geçmişi, olay esnasında mağdurun vücudunda meydana gelen yaraların sayısı ve yeri, failin fiilini işlerken kullandığı araçlar gibi dışarıdan algılanabilir niteliğe sahip her şey tartışma konusu edilebilir. Bu nedenle her somut olay ayrı değerlendirilmelidir. Ayrıca failin, olayın meydana gelmesi sonrasındaki davranışları da kastın tespitinde önemlidir.

c) Kasten Öldürme Suçunda Hukuka Aykırılık

Hukuk sistemimizde hukuka uygunluk nedenleri ;

Kanun hükmünün yerine getirilmesi(TCK md. 24/1),
Meşru müdafaa(TCK md. 25/1),
Hakkın kullanılması
İlgilinin rızası (TCK md. 26)
Zorunluluk hali(TCK md. 25/2). Ancak zorunluluk halini salt bir hukuka uygunluk nedeni olarak düşünmek yanlış olacaktır. CMK madde 223/3-b. maddesi gereği zorunluluk halinin kusurluluğu ortadan kaldıran bir cezasızlık hali olduğunu belirtmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

d) Kasten Öldürme Suçunda Fail, Mağdur, Suçtan Zarar Gören ve Hukuki Konu

Kasten öldürme suçunda hukuki konu yaşama hakkıdır. Yaşama hakkı, hukuki literatürde mutlak haklardan biri olarak nitelendirildiği için kişinin üzerinde tasarrufta bulunma hak ve yetkisi söz konusu değildir. Dolayısıyla mağdur, failden kendisini öldürmesini talep ediyor olsa bile failin davranışı kasten öldürme suçu teşkil edecektir.

Kasten öldürme suçunun faili herkes olabilir. Hatta kasten öldürmeye elverişli fiili yerine getiren kişi isnat yeteneğinden yoksun olsa dahi kasten öldürme suçunun faili olarak kabul edilir. Yalnızca bu durumda ceza verilmez, güvenlik tedbiri uygulanır.

Kasten öldürme suçunun mağduru, kasten öldürülen kimsedir. Suçtan zarar gören ise ölenin yakınlarıdır.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNUN NİTELİKLİ HALİ

Türk Ceza Kanunu 82. Maddede, kasten öldürme suçunun nitelikli hali yer almaktadır. Kasten öldürme suçunun nitelikli hallerinden biri ile işlenmesi halinde verilecek ceza arttırılır.

Kasten Öldürme Suçunun Tasarlayarak İşlenmesi

Kasten öldürme suçunun tasarlanarak işlenmesi halinde, verilecek ceza oranı artmaktadır. Tasarlama kavramından, önceden plan yaparak kişiyi öldürmek anlaşılabilir.

Yerleşik yargısal kararlarda kabul edildiği ve tereddütsüz bir şekilde uygulandığı üzere, tasarlamadan söz edilebilmesi için; “Failin, bir kimsenin vücut bütünlüğü veya yaşam hakkına karşı eylemde bulunmaya sebatla ve koşulsuz olarak karar vermiş olması, düşünüp planladığı suçu işlemeden önce makul bir süre geçmesine ve ulaştığı ruhi sükûnete rağmen bu kararından vazgeçmeyip sebat ve ısrarla fiilini icraya başlaması ve gerçekleştirmeyi planladığı fiili, belirlenmiş kurgu dâhilinde icra etmesi” gerekmektedir.

Kasten Öldürme Suçunun Canavarca Hisle Veya Eziyet Çektirerek İşlenmesi

Canavarca hisle öldürme, sırf öldürmüş olmak için öldürme, ölenin acı çekmesinden zevk duymak için öldürmedir. Eziyet çektirerek öldürme ise ölümü meydana getirme bakımından zorunlu olmayan ve ölüme takaddüm eder vahşice hareketler olup sanığın öldürme kastının yanında işkence ya da eziyet çektirme kastının da bulunması gerekmektedir.

Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silâh kullanmak suretiyle öldürme

Bu suçun genel tehlike yaratmak suçu ile karıştırılmaması gerekmektedir. Öldürmenin genel tehlike yaratmak ya da tehlikeli araçlar kullanılmak suretiyle işlenmesi, bu suçun nitelikli hâli olarak tanımlanmıştır.

Genel tehlike yaratmak, başlı başına bir suç oluşturmaktadır. Genel tehlikeye sebebiyet verme suçunun oluşabilmesi için ölüm veya yaralama ya da malvarlığına zarar verme gibi bir neticenin meydana gelmesi gereksizdir. Bu nedenle, kasten öldürme suçunun genel tehlike yaratmak suretiyle işlenmesi hâlinde, hem genel tehlike yaratma suçu hem de kasten öldürme suçu birlikte gerçekleşmiş olmaktadır. Fikri içtima hükümleri uygulanmak suretiyle bu durumda kişiye daha ağır cezayı gerektiren kasten öldürme suçundan dolayı cezaya hükmetmek gerekecektir. Ancak, bu bent hükmüyle söz konusu durum, kasten öldürme suçunun nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir.

Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı işlenmesi

Suçun nitelikli halinde, suçun faile yakın olan kimselere karşı işlenmesi aranmaktadır. Bu suçun üvey anne-baba yada üvey kardeşe karşı işlenmesi durumunda nitelikli hal uygulanmaz.

Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi

Kasten öldürme suçunun çocuğa karşı, yani 18 yaşından küçük kimseye karşı işlenmesi halinde suçun nitelikli hali uygulanacaktır. Nitekim beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kimseden anlaşılması gereken; akıl hastalığı, bedensel özrü olan kimseler, çok yaşlı ve kendini savunamayacak durumda olan kimseler anlaşılmaktadır.

Gebe olduğu bilinen kadına karşı işlenmesi

Suçun nitelikli halinin oluşabilmesi için failin, mağdurun gebe olduğunu bilmesi gerekmektedir. Failin mağdurun gebe olduğunu bilerek öldürme kastı ile hareket etmesi, suçun nitelikli halini oluşturur.

Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle işlenmesi

Mağdurun yerine getirdiği kamu görevi sebebi ile öldürülmüş olması suçun nitelikli halini oluşturur. Kamu görevini ifa ettiği sırada farklı sebeplerle öldürülen kimse için suçun bu nitelikli halinden söz edilemez.

Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla işlenmesi

Bir suçun gizlenmesi, suçun delillerinin ortadan kaldırılması veya suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürme eyleminin gerçekleştirilmesi durumunda suçun nitelikli hali oluşacaktır.

Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle

Bu bent 08.07.2015 tarihinden sonra maddeye eklenmiştir dolayısıyla bu tarihten sonra işlenen suçlarda uygulanacaktır. Failin kasıtlı olarak bir suçu işlemeye karar vermesi ve bu suçu işleyememiş olması ve suçu işleyememekten duyduğu kızgınlık neticesiyle kasten birini öldürmesi gerekmektedir. Bu bendin uygulanmasında iki önemli husus vardır. Öncellikle gerçekleştirilmek istenen fiilin kasıtlı bir suç niteliğinde olması ve suçun icra hareketlerine başlanmış olup, tamamlanmamış olması gerekmektedir. Bu nokta fail amaç suça teşebbüs ve nitelikli kasten öldürme suçu için ayrı ayrı sorumlu tutulacaktır.

Kan gütme saikiyle işlenmesi

Toplum nezdinde kan davası olarak tabir edilen kan gütme saiki ile kasten öldürme suçunun işlenebilmesi için; fail, intikam hissi ile hareket etmeli ve öldürme eylemini bir görev bilinci ile gerçekleştirmelidir. Failin kasten öldürme eylemini, önceden öldürülen bir yakınının intikamını almak için gerçekleştirmesi gerekmektedir. Haksız tahrik oluşması halinde kasten öldürme suçunun bu nitelikli hali uygulanmaz.

Töre saikiyle işlenmesi

Töre saikiyle öldürmeden bahsedilebilmesi için, öncelikle mağdurun “toplumda genel olarak benimsenmiş olan bir davranış veya yaşam biçimine aykırı davranmış olmasının, ikinci olarak bu aykırı davranışın “ölümle” cezalandırılması gerektiğinin o toplumda yaşayanlar tarafından beklenen bir tepki olduğunun kabul edilebilmesinin, üçüncü olarak ise öldürme fiilinin fail tarafından toplumun öldürme beklentisinin yönlendirmesiyle sırf aykırı davranışın cezalandırılması görevi üstlenilerek işlenmesinin,

” şart olduğu, burada “toplumdan” kastedilenin “tüm ülke” olabileceği gibi “köy, mahalle, geniş aile gibi” küçük bir topluluk da olabileceği, “töre saikiyle öldürme” suçunun oluşması açısından bunlar arasında fark bulunmadığı, “töre” kavramıyla sık sık karıştırılan “namus” kavramının ise “bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet, doğruluk, dürüstlük” olarak tanımlandığı, bu anlamda, töre ile namusun benzer ancak farklı kavramlar oldukları, törenin belli koşullarda namusu da içine alan üst bir kavram olarak ortaya çıkabileceği durumlar var ise de, diğer koşulların bulunmadığı hallerde, sırf kişilerin sübjektif namus anlayışından, kıskançlıktan, cinsel arzu ve isteklere karşılık alamamaktan, kınamaktan, hoşlanmamaktan,

tasvip etmemekten, söz geçirememekten kaynaklanan öldürme fiillerinin “töre saikiyle öldürme” olarak nitelendirilemeyeceği, aynı şekilde, toplumun tasvip etmediği veya kınadığı davranışları işleyenlerin ya da yaşam biçimini tercih edenlerin öldürülmesi” biçiminde gerçekleştirilen her fiilin de toplumdaki öldürme beklentisi açıkça ortaya konulmadan”,

sırf bu nedenle “töre saikiyle öldürme” olarak değerlendirilemeyeceği, buna göre, “töre cinayeti ile namus cinayetinin” aynı kavramlar olduğunun söylenemeyeceği, zira, suçta ve cezada kanunilik prensibi ile ceza hukukundaki kıyas yasağının, “töre saikiyle öldürme” suçunun uygulanma alanını bu şekilde genişletmeye izin vermeyeceği anlaşılmaktadır. (Yargıtay 1.Ceza Dairesi 2017/2867 E., 2019/3167 K.)

KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS SUÇU

Kasten öldürmeye teşebbüs, fail tarafından insan hayatına kasten son vermeye elverişli bir hareket icra edilmesine rağmen ölüm sonucunun gerçekleşmemesi halinde söz konusu olur. Kasten öldürme suçu, neticesi hareketten ayrılabilen ve bu nedenle teşebbüse elverişli bir suç tipidir. İnsan hayatına son vermeye yönelen eylem nedeniyle mağdur öldüğü takdirde fail kasten öldürme suçu nedeniyle cezalandırılmaktadır.

Öldürme kastıyla hareket edilmesine rağmen mağdurun yaşaması halinde ise fail, kasten öldürme suçuna teşebbüs hükümleri çerçevesinde cezalandırılmaktadır. Örneğin, öldürme kastıyla hareket ederek silahla veya bıçakla mağdura darbe vuran fail mağdurun ölümüne yol açmamışsa (TCK m.81 veya TCK m.82 ve TCK m.35’e göre) kasten öldürmeye teşebbüs hükümleri gereği cezalandırılacaktır.

Uygulamada, fail tarafından işlenen fiilin “kasten yaralama suçu” mu yoksa “kasten insan öldürmeye teşebbüs” mü olduğu konusunda mahkeme kararlarına yansıyan oldukça ciddi tartışmalar yaşanmaktadır. Kasten yaralama suçu ile kasten öldürmeye teşebbüs suçu arasındaki ayırıcı temel nokta her bir suçun manevi unsurunun, yani kastın farklılığıdır. Kasten yaralama suçunda daha hafif sonuç (darp ve yaralama) istenilmiş olup daha ağır sonuç (ölüm) fail tarafından istenilmiş değildir. Fail, daha ağır sonucun, yani ölümün, gerçekleşmesini istediği takdirde, kastının insan öldürmeye yönelik olduğu kabul edilir ve fail kasten öldürme suçuna teşebbüs nedeniyle cezalandırılır.

Ceza hukukunda suça teşebbüs, işlenmesi amaçlanan bir suçun kanunda yazılı icra hareketlerine başladıktan sonra failin iradesi dışındaki sebeplerle suçun tamamlanamamasıdır. (TCK md.35). Kasten öldürmeye teşebbüs iki şekilde meydana gelir:

Fail, icra hareketlerine başlamış, ancak elinde olmayan nedenlerle icra hareketleri yarıda kalmış ise kasten öldürme suçuna teşebbüs edilmiş olur.

Fail, icra hareketlerini tamamlamasına rağmen failin iradesi dışındaki engel bir sebepten neticenin meydana gelmemesi halinde de kasten öldürmeye teşebbüs edilmiş olur.

Kasten öldürme suçuna teşebbüsün cezası; suça teşebbüs hükümlerini düzenleyen TCK m.35 ile insan öldürme suçunu düzenleyen TCK m.81 (basit öldürme) veya TCK m.82 (nitelikli öldürme) hükümlerinin birlikte uygulanmasıyla hesaplanmaktadır.

Kasten Öldürme Suçunun İhmali Davranışla İşlenmesi

Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir. İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin; Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanunî düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması, Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması gerekir.

Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hâllerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.

Kasten Öldürme Suçu Ve Cezası

Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. Kasten öldürme suçunun; tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek, yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silâh kullanmak suretiyle, üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı, çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, gebe olduğu bilinen kadına karşı, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla, kan gütme saikiyle, töre saikiyle, işlenmesi hâlinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Kasten Öldürme Suçunda Haksız Tahrik

Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on sekiz yıldan yirmi dört yıla ve müebbet hapis cezası yerine on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” şeklinde ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenmek suretiyle, kişiye haksız fiilin etkisi altında işlediği suçtan ötürü verilecek cezadan belli bir oranda indirim yapılması öngörülmüştür.

TCK’nın 29. maddesinde yer alan haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir:

  • Tahriki oluşturan bir fiil bulunmalı,
  • Bu fiil haksız olmalı,
  • Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
  • Failin işlediği suç, bu ruhi durumun tepkisi olmalı,
  • Haksız tahrik teşkil eden eylem mağdurdan sadır olmalıdır.
  • Ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik, failin haksız bir tahrikin yarattığı hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında hareket ederek bir suç işlemesini ifade eder.

Kasten Öldürme Suçunun Temel Halinin Cezası (TCK m.81)

Kasten öldürme suçu ve cezası basit halinin cezası “müebbet hapis cezası” dır. TCK m.53/1 hükmü uyarınca kişi kasten işlediği suçlar dolayısıyla hak mahrumiyetlerine tabi tutulmaktadır ki bunlar; kamu görevi ile atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, siyasi hakları kullanmaktan, velayet, vesayet veya kayyımlığa ilişkin bir haktan vs. yoksun bırakma gibi yaptırımlar olabilir.

Kasten Öldürme Suçunun Nitelikli Hallerinin Cezası (TCK m.82)

Kasten öldürme suçunun nitelikli halinin cezası “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” dır. Aynı olayda birden fazla nitelikli halin birleşmesi halinde faile birden fazla değil tek ceza verilir. Örneğin, tasarlayarak ve ayrıca gebe olduğu bilinen bir kadına karşı işlenen kasten öldürme suçunda faile tek ceza, ağırlaştırılmış müebbet verilecektir. Ayrıca, TCK’da 43. Maddede düzenlenen zincirleme suç hükümleri, kasten öldürme suçunda uygulanmayacaktır. Dolayısıyla birden fazla nitelikli kasten öldürme suçunun varlığı halinde her biri için ayrı ayrı cezalara hükmolunacaktır.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının müebbet hapis cezasından farkı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile buna ilişkin tüzükte belirtilen sıkı güvenlik rejimine göre düzenlenen hapis cezası olmasıdır. Kasten adam öldürme suçuna teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on üç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Kasten adam öldürme suçunda, haksız tahrik ya da nefsi müdafaa gibi durumların bulunduğu hallerde cezada ya indirim yapılacak ya da ceza verilmeyecektir.

Kasten Öldürme Suçunun Özel Görünüşleri

Teşebbüs

Kasten öldürme suçunun tamamlanabilmesi ölümün gerçekleşmesine bağlıdır. Failin öldürme için hareketini tamamlaması sonucunda failin elinde olmayan nedenlerle ölümün gerçekleşmemesi durumunda teşebbüs durumundan söz edilecektir.

Kasten öldürme suçu, mağdurun ölümü ile birlikte tamamlanır. Hareket ile netice arasında bir zamanın geçmiş olması önemli değildir. Ancak bu durumlarda nedensellik bağının tespiti zorlaşabilir. Doğrudan doğruya bir insanı öldürmeye yönelik elverişli herhangi bir hareketin yapılmasıyla birlikte fail teşebbüs alanına girmiş olur. Cezada yapılacak indirim bakımından artık icra hareketlerinin tamamlanıp tamamlanmadığına değil, o ana kadar yapılan hareketlerin suçun konusu olan yaşama hakkına yönelik ortaya çıkardığı zarar veya tehlikeye bakılacaktır.

İştirak

Öldürme suçunun başkalarına iştiraki halinde, bu kişilerin eylemleri de aynı değerlendirmeye tabi tutulacaktır. Kasten öldürme suçu, iştirak hallerinin hepsine elverişlidir. Ancak iştirak iradesi olmayan failin eylemini bağımsız olarak değerlendirmek gerekecektir. Suçun nitelikli halinin iştiraki için ise TCK’nın 40.maddesi birinci fıkrasının ikinci cümlesi “Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalanmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.” hükmüne göre değerlendirilecektir. Nitelikli hali bilerek suça katılan kişiye nitelikli hal sirayet edecektir. Bilme unsuru eksik kaldığı takdirde kasten öldürmenin nitelikli haline katılma söz konusu olmayacaktır.

İçtimaı

Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesi 1. fıkrası gereğince, “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya” hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak aynı maddenin 3. fıkrasında; “Kasten öldürme (…) suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz” ifadesi yer aldığı için kasten öldürme suçlarında müteselsil suç hükümleri uygulamamaktadır.

Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesi 2. fıkrası gereğince; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” ifadesine karşın aynı maddenin 3. fıkrasında yer alan; “Kasten öldürme (…) suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz” ifadesi gereğince, inceleme konusu suç açısından aynı neviden fikri içtimaı hükümleri de uygulanamaz.

Türk Ceza Kanunu’nun 44. maddesinde ise, fikri içtimaı hükümleri düzenlenmektedir. Yer alan bu düzenleme, “işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır” şeklindedir. Burada dikkat edilmesi gereken, işlenen tek bir fiil ile birden fazla ve farklı nitelikte suçun oluşmasıdır. Böyle bir durumda faile bu suçlardan en ağır olanının cezası verilecektir. Kasten öldürme suçunda da, fikri içtimaı hükümleri uygulama alanı bulmaktadır.

Öte yandan, tek bir fiil ile birden fazla suçun oluşmasına sebebiyet verilmiyor da bir suçu işlemek için birden fazla fiil icra ediliyorsa ve bu icra edilen fiillerin hepsi ayrı suçların doğmasına sebep oluyorsa; fail gerçekleştirdiği bütün fiillerden ve bu fiillerin sebep olduğu bütün suçlardan cezalandırılmalıdır. Bir başka deyişle, fail yaşanan somut olayda ne kadar ceza hükmünü ihlal etmiş ise o kadar suçtan cezalandırılır. Faile verilen bu cezalar toplanarak infaz edilmektedir. Bu işleme gerçek (maddi) içtimaı denir.

Kasten Öldürme Suçunda Gözaltı Hali

Gözaltı hali, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 96. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre; Gözaltı süresi, 24 saattir. Bu 24 saat haricindeyse kişinin yakalanmasından itibaren hâkim önüne çıkarılana kadar 12 saatlik yol süresi mevcuttur. Başka bir deyişle, gözaltı süresi toplamda 36 saati geçemez. Savcı tarafından gözaltı kararı verilebilmesi için bunun soruşturma için gerekli olması lazımdır ve kişinin suç işlediğine dair şüpheyi ortaya koyan somut deliller bulunmalıdır.

Birden fazla kişinin bir şekilde karıştığı (3’ten fazla) ve olayın çözülmesi için birden fazla kişi hakkında işlem yapılması gereken durumlarda, 24 saatlik sürenin, cumhuriyet savcılığınca toplamda 3 gün daha uzatılması mümkündür. Ancak bu uzatma her seferinde 1 gün için yapılabilmektedir. Sürenin sonu geldiğinde, cumhuriyet savcısı ya tutuklanması için, ya da adli kontrole tabi tutulması için sulh ceza hâkimine sevk eder veya salıverme kararı verir.

CMK madde 91/4 hükmü, gözaltı ile ilgili olarak özel bir düzenleme öngörmektedir. Burada, gözaltı kararını yalnızca cumhuriyet savcısının verebiliyor olması kuralına önemli bir istisna getirilmiştir. Kolluk amiri 24 saate kadar ve kamu düzenini bozacak toplumsal olaylar sırasında 48 saate kadar gözaltı kararı gözaltı kararı verir ve bu sürenin sonunda cumhuriyet savcısına haber verir. Yani cumhuriyet savcısına haber verilmeden önce, bu süreler boyunca gözaltında kalabilecektir.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan bu düzenlemelere göre kasten öldürme suçunda Cumhuriyet Savcısı’nın gözaltı kararı vermesiyle gözaltı halinin gerçekleşmesi mümkündür.

Kasten Öldürme Suçunda Tutukluluk Hali

Tutuklama en ağır koruma tedbiridir. Tutuklama, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinde ve devamında yer alan hükümlerde düzenlenmiştir. Tutuklama kararını, sadece hâkim verebilmektedir. Savcının veya kolluk amirinin tutuklama kararı vermesi, hukuken hiçbir şekilde mümkün değildir. Tutuklama her zaman ihtiyari bir tedbirdir. Muhakemenin yürütülmesinde esas olan sanığın/şüphelinin tutuksuz olmasıdır, dolayısıyla tutuklama her zaman bir istisna niteliğinde olan koruma tedbiridir ve bunun uygulanmasının zorunlu tutulduğu bir hal kanunen yoktur. Olayda muhakeme şartı varsa, tutuklama kararı verebilmek için bunun gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Tutuklama kararının verilebilmesi için, tutuklamanın somut koşulları bulunmaktadır. Bu koşullar;

Kuvvetli suç şüphesi bulunmalıdır.
Bir tutuklama nedeni bulunmalıdır.
Tutuklama, somut olayda orantılı bir tedbir olmalıdır.
Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.

Kasten öldürme suçunda, tutuklama kararı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinde de yer aldığı üzere verilebilecek bir karardır.

Kasten öldürme suçu ile ilgili tutukluluk süresi CMK 102/2 uyarınca en fazla 2 yıldır. Zorunlu hallerde bu süre 3 yıl uzatılabilir. Bu süreye istinaf ve temyiz süresi dahil değildir.

Kasten Öldürme Suçunda Şikayet Süresi

Takibi şikayete tabi olan suçlar Türk Ceza Kanunu’nda açık bir şekilde düzenlenmiştir. Bu şekilde TCK’da düzenlenen suçlarda şikayete tabi olduklarına dair bir düzenleme bulunmuyor ise, söz konusu suçlar şikayete tabi suçlar değillerdir. Kasten öldürme suçunun TCK 81-82 ve 83. maddelerinde yer alan düzenlemelerde, şikayete tabi olduğu yönünde bir ibare bulunmadığından; kasten adam öldürme suçu soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi bir suç değildir.

Kasten Öldürme Suçunda Zamanaşımı

Türk Ceza Kanunu uyarınca kasten öldürme suçunun 81. madde de düzenlenen temel şekli için zamanaşımı süresi 25 yıldır ancak nitelikli halinin gerçekleşmesi durumunda bu süre 30 yıl olacaktır.

Kasten Öldürme Suçunda Görevli Mahkeme

Kasten öldürme suçunun basit halinde de nitelikli halinde de görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir. Kasten öldürmeye teşebbüs suçunda ise yetkili mahkeme teşebbüste, son icra hareketinin gerçekleştirildiği yer mahkemesidir.

 

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Ceza Hukuku kategorisinde yer alıp, Ceza Hukuku Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.