Ceza Hukukunda Suça Katılma İştirak

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Ceza Hukuku

Ceza Hukukunda Suça Katılma İştirak Eskişehir Ceza Hukuku Avukatı tarafından | 7 Kasım 2021 tarihinde yazıldı.

Ceza Hukukunda Suça Katılma İştirak

Suça iştirak Türk Ceza Hukukunda, bir kişi tarafından işlenebilecek bir suçun aralarında anlaşmak suretiyle fikir ve eylem birliği içerisinde birden fazla kişi tarafından işlenmesidir. Türk Ceza Kanununun 40.maddesi uyarınca suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır. Buna karşılık suça iştirakten sorumlu tutulabilmek için işlenen suçun en azından teşebbüs aşamasına ulaşmış olması gerekmektedir.

Suça İştirakten Bahsedebilmek İçin Gereken Şartlar:

  • Birden çok fail olmalı,
  • İşlenecek suçun icrai hareketlerine başlanmış olmalı,
  • Faillerin suçun konusu üzerinde fiili hakimiyetleri bulunmalı,
  • İhmali veya icrai bir hareket olmalı,
  • Failler aralarında anlaşarak hareket etmeliler
  • Tamamlanmış bir suç olmamalı

Suça iştirak  Türk Ceza Kanunu’nun 37 ve 41. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu suça iştirak hallerinde “faillik” ve “şeriklik” şeklinde bir ayrıma gitmiştir. Fail işlenen suçtan doğrudan sorumlu iken şeriklerin suçtan doğan sorumlulukları doğrudan değildir. Suça iştirak ancak kasıtlı işlenen suçlarda söz konusu olabilecektir. Taksirle işlenen suçlarda suça iştirakten bahsetmek mümkün değildir. Bu durumda her bir failin kendi işlediği suç oranında sorumluluğu doğmaktadır.

TCK madde 37’de düzenlenen faillik “müşterek faillik” ve “dolaylı faillik” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır:

Madde 37-

(1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.

(2) Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına kadar artırılır.

Müşterek Faillik Suretiyle Suça İştirak : Suçun oluşması için suçun işlenmesine katılan her bir failin eyleminin zorunlu yardımına ihtiyaç duyulması halinde söz konusu olur. Müşterek faillik bakımından önemli olan suça katılanların fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurmasıdır.

Dolaylı Faillik Suretiyle Suça İştirak : Burada kişinin başkasını araç olarak kullanarak suç işlemesi hali söz konusu olur. Dolaylı fail, asıl fail gibi cezalandırılır.

Müşterek failliğin oluşabilmesi için birlikte gerçekleşmesi gereken iki şartın mevcuttur:

  • Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır.
  • Failler suçun işlenişine birlikte hakimiyet kurmalıdır.

T.C. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 15.09.2015 Tarih ve  2013/823 Esas – 2015/278 Karar sayılı kararı “Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı “fail” konumundadır. Fiil üzerinde ortak hakimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır. Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır. Buna göre her müşterek fail, suçun icrasına ilişkin etkin, fonksiyonel bir katkıda bulunmaktadır.”

Dolaylı faillik söz konusu olabilmesi için kişinin başkasını araç olarak kullanarak suç işlemesi gerekmektedir. Dolaylı fail, suçun icrai hareketlerine katılmaz ancak suçun icrai hareketlerini gerçekleştiren kişinin üzerinde hakimiyet kurmak suretiyle cezai sorumluluğu asıl fail gibi olmaktadır.

Dolaylı failin suçun işlenmesinde araç olarak kullandığı kişinin kusur yeteneği olmayan kişiler olması halinde verilecek olan ceza 1/3’ten 1/2’ye kadar arttırılmaktadır.

Türk Ceza Kanunu’nda yapılan ayrımın ikincisi ise şerikliktir. İşlenmiş olan suçlarda şeriklerin sorumluluğu fail gibi doğrudan olmayıp bağlılık kuralı çerçevesinde dolaylı olarak ortaya çıkmaktadır. TCK madde 38 ve 39’da düzenlenen şeriklik “azmettirme” ve “yardım etme” olmak üzere iki şekilde düzenlenmiştir.

Madde 38-

(1) Başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır.

(2) Üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme halinde, azmettirenin cezası üçte birden yarısına kadar artırılır. Çocukların suça azmettirilmesi halinde, bu fıkra hükmüne göre cezanın artırılabilmesi için üstsoy ve altsoy ilişkisinin varlığı aranmaz.

(3) Azmettirenin belli olmaması halinde, kim olduğunun ortaya çıkmasını sağlayan fail veya diğer suç ortağı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmi beş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine on beş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına hükmolunabilir. Diğer hallerde verilecek cezada, üçte bir oranında indirim yapılabilir.

Madde 39-

(1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, on beş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.

(2) Aşağıdaki hallerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:

  1. a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.
  2. b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.
  3. c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak.

Suça Azmettirme Suretiyle İştirak: Suç işleme konusunda henüz bir düşüncesi olmayan bir kişinin başka bir kişi tarafından ikna veya başka bir suretle bu suçu işlemeye karar vermesinin sağlanmasıdır. Suça azmettirme bir nevi suç ortaklığıdır. Azmettiren kişi, suç oluşturan eylemi gerçekleştirecek kişinin karar almasında önemli bir rol üstlenmesi sebebiyle azmettiren de işlenen suçun cezası ile cezalandırılır. Suça azmettirmenin üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle olması halinde olması halinde azmettirenin cezası üçte birden yarısına kadar arttırılacaktır. Azmettirilenin çocuk olması halinde yine uygulanacak ceza üçte birden yarısına kadar arttırılacak olup üstsoy veya altsoy ilişkisi aranmayacaktır. Azmettirenin kim olduğunun belli olmaması halinde, kim olduğunun ortaya çıkmasını sağlayan fail veya diğer suç ortağı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmi beş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine de on beş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına hükmolunabilir. Diğer hallerde ise uygulanacak cezada, üçte bir oranında indirim yapılabilir.

Suça Yardım Etme Suretiyle İştirak: Halihazırda suç oluşturan eylemi gerçekleştirmeye karar vermiş olan kişinin suçu işlemesine maddi veya manevi katkıda bulunmak suretiyle suça yardım etme suretiyle iştirak oluşmaktadır. Suça yardım eden kişinin müşterek failden farkı asıl fail ile fiil üzerinde ortak bir hakimiyetinin olmamasıdır. Türk Ceza Kanunu’nun 39. maddesinde düzenlenen kanun hükmünde yer alan 2. fıkranın a bendi manevi yardımı tanımlarken; b ve c bendi maddi yardımı tanımlamaktadır. Eskişehir ağır ceza avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

T.C. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 18.04.2019 Tarih ve 2017/664 Esas –  2019/347 Karar sayılı kararı aynen Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Zira müşterek faillikte aranan en önemli unsurlardan birisi, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hâkimiyetinin bulunmasıdır” şeklindedir.

Suçun işlenmesine yardım eden kişiye uygulanacak ceza şu şekilde olacaktır; işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde 15 yıldan 20 yıla, müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilecek olup diğer hallerde ise işlenen suça uygulanacak cezada yarısı oranında indirim yapılır. Ancak yarısı oranında indirim yapılacak hallerde uygulanacak ceza en fazla 8 yıl olacaktır. Eskişehir ağır ceza avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize ceza hukuku alanında hizmet vermekteyiz.

İştirak Halinde İşlenen Suçlar Gönüllü Vazgeçme:

TCK madde 41 kapsamında düzenlenmiştir. Buna göre iştirak halinde işlenen suçlarda, sadece gönüllü vazgeçen suç ortağı gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanmaktadır. Bunun yanı sıra suçun gönüllü vazgeçenin gösterdiği gayret dışında başka bir sebeple işlenmesi veya suçun gönüllü vazgeçenin bütün çabasına rağmen işlenmiş olması hallerinde de gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanacaktır.

T.C. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.09.2015 Tarih ve 2013/823 Esas – 2015/278 Karar sayılı kararı Kardeş olan sanıkların olay öncesi maktul ile yaşadıkları tartışmadan sonra sanık E.’in maktulü kastederek “ben buna dalacağım” şeklinde söyleyip eve giderek bıçak alıp dönmesi, sanıkların maktulü bulmak için sokakta birlikte aramaları, maktulü tanık S.’ın kullandığı araçta görünce birlikte durdurmaları, sanık E.’in maktulü bıçaklamaya başladığı esnada ağabeyi olan sanık E.’in de tanık S.’ın müdahale etmesine engel olması, daha sonra da iri yapılı maktulü bıçaklama eylemi bitinceye kadar kolundan ve omzundan tutması, sanık E.’in bıçaklamayı bırakınca sanık E.’in de maktulü bırakıp olay yerinden birlikte kaçmaları gözönüne alındığında, sanıkların olayın başlangıç ve gelişimine göre birlikte suç işleme kararlarının olduğu, sanık E.’in kasten öldürme suçunun icrasında üstlendiği rol ile suçun işlenmesine sağladığı katkının öneminin 39. maddesinde düzenlenen yardım etme sınırlarını aştığını ve iş bölümü içerisinde gerçekleşen davranışlarının diğer sanığın fiilini tamamlaması nedeniyle suçun işlenişi üzerinde diğer sanıkla birlikte hâkimiyet kurduğu anlaşılmakla, kasten öldürme suçuna 5237 sayılı TCK’nın 37. maddesi kapsamında müşterek fail olarak katıldığının kabulü gerekmektedir.”

T.C. Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 30.04.2014  Tarih ve 2014/309 Esas – 2014/2551 Karar sayılı kararı Sanık R. ile maktulün yaklaşık üç seneden beri sanık R.’a ait arazi üzerine kurdukları tavuk çiftliğini işlettikleri, işyerinin ruhsatının maktul adına olduğu, olay tarihinden önce maktul ile sanık R. arasında maktulün çiftliğin kazancından gerektiği kadar ödeme yapmadığı gerekçesiyle husumet bulunduğu, sanık R.’ın bu nedenle maktulü gıyabında öldürmekle tehdit ettiği, olay günü sanık R.’ın diğer sanıklarla beraber tavuk çiftliğinin yanında bulunan bostana karpuz toplamaya gittiklerinde arabasını tamir etmeye çalışan maktulü gördükleri, sanık R.’ın maktulün yanına giderek alacak verecek meselesi yüzünden maktulle tartışmaya başladığı, diğer sanıklarında kavgaya katılarak sanıklar O. ve B. A.’nin sopayla maktule vurdukları, sanık R.’ın bu sırada tavuk çiftliğinde bulunan kendisine ait av tüfeğini alarak olay yerine geldiği ve tüfeği diğer sanık O.’a verdiği, tüfeği gören maktulün kaçmaya başladığı, sanık O.’ın da elindeki tüfekle maktulü takip edip, tarla içerisinde yakın mesafeden ateş ederek maktulü karın bölgesinden vurarak öldürdüğü olayda;

Olay öncesi ve olay sırasındaki eylemleri birlikte dikkate alındığında sanık R.’ın maktulü öldürmeye karar vermiş olan sanık O.’ın kasten öldürme eylemine öldürme kararını teşvik ve takviye ederek ona silah temin etmek suretiyle TCK.nın 39. maddesi kapsamında yardım eden olarak katıldığı anlaşıldığı halde, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde 5237 sayılı TCK.nın 38/1 maddesi kapsamında azmettiren olarak cezalandırılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.”

T.C. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin  09/06/2016 Tarih ve 2015/29258 Esas –  2016/13780 Karar sayılı kararı Sanığın, aralarında husumet bulunan kardeşleri … ile … arasındaki tartışma sırasında her hangi bir taraf lehine olmaksızın, alaycı bir biçimde “hadi kavga edin, kozlarınızı paylaşın da görelim” şeklindeki sözlerinin 5237 Sayılı TCK’nin 39/2-a maddesindeki suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek niteliğinde bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde sanığın suça yardım etme nedeniyle mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.”

T.C. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.12.2019 Tarih ve 2015/874 Esas – 2019/710 Karar sayılı kararı TCK’nın 39. maddesinin birinci fıkrasında yardım edenin “işlenen suçun cezası” ile cezalandırılacağı belirtilmiştir. TCK’da yardım edenin fail için öngörülen ceza ile cezalandırılacağı şeklinde bir ifade yer almayıp, “işlenen suçun cezası” ile cezalandırılacağı belirtildiğine göre, yardım edene ceza tayin edilirken failin cezası ölçü olarak alınmayacaktır. Diğer bir ifadeyle Kanun, yardım edenin sorumluluğu yoluna gidilebilmesi için fail tarafından suçun kanuni tanımında yer alan fiilin gerçekleştirilmiş olmasını aramakla beraber, suça katılanın cezasını asli faile bağlı tutmamıştır. Zira “işlenen suçun cezası”, “faile verilecek ceza” ile aynı anlama sahip değildir. Bundan anlaşılması gereken şudur: Eğer yardım eden bizzat kendisi fail olarak suç işlemiş olsaydı kendisine ne ceza tayin edilmesi gerekli idiyse o ceza tayin edilecektir. Elbette ki yardım eden olarak suça katıldığı için kanunun öngördüğü oranlarda cezası bir indirime tabi tutulacaktır.”

Saygılarımızla

Eskişehir Ceza Avukatı Oğuz Özdemir 

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

 

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Ceza Hukuku kategorisinde yer alıp, Ceza Hukuku Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.