Cinsel saldırı suçu ve cezası

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Hukuk Bülteni

Cinsel saldırı suçu ve cezası Eskişehir Hukuk Bülteni Avukatı tarafından | 2 Şubat 2022 tarihinde yazıldı.

Cinsel saldırı suçu ve cezası

Cinsel saldırı suçu Türk Ceza Kanunu’nun 102.maddesinde düzenlenmiştir. TCK madde 102/1 Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir şeklindedir.

Cinsel saldırı suçu Türk Medeni Kanununa göre ergin sayılan yani on sekiz yaşını bitirmiş olan kişilere karşı işlenebilmektedir.

Cinsel saldırı suçu mağdurun vücut dokunulmazlığının ihlal edilmek suretiyle işlenebilmekte olup söz konusu ihlalin bir süre devam etmesi gerekmektedir. Kısa süren bir temas olması halinde cinsel saldırı suçunun unsurları oluşmamış sayılabilmektedir.

Söz konusu suçta mağdur erkek veya kadın olabilir, herhangi bir cinsiyet, renk, ırk, sosyal statü ayrımı bulunmamaktadır.

Ölmüş bir kimse ile gerçekleşen cinsel ilişki cinsel özgürlüğe karşı işlenmiş suç sayılmayıp ölüye kötü muamele sayılmaktadır. Ancak suça konu fiilin açıkta yapılması halinde alenen hayasız hareket suçu oluşmaktadır.

Cebir veya tehdit ile söz konusu suçun işlenmesi hallerinde cebir veya tehdidin suçun işlendiği zaman boyunca yürütülmesi şart olmayıp yalnızca suçun başlangıcında işlenmesi yeterlidir. Ancak cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır (TCK m. 102/4).

Failin hakkında cinsel saldırı suçundan soruşturma veya kovuşturma yapılabilmesi için mağdurun şikayeti gerekmektedir. Cinsel saldırı suçunun işlenmesi sonucunda fail ile mağdurun evlenmesi davanın düşürülmesine veya ertelenmesine neden olmaz.

Cinsel Saldırı Suçunun Ağırlaştırıcı Nedenleri

  • Fiilin vücuda organ veya sair cisim sokulması suretiyle işlemesi,
  • Fiilin silahla işlenmesi,
  • Fiilin birden fazla kişi tarafından işlenmesi,
  • Mağdurun beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişi olması,
  • Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi,
  • Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından işlenmesi,
  • İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi.

Cinsel Saldırı Suçunun Netice Sebebiyle Ağırlaşmış Halleri

Suçun netice sebebiyle ağırlaşmış halleri mağdurun ölmesi veya mağdurun bitkisel hayata girmesidir. Söz konusu haller taksir ile işlenebilmektedir. Ağırlaştırıcı hallerin varlığında suçun soruşturulması veya kovuşturulması şikayete bağlı olmaksızın re’sen yapılmaktadır.

Cinsel Saldırı Suçunun Cezası

Suçun temel hali olan cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl edilmesi halinde fail beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (TCK m. 102/1-1.cümle) Suça konu cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde verilecek ceza iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olacaktır. (TCK m. 102/1-2.cümle) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.

Suçun;
a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,
d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır. Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

Eskişehir ağır ceza avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize ceza hukuku alanında hizmet vermekteyiz.

Cinsel saldırı suçu ve cezası ile ilgili diğer makalemize ulaşmak için tıklayınız.

Çocuğun cinsel istismarı suçu ve cezası ile ilgili makalemize ulaşmak için tıklayınız.

Cinsel Saldırı Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları

TC Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 05.03.2020 Tarih ve 2019/6840 Esas – 2020/1784 Karar sayılı kararı “Anılan düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, bir olayda teşebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi için sanığın işlemeyi kastettiği suçla ilgili icra hareketlerine doğrudan doğruya başlayıpta elinde olmayan nedenlerle eylemini tamamlayamamış olması gerektiği ve buna göre somut olayda kendisinde zeka geriliği bulunan mağdureyi kaldığı eve götürerek cinsel eylemlerde bulunan sanığın, organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel saldırı suçunu işlemesine engel harici bir neden olmaksızın kendiliğinden eylemine son verdiğinin tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında ilk derece mahkemesince 5237 sayılı TCK’nın 36. maddesinde yer alan gönüllü vazgeçme düzenlemesi de nazara alandığında sanığın eyleminin nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs olmayıp, vazgeçme anına kadar gerçekleşen kısmının cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesinden dolayı anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi kanuna aykırıdır.”

TC Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 16.03.2017 Tarih ve 2014/7582 Esas – 2017/1413 Karar sayılı kararı “Oluşa uygun kabule göre olay günü sanığın, sokakta yürümekte olan mağdurelerin arkalarından yaklaşarak bacak ve kalça kısımlarını sıkmak şeklinde gerçekleşen ve ani hareketle yapılıp süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kalan eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 102/1. maddesinde yer alan basit cinsel saldırı suçunu oluşturup anılan maddede öngörülen 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasının alt ve üst sınırları nazara alınıp mahkemece gerekçe gösterilerek sanık hakkında teşdiden 2 yıl 6 ay hapis cezası tayin edilmiş ise de, hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58’nci maddesiyle yeniden düzenlenen 5237 sayılı TCK’nın 102’nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde “cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmedileceğinin” kabul edilmesi karşısında, mahkemece belirlenecek temel cezanın üst sınırının 7 yıldan 5 yıla indirilmesi sebebiyle anılan düzenlemenin lehe olduğu gözetilerek önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, bozmayı gerektirmiş.” Avukat Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize Eskişehir ve civar illerde avukatlık hizmeti vermekteyim.

TC Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 23.06.2016 Tarih ve 2015/5704 Esas – 2016/6287 Karar sayılı kararı “olay gecesi sanığın, aynı yerde birlikte çalıştığı otuzbir yaşındaki katılanla birlikte iş çıkışı yürüyerek evlerine gittikleri sırada ani hareketle katılanın kalçasına dokunmak suretiyle gerçekleştirdiği eylemin sarkıntılık düzeyinde kalması nedeniyle suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 102/1. maddesinde yer alan basit cinsel saldırı suçunu oluşturup anılan maddede öngörülen 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasının alt ve üst sınırları nazara alınıp mahkemece gerekçe gösterilerek sanık hakkında teşdiden 2 yıl 6 ay hapis cezası tayin edilmiş ise de, hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58’nci maddesiyle yeniden düzenlenen 5237 sayılı TCK’nın 102’nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde “cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmedileceğinin” kabul edilmesi karşısında, mahkemece belirlenecek temel cezanın üst sınırının 7 yıldan 5 yıla indirilmesi sebebiyle anılan düzenlemenin lehe olduğu gözetilerek mahkemece yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Sanık hakkında eylemine uyan TCK’nın 102/1. maddesi gereğince tayin edilen 2 yıl 6 ay hapis cezası aynı Kanunun 62/1. maddesine göre 1/6 oranında indirildiğinde 2 yıl 1 ay yerine 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle cezanın eksik tayini, Bozmayı gerektirmiştir.”

TC Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 13.01.2014 Tarih ve 2013/9127 Esas – 2014/54 Karar sayılı kararı “Olay tarihinde sanığın mağdureyi takip ederek evinin giriş kapısının önünde mağdureyi zorla dudağından öpüp vücudunu ellerken mağdurenin bağırması üzerine, cebindeki çakı bıçağını çıkarıp susması için mağdurenin karnına dayayarak mağdureden susmasını istemesi üzerine mağdurenin bağırmaya devam etmesi ile olay yerinden ayrılması şeklinde gelişen olayda sanığın mağdurenin karnına bıçak dayaması eyleminin basit cinsel saldırı suçunun unsuru olduğu olduğu gözetilerek sanığa basit cinsel saldırı suçundan tayin edilecek cezanın TCK.nın 102/3-d maddesi uyarınca arttırılması yerine yazılı şekilde tehdit suçundan ayrıca hüküm kurulması, Kanuna aykırıdır.”

Saygılarımızla

Eskişehir Ceza Avukatı Oğuz Özdemir 

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde yer alıp, Hukuk Bülteni Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.