Güveni kötüye kullanma suçu ve cezası
Güveni kötüye kullanma suçu ve cezası ( emniyeti suiistimal suçu ) , muhafazası veya belirli bir şekilde kullanılması için kendisine zilyetliği devredilen malı devralan şahsın, zilyetliğin devri amacı dışında kendisinin veya başkasının yararına olarak malı kullanması veya zilyetliğin devri olgusunu inkar etmesidir.
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, zilyetliği devreden ile devralan arasında mevcut olan hizmet ilişkisinin kötüye kullanılması suretiyle güveni kötüye kullanma suçu işlenmesi halinde meydana gelir. Güveni kötüye kullanma suçu ve cezası ile ilgili TCK ve Yargı kararlarını inceleyebilirsiniz.
Güveni kötüye kullanma suçu ve cezası
Makale İçeriği Neleri İçerir?
- Zilyetliğin devir amacı dışında kullanılması şeklindeki basit güveni kötüye kullanma suçu (TCK md. 155/1),
- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma (TCK md. 155/2),
- Meslek veya sanat nedeniyle emniyeti suistimal (TCK md. 155/2),
- Ticaret sebebiyle güveni kötüye kullanma (TCK md. 155/2),
- Başkasının mallarını yönetmek yetkisi çerçevesinde tevdi ve teslim edilen mallar ile ilgili emniyeti suistimal (TCK md. 155/2).
Güveni kötüye kullanma suçunun basit şekli şikayete tabi olup şikayet süresi suçun işlendiği ve failin öğrenildiği tarihten başlamak üzere 6 aydır.
Suçun nitelikli hali şikayete bağlı değildir. Suçun nitelikli halinde dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Müşteki zamanaşımı süresi içinde her zaman şikayet hakkını kullanabilir.
Yine Güveni kötüye kullanma suçu ve cezası uzlaşmaya tabi suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında suç vasfının ortaya çıkması halinde öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Şartları
Sözleşme İlişkisi
Zilyetlik
Haksız Yarar Sağlama
Sözleşme ilişkisi
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için malın mülkiyet hakkı sahibi ile zilyet arasında hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisi olmalıdır. Fail ile mülkiyet hakkı sahibi arasında geçerli bir sözleşme ilişkisi yoksa suçun şartları oluşmaz. Sözleşme yazılı olabileceği gibi sözlü şekilde de yapılabilir. Sözleşmenin hukuken geçerli ve hukuka uygun bir sözleşme ilişkisi olması, suçun şartlarının vücut bulması için zorunludur. Eskişehir güveni kötüye kullanma suçu ve cezası ile ilgili olarak Eskişehir en iyi ceza avukatlarından bilgi alabilirsiniz.
Zilyetlik
Zilyetlik, bir kimsenin taşınır veya taşınmaz mal üzerindeki fiili hakimiyeti olarak tanımlanabilir. Zilyetlik hakkına sahip kişiye “zilyet” denilmektedir. Zilyetlik, mülkiyete göre geniş bir kavramdır, çünkü bir kişi malın mülkiyet hakkı sahibi olmasa bile malın zilyedi olabilir.
Emniyeti suistimal suçunun oluşması için malın zilyetliğinin suçu işleyen kişiye devredilmesi gerekir. Zilyetliği devredilen mal, taşınır veya taşınmaz bir mal olabilir. Taşınır mal, “misli bir mal” (aynısı olan mal) ise zilyetliği devredilen malın misli olan herhangi bir mal geri mal sahibine teslim edilemezse suç oluşur.
Suçun meydan gelmesi için zilyetlik, suçu işleyen kişiye rızai bir şekilde “bizzat” devredilmesi gerekir. Zilyede bizzat teslim edilmemiş bir malda tasarruf edilmesi halinde başka suçlar meydana gelir.
Fail, zilyetliğin devir amacı dışında tasarrufta bulunmalı veya bu devir olgusunu inkâr etmelidir. Malın sahibi olan kişi , zilyetliği belli bir şekilde kullanılmak üzere zilyet olan kişiye devreder. Zilyet, malı sahibine geri teslim edene kadar devir amacına uygun kullanırsa suç oluşmaz. Ancak, zilyet malı devir amacı dışında kullanırsa, kendisine teslim edilen malı malın sahibiymiş gibi satar, rehneder, tüketir, değiştirir, bozar vb. şekillerde tasarrufta bulunursa güveni kötüye kullanma suçu oluşur.
Haksız Yarar Sağlama
Güveni kötüye kullanılması suçunun meydana gelmesi için failin haksız yarar sağlaması şart değildir. TCK 155. maddede zilyetliğin kötüye kullanılması veya devir olgusunun inkar edilmesi suretiyle “kendisinin veya başkasının yararına olarak” mal üzerinde tasarrufta bulunulması halinde cezalandırılmaktadır. Her ne kadar maddede geçen “yararına olarak” ifadesi, failin haksız bir yarar elde etmesi gerektiği intibaı uyandırsa da, bu suç tipinde failin somut bir yarar sağlaması şart değildir. Suçun işlenmesiyle somut bir zarar oluşması da şart değildir. Zilyetlik konusu malda zilyetliğin devir amacı dışında tasarrufta bulunulması veya devir olgusunun inkar edilmesi suçun vücut bulması için yeterlidir.
Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma (TCK 155/2)
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, suçun nitelikli şekillerinden biridir. TCK md. 155/2 hizmet nedeniyle güvenin kötüye kullanılması halinde suçun cezasını daha ağırlaştırmıştır.
Malın mülkiyet hakkı sahibinin zilyet ile kurduğu sözleşme, hizmet ilişkisi şeklinde ise hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu meydana gelir. Taraflar arasındaki hizmet ilişkisinde bir süreklilik olmalıdır. Sürekli bir ilişki olmadan zilyet, malın mülkiyet hakkı sahibinin geçici bir talebini yerine getirirken suçu işlerse, suçun basit şekli meydana gelir. Ayrıca suçun konusu olan hizmet ilişkisinin bir ücret veya bu mahiyette sayılabilecek bir çıkar karşılığında kurulması gerekir.
Ticaret İlişkisi Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu
TCK, ticari güven ilişkisinin kötüye kullanılmasını suçun nitelikli şekli olarak kabul etmiştir. Şirketler arasında yapılan taşıma sözleşmeleri, eser sözleşmeleri gibi sözleşmeler nedeniyle bir ticari ilişki kurulabilmektedir. Ticari ilişkinin gereği olarak bir mal zilyede teslim edildiğinde malın tasarruf amacı dışında kullanılması ticaret ilişkisi nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturur.
Meslek veya Sanatın İcrası Gereği Kendisine Bırakılan Eşya Üzerinde Güveni Kötüye Kullanma
Bazı mesleklerin icrası güven ilişkisi çerçevesinde bir malın teslim edilmesine bağlıdır. Mesleği icra eden kişiye teslim edilen mal üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunulursa, mesleğin icrası gereği kendisine bırakılan eşya üzerinde güveni kötüye kullanma suçu oluşur.
Başkasına Ait Malları Yönetme Yetkisi Çerçevesinde Tevdi ve Teslim Edilen Mal Hakkında Güveni Kötüye Kullanma
Başkasına ait malları yönetme yetkisi çerçevesinde tevdi ve teslim edilen malların tasarruf amacına aykırı bir şekilde kullanılması veya tevdi ve teslim olgusunun inkar edilmesi halinde suçun bu hali oluşur. Güveni kötüye kullanma suçu ve cezası ile ilgili Yargıtay kararlarını inceleyebilirsiniz.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu ve Cezası (TCK 155)
Suçun temel şekli basit Güveni Kötüye Kullanma suçunun cezası , 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezasıdır.
Suçun nitelikli halleri işlenirse, yani hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, meslek ve sanat, ticaret ilişkisinden kaynaklanan güveni kötüye kullanma veya başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında güveni kötüye kullanma hallerinde güveni kötüye kullanma suçu cezası, 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasıdır.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Özellikleri
Soruşturma Usulü
Güveni kötüye kullanma suçunun temel şekli şikâyete tabidir. Ancak 155/2’de düzenlenen nitelikli hale ilişkin soruşturma re’sen yapılır. Güveni kötüye kullanma suçu ve cezası ile ilgili olarak Eskişehir ceza avukatlarından bilgi alabilirsiniz.
Kovuşturma Usulü
Cumhuriyet savcılığı tarafından yapılan soruşturma neticesinde görevi kötüye kullanma suçunun işlendiğine ilişkin yeterli delil bulunması halinde kamu davası açılır. Sanığın güveni kötüye kullanma suçunu işleyip işlemediğini suçun unsurlarını dikkate alarak karar verir. Güveni kötüye kullanma suçu ve cezası ile ilgili kovuşturma aşamasında bir avukattan hukuki yardım almanızı tavsiye ederiz.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Görevli Mahkeme
5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 12. Maddesi uyarınca güveni kötüye kullanma suçu Asliye Ceza Mahkemesinin görevi dahilindedir. Güveni kötüye kullanma suçu ve cezası Asliye ceza mahkemesinde görülmektedir.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Yetkili Mahkeme
5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 12. maddesine göre suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir. Örneğin Güveni kötüye kullanma suçu Eskişehir ilinde işlenmiş ise görevli ve yetkili mahkeme Eskişehir Asliye ceza mahkemesidir. Güveni kötüye kullanma suçu ve cezası ile ilgili Eskişehir ceza avukatlarından bilgi alabilirsiniz.
Güveni kötüye kullanma suçu ve cezası yargı kararı
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/25613 E. 2016/2245 K. sayılı kararı;
Katılanın, arsalarını satması için Ankara 40. Noterliğinin 13.06.2005 tarih ve 22699 yevmiye numarasıyla sanığa vekaletname verdiği, sanığın almış olduğu vekaletname kapsamında suça konu taşınmazları satarak bedellerini aldığı halde katılana vermeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Katılanın aşamalarda değişmeyen ifadesinde, sanığın vekalete istinaden satmış olduğu taşınmazların bedellerini kendisine vermediğini ve sanık ile arasında alacak-borç ilişkisi bulunmadığını belirterek şikayetçi olması, sanığın imar çalışmaları karşılığında katılandan alacağı olduğunu bu nedenle söz konusu parayı vermediğini söyleyerek atılı suçu kabul etmemesine karşın,
katılan tarafından açılan tazminat davasında bu hususu ispat edememesi nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve hukuk davasının da Yargıtay incelemesi sonucunda onandığının anlaşılması karşısında, eylemin subüta erdiği ve sanığın yüklenen suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, somut olaya uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Ceza Hukuku kategorisinde yer alıp, Ceza Hukuku Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır. Bu Makale Eskişehir Ceza Hukuku Avukatı Oğuz Özdemir tarafından onaylandı!