Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçesi

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Ceza Hukuku

Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçesi Eskişehir Ceza Hukuku Avukatı tarafından | 21 Ekim 2022 tarihinde yazıldı.

Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçesi

Tutuklama kararına itiraz dilekçesi mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılması için yazılmaktadır. Tutuklama kararı, suç işlediğine ilişkin kuvvetli şüphe taşıyan kişilerin, kaçmasını ve delilleri karartmasını önlemek için alınan koruma tedbirlerinden bir tanesidir. Kanunda yazan tutuklama nedenlerinin birinin varlığı halinde kişinin tutuklanması mümkün olabilmektedir. Tutuklama kararı, ister soruşturma aşamasında isterse kovuşturma aşamasında olsun mutlaka bir hakim tarafından verilmektedir. Bu kapsamda soruşturma aşamasında tutuklama kararı Sulh Ceza Hakimliği, kovuşturma aşamasında ise ceza davasının açıldığı mahkeme tarafından verilmektedir.

Tutuklama Sebepleri Nelerdir ?

Tutuklama kararının verilebilmesi için kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller ile CMK’ da belirtilen tutuklama nedenlerinin varlığı aranmaktadır. CMK da aranan tutuklama nedenleri; şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların bulunması ve delilleri yok etmeye, gizlemeye, değiştirmeye, tanık veya mağdur üzerinde baskı yapmaya yönelik davranışlarda bulunmasıdır. Ancak her durumda, işin önemi, verilmesi gereken ceza veya güvenlik tedbiriyle ölçülü olmazsa, tutuklama kararı verilemeyecektir. Tutuklama kararına itiraz dilekçesinin gerekçeli ve düzgün yazılması gerekmektedir.

Sorgu Aşamasında Şüphelinin Temel Hakları Nelerdir ?

  • Şüpheli veya sanık sorgusu sırasında müdafinin (ceza avukatı) hukuki yardımdan yararlanma hakkı bulunmaktadır.
  • Şüpheli veya sanık aleyhine yapılan suçlama hakkında susma hakkı bulunmaktadır.
  • Şüpheli veya sanık, kendisi lehine olan delilleri ileri sürebilir veya toplanmasını talep edebilir.
  • Şüpheli veya sanık kendisi aleyhine var olan şüpheleri ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek için savunma hakkını kullanabilir.

Tutuklama Kararına İtiraz Usulü

Tutuklama kararına karşı kararın tefhim tarihinden itibaren yedi gün içerisinde itiraz kanun yolu başvurusu yapılması gerekmektedir. Tutuklamaya itiraz süresi, şüpheli veya sanığın tutuklandığı gün dikkate alınmadan hesaplanır. Tutuklama kararına itiraz, kararı veren mahkemeye bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşuluyla zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme itirazı yerinde görürse kararı düzeltir, yerinde görmezse en çok üç gün içinde, tutuklama kararına itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir. Yani tutuklama kararına itiraz dilekçesini tutuklama yapan mahkemeye vermeniz gerekmektedir.

Yapılan yasal değişiklik ile (4. Yargı paketi ile) itirazı incelemeye yetkili merciide dikey itiraz usulü getirilmiştir. Bu kapsamda tutuklama ve adli kontrol kararlarına yapılacak itirazlar başka bir sulh ceza hakimliği yerine bir üst mahkeme olan asliye ceza mahkemeleri tarafından karara bağlanacaktır.  Örneğin Eskişehir sulh ceza hakimliğinin verdiği tutuklama kararına Eskişehir asliye ceza mahkemesinde itiraz edilmelidir. Asliye ceza mahkemesi hakimleri tarafından yapılan itirazlarda kararların hukuki yerindeliğini değerlendirerek, tutuklama ve adli kontrole ilişkin itirazları kabul edecek veya reddine hükmedecektir. Sulh ceza hakimliği işlerinin, asliye ceza hakimi tarafından görüldüğü durumda ise itirazı inceleme yetkisi, ağır ceza mahkemesi başkanına ait olacaktır.

Tutuklama Kararına İtirazı Kimler yapabilir ?

Tutuklama kararına, Cumhuriyet savcısı, şüpheli veya sanık, katılan, katılan sıfatını almamış olsa da bu sıfatı alabilecek durumda bulunan suçtan zarar gören kişiler itiraz edebilir. Ayrıca tutuklanan kişinin yasal temsilcisi (babası, annesi veya varsa başka yasal temsilcisi) ile tutuklunun eşi de tutuklama kararına itiraz edebilecektir. Avukat Oğuz Özdemir Eskişehir’de ceza hukuku alanında müvekkillerine hizmet vermektedir.

Azami Tutukluluk Süresi Ne Kadardır?

Soruşturma aşamasında azami tutukluluk süresi, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde 1 yıl, girmeyen işlerde 6 aydır. Asliye ceza mahkemesinin yargı yetkisine giren işlerde tutukluluk süresi 1 yıldır. Bu süre zorunluluk hallerinde 6 ay daha uzatılabilir. Yani, asliye ceza mahkemelerinde azami tutukluluk süresi 1,5 yıldır.

Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarda, tutukluluk süresi en fazla iki yıldır. Bu süre zorunluluk hallerinde en çok üç yıl daha uzatılabilir. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda azami tutukluluk süresi en fazla 5 yıldır.3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda azami tutukluluk süresi 7 yıldır. Tutuklama kararına itiraz dilekçesi ile ilgili ceza avukatı ekibimizden bilgi alabilirsiniz.

Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği

…… ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE
Gönderilmek üzere
……… SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE

Dosya No : 2022/… Sorgu

TUTUKLAMA KARARINA İTİRAZ EDEN

ŞÜPHELİ :……, TC No: ………

MÜDAFİİ : Av. Oğuz Özdemir
Hoşnudiye Mah. 732. Sk. No:38/24 Tepebaşı / Eskişehir

KONUSU : ….. Sulh Ceza Hakimliği’nin …..2022 tarih ve 2022/… sorgu sayılı kararı ile şüpheli … hakkında verilmiş olan tutuklama kararına karşı itirazlarımız ile şüpheli …. Bi hakkın tahliyesine karar verilmesi hkk.

AÇIKLAMALAR :

Tutuklamaya ilişkin kararlarda CMK madde 100’deki koşulların ve yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5.maddesindeki koşullar ile Anayasa’nın 19/3 hükümlerinin şüpheli bakımından oluşup oluşmadığının mahkemece irdelenip karar verilmesi gerekmektedir. Sayın mahkemece sorguda bu yönde inceleme ve irdeleme yapılmadan müvekkil …..hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Şöyle ki;

Bu kısımda her dosya yönünden tespit edilen hukuka aykırılıkların belirtilmesi gerekmektedir. Yine tutuklama gerekçesinin bulunmadığına ilişkin (şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların bulunması ve delilleri yok etmeye, gizlemeye, değiştirmeye, tanık veya mağdur üzerinde baskı yapmaya yönelik davranışlar) gerekçelerin belirtilmesi gerekmektedir. Yine suç vasfına ve unsuruna yönelik de açıklamalar yapılması gerekmektedir. Her bir dosya özelinde yazılacak hususlar farklılık arz etmektedir. Bu sebeple dosya kapsamında bir avukattan hukuki yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Tutuklamanın sadece bir güvenlik tedbiri ve son çare olan bir güvenlik tebdiri olması göz önünde bulundurulduğunda, kaçma ve delilleri yok etme anlamında herhangi bir yola başvurmayan ve böyle bir şüphesi de bulunmayan şüphelinin tutuklanarak hürriyetinden yoksun bırakılması gerek T.C. Anayasasına gerekse de AİHS’ne açıkça aykırıdır. AİHM de içtihatlarında tutuklamanın en son önlem olarak uygulanması gerektiğinden bahsetmekte; başka bir önlemle tutuklamadan sağlanan yarar sağlanabilecekse, tutuklama yoluna gidilmemesi gerektiği belirtilmektedir.

CMK 109’daki adli kontrol kurumunun tutuklamaya göre öncelikle uygulanması gerekir. Tutuklama en son tedbirdir. Sulh Ceza Hâkimliği, öncelikle adli kontrolü uygulamadan tutuklamaya hükmetmemelidir. Müvekkilimin hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmadan, bu tedbirden yarar sağlanıp sağlamayacağı tespit edilmeden doğrudan tutuklama kararı verilmesi hukuka aykırılık oluşturmaktadır.

Müvekkil şüphelinin kaçma ve delilleri yok etme şüphesi bulunmamaktadır. Nitekim dosyada mevcut…. Tarihli tutanakta müdafisi olduğumuz şüphelinin kaçak olmadığı ve bizzat kolluk güçlerine teslim olduğu belirtilmiştir. Şu halde adli kontrol hükümleri uyarınca serbest bırakıldığı takdirde tüm yükümlülükleri gereği gibi yerine getirecek olan şüphelinin tutuklanması usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla öncelikle şüphelinin bi hakkın tahliyesini, sayın hakimliğiniz aksi kanaatte olur ise CMK m.109 ve diğer hükümler gereğince tutuklama tedbirinin ADLİ KONTROLE çevrilmesini talep ederiz.

NETİCE VE TALEP : Yukarıda açıklanan ve Sayın mahkemenizce re’sen takdir edeceği nedenlerle;

Müdafisi olduğumuz şüpheli …. hakkında verilen tutuklama kararın İTİRAZEN KALDIRILMASI ile ŞÜPHELİNİN Bİ HAKKIN SALIVERİLMESİNİ,

Sayın Mahkemede aksi kanaat hasıl olur ise CMK m.109 ve diğer hükümler gereğince tutuklama tedbirinin ADLİ KONTROLE çevrilmesini

Saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. …/…/….

Şüpheli ……….. Müdafii
Av. Oğuz Özdemir

Saygılarımızla

Eskişehir Ceza Avukatı Oğuz Özdemir 

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. Tutuklama kararına itiraz dilekçesi ile ilgili iletişim için tıklayınız.

Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Ceza Hukuku kategorisinde yer alıp, Ceza Hukuku Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.