Yağma suçu ve nitelikli hali
Yağma suçu ve nitelikli hali ile ilgili gerekli açıklamaları bugünkü makalemizde bulabilirsiniz. Yağma suçunun basit hali TCK 148 de düzenlenirken nitelikli yağma TCK 149 da düzenlenmiştir. Yağma suçu ve cezası ile ilgili makalemize ulaşmak için tıklayınız. Yağma suçunun nitelikli halleri şöyle düzenlenmiştir;
Yağma suçu ve nitelikli hali Silahla işlenmesi
Makale İçeriği Neleri İçerir?
- 1 Yağma suçu ve nitelikli hali Silahla işlenmesi
- 2 Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyarak işlemesi
- 3 Birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi
- 4 Yol kesmek suretiyle işlenmesi
- 5 Yağmanın konut veya iş yerinde veya bunların eklentilerinde gerçekleştirilmesi
- 6 Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi
- 7 Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak işlenmesi
- 8 Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla işlenmesi
- 9 Geceleyin işlenmesi
- 10 Yağma suçu ile ilgili yargıtay kararı
Ceza artırım sebebi olarak bir şeyin silah sayılabilmesi için, onun saldırma veya savunmada kullanılması şart olmayıp, sadece suçta kullanılmış bulunması ve aynı zamanda kesici, delici veya bereleyici nitelikte olması gerekmektedir. Silahın kabı, sapı veya kabzası silah sayılmaz; kesici, delici, yırtıcı tarafı silah olarak kabul edilir. Yargıtay kesici alet haline getirilmiş bira şişesini de silah olarak kabul etmektedir.
Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyarak işlemesi
Kişinin kendisini tanınmayacak haline getirmesi mağdurun daha fazla korkmasına neden olduğu için ağırlaştırıcı haller arasında düzenlenmiştir. Örnek vermek gerekirse failin maske takması, kıyafetini değiştirmesi ya da imzasız veya sahte imzalı tehdit mektubu göndermesi gibi. Eğer failler bir grup insandan oluşuyorsa hepsinde olmayıp yalnızca birkaçında maske bulunması veya kıyafetinin farklı olması halinde de nitelikli hal gerçekleşmiş sayılır.
Birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi
Nitelikli halin oluşması için yağma suçunun en az iki kişi tarafından işlenmesi gerekmektedir. Herhangi bir suçun birden fazla kişi ile işlenmesi halinde de suçun işlenmesi kolaylaşırken yağma suçunda durum böyle değildir. Yağma suçunun birden fazla kişi tarafından işlenmesinde mağdurun üzerindeki korkutucu etki daha fazla olmaktadır.
Yol kesmek suretiyle işlenmesi
Yol kesmekten kasıt mağdurun kendisini savunmak için başkalarından yardım isteyemeyeceği yer ve zamanda fail tarafından mal veya senedi teslim için cebir ve tehdide maruz kalmasıdır. Gece şehir ıssız caddelerde veya gündüz insanların geçmediği yerler örnek verilebilir.
Yağmanın konut veya iş yerinde veya bunların eklentilerinde gerçekleştirilmesi
Yağma suçunun bu halinde aynı zamanda konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluşmaktadır. Bu durumda bileşik suç meydana gelmektedir.
Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi
Beden yönünden kendini savunamayacak olan kişiler çocuklar, ihtiyarlar ve sakatlardır. Ruh bakımından kendini savunamayacak olan kişiler ise akıl hastaları, sarhoşlar, uyuşturucu bağımlıları veya herhangi bir sebepten baygın halde bulunanlar.
Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak işlenmesi
Suç örgütü olarak ismini duyurmuş olan veya yeni kurulmuş olan veya kurulduğuna inanılan bir örgüt tarafından veya bir örgüt adına tehdit yoluyla suçun işlenmesi halidir.
Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla işlenmesi
Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için bir suç örgütünün varlığı gerekmektedir. Yağma suçunun unsurlarından olan cebir ve tehdidin bu örgüt adına yapılması ve amacın örgüte yarar sağlamak olması gerekmektedir. Yararın örgüte gitmesi şart olmayıp yalnızca bu amaç için yapılması yeterlidir.
Geceleyin işlenmesi
Gece; güneşin batmasından bir saat sonra başlayıp güneş doğmasından bir saat öncesinde biten zaman dilimi aralığıdır. Bu zaman diliminde yağma suçunun işlenmesi halinde mağdurun kendini savunması, insanların ise olaya tanıklık yapması daha zordur.
Yağma suçunun bu sayılan hallerde işlenmesi durumunda fail hakkında on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır (TCK m. 149/2) Gasp suçu ve cezası ile ilgili makalemize ulaşmak için tıklayınız.
Yağma suçu ile ilgili yargıtay kararı
Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 20.03.2014 Tarih ve 2011/19880 Esas – 2014/4836 Karar sayılı kararı “Failin, kendini tanınmayacak hale koyarak yağma suçunu işlemesinde ele geçirilmesi ve suçun aydınlatılması güçleştireceği gibi ayrıca bu hal mağdurun kendini savunmasını zorlaştıracak ve duyduğu korkuyu da arttıracak olması nedeni ile bu durum suçun nitelikli hali olarak kabul edilip, 5237 sayılı TCK.nın 149/1-b maddesinde düzenlenmiştir.
Failin teşhisini zorlaştıracak biçimde dış görünüşünde yaptığı her türlü değişiklik bu ağırlatıcı neden kapsamındadır. Somut olaya gelince yakınanın kapısının önüne, kendi adını belirtmeden veya kim olduğuna dair bir ifade kullanmadan imzasız mektup bırakıp tehdit ederek para isteyen sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 149/1-b maddesindeki suçu oluşturduğu düşünülmeden, anılan Yasanın 148.maddesi ile hüküm kurulması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.” şeklindedir.
Eskişehir ağır ceza avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize hizmet vermekteyiz. Yağma suçunda görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 20.02.2018 Tarih ve 2015/5335 Esas – 2018/1294 Karar sayılı kararı “Sanık …’ın, motorsiklet ile hareket halinde olan mağdurların yol üzerinde geçişini engelleyecek şekilde önceden engeller koyup ve/veya tertibat alarak yolunu kesmek biçiminde herhangi bir hareketinin bulunmadığı olayda “yol kesmek”ten söz edilemeyeceği gözetilmeden; sanık hakkında TCK.nın 149/1. maddesinin (a) ve (h) bentlerinin yanı sıra uygulama koşulları olmayan (d) bendine de yer verilerek temel ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş” şeklindedir.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 24/03/2015 Tarih ve 2014/6186 Esas – 2015/1738 Karar sayılı kararı “sanığın olay günü gittiği kardeşi maktül ..’a ait evde ..’a zorla senet imzalattıktan sonra maktülleri öldürmesi ve eve yakarak zarar vermesi şeklinde gerçekleşen olayda; Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun 5237 sayılı TCK’nun 149/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli yağma suçunun unsuru olduğu gözetilmeden, sadece nitelikli yağma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması ile yetinilmesi gerekirken değerlendirmede yanılgıya düşülerek hem yağma hem de konut dokunulmazlığı suçundan ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle fazla ceza tayini; Bozmayı gerektirmiş,” şeklindedir.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 06.02.2017 Tarih ve 2014/10488 Esas – 2017/229 Karar sayılı kararı “Sanığın; 07.10.2013 günü annesi olan mağdur …’dan para istediği, ancak mağdur …’ın parasının olmadığını söylediği, sanığın bunun üzerine soruşturma evresinde ele geçerilemeyen silahını mağdur …’ın başına doğrultarak yanlarında bulunan kızkardeşi mağdur …’ı da katarak “bir gün bunu kafanızda patlatcağım” dediği,
sanığın 10.02.2013 günü aynı kast altında mağdur …’dan bir kez daha para istediği, mağdur …’ın parasının olmadığını söylemesi üzerine kardeşi olan mağdur …’a “git komşulardan para iste” dediği, mağdur …’nın karşı çıkması üzerine mağdurları basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ölçüde yaralayıp mutfaktan aldığı bıçağı onlara doğru yönelttiği, mağdurların kendilerini evin yatak odasına kilitleyerek sanıktan kurtuldukları olayda sanığın zaman içinde süregelen bu eylemleri her biri bütün halinde tek yağmaya kalkışma suçunu oluşturduğu düşünülmeden ayrıca silahlı tehdit suçundan hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş” şeklindedir.
Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde yer alıp, Hukuk Bülteni Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır. Bu Makale Eskişehir Hukuk Bülteni Avukatı Oğuz Özdemir tarafından onaylandı!