Zina (aldatma) sebebiyle boşanma davası

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Boşanma Davaları

Zina (aldatma) sebebiyle boşanma davası Eskişehir Boşanma Davaları Avukatı tarafından | 25 Mayıs 2020 tarihinde yazıldı.

Zina (aldatma) sebebiyle boşanma davası

Bugün ki hukuk bültenimizde Eskişehir ilinde Boşanma Avukatı  olarak  müvekkillerine hizmet Oğuz Özdemir  olarak aldatma (zina)sebebiyle boşanma konusunu mevzuatımız ve Yargıtay kararları ışığında ele alacağız.

Türk Medeni Kanunumuz özel ve mutlak boşanma sebeplerinden olan zina sebebiyle boşanmadan şu şekilde bahseder. Türk Medeni Kanunu Madde 161-‘’ Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur’’ şeklindedir. Aldatma (Zina) birbiri ile evli olmayan kişiler arasındaki cinsel ilişkiye  verilen adlardan biridir. “Zina” kelimesi beraberinde söz konusu cinsel ilişkinin meşru olmadığı anlamını getirir; insanlık tarihi boyunca çeşitli kültür ve dinlerde zina cezayı gerektiren bir suç olarak görülmüştür. Ancak mevzuatımızda bir suç değil özel ve mutlak bir boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir.

Zina Sebebiyle Boşanmanın Şartlarını Şu Şekilde Sıralayabiliriz

  • Taraflar arasında evlilik ilişkisinin bulunması
  • Evli   bir erkeğin karısı dışında bir kadınla ya da evli bir kadının kocası dışında bir erkekle cinsel birliktelik yaşaması
  • Zina eylemini gerçekleştiren kişinin bu eylemi kendi rızası ve iradesi dahilin de yapması
  • Aldatılan eşin zina olgusunu öğrenmesinden itibaren 6 ay daha geç öğrenilse bile her halükarda aldatma fiilinin işlenmesinden itibaren 5 yıl geçmekle dava hakkı düşer.
  • Zinayı affetme; eşin dava açma hakkını ortadan kaldırır (MK m.161/3). Affetme, sözlü veya yazılı olabileceği gibi eşler arasında sergilenen davranışlarla da anlaşılabilir. Örneğin; eşi kendisini aldatmasına rağmen, “olan oldu, yaptıklarını unutalım, temiz bir sayfa açıp yeniden başlayalım, evine dön” şeklinde mesaj üzerine eve dönen diğer eş affedilmiş kabul edilir.

Aldatma(Zina) Nedeniyle Boşanma Davası Dilekçesi Nasıl Olmalı?

Uygulamada karşılaştığımız en büyük sıkıntılardan biride tarafların dava dilekçelerini kendi hazırlamaya çalışıp dava aşamasında hak kaybı yaşamaları ve bunun telafisinin de olmamasıdır. Zina nedeniyle boşanma daha öncede belirttiğimiz üzere mutlak ve özel bir boşanma sebebidir. İspatlanması zor bir konu olduğunun kabulü gerekmektedir. Dava dilekçesi hazırlanırken dikkatli ve her husus düşünülerek dilekçenin hazırlanması gerekmektedir. Bu sebeple Eskişehir Boşanma Avukatı Oğuz Özdemir hukuk bürosu olarak zina(aldatma) nedeniyle boşanma davasında müvekkillerimize avukatlık hizmeti vermekteyiz. Boşanma süreci avukat eşliğinde yürütmenizi tavsiye ederiz.

Aldatma(Zina) Nedeniyle Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Bu konuyla ilgili tabi ki kesin bir süre verilememektedir. Ancak mahkemelerin iş yoğunluğu, adli tatil vs. süreleri de hesaplarsak bugüne kadar ki tecrübelerimize de dayanarak bu süre 1,5-2 yıl sürmektedir.

Aldatma(Zina) Nedeniyle Boşanma Davası Hangi Tür Delillerle İspatlanabilir?

Yasal ve hukuki tüm delillerle ispatlanabilir. Telefon mesajları, otel kayıtları, başka birinin evine gidilmesi geceyi orda geçirmesi gibi davranışların tanıklarla   ispatı, sosyal medya mesaj ve kayıtları gibi her türlü yasal ve hukuki delille ispatlanabilir.

Aldatma Eylemi Devam Ediyorsa Hak Düşürücü Süre Geçer Mi?

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi aşağıdaki kararında yerel mahkemenin hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine şeklindeki kararını bozmuş ve zina eylemi devam ettiği sürece hak düşürücü sürenin geçilmiş sayılmayacağına karar vermiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/24121 E.  ,  2018/10320 K. sayılı kararı ‘’…davalı-davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasının TMK 161. maddesinde belirtilen dava sebebinin öğrenilmesinden başlayarak 6 ay içerisinde açılmadığından bahisle hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiştir. Davacı-davalı erkeğin uzun süreden beri bir başka kadınla birlikte yaşadığı, ondan ortak çocuğunun olduğu, aynı kadınla ilişkisinin halen devam ettiği, yapılan yargılama ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davacı-davalı erkeğin zinasının temadi ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kadının özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayanarak açmış olduğu davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, …’’şeklindedir.

Boşanma davası açarken dikkat edilmesi gerekenler;

Boşanma sebepleri özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri olmak üzere ikiye ayrılır. Zina sebebiyle boşanma, özel ve mutlak bir boşanma sebebidir. Davacı tarafın zinaya ilişkin huşuları ispatlaması halinde mahkeme tarafından diğer kusur durumlarına bakılmaksızın karar verilir.  Yine dava açarken davanın yetkili mahkemede açılmasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Örneğin eşlerin Eskişehir il merkezinde ikamet etmesi halinde davanın Eskişehir Aile Mahkemesinde açılması gerekmektedir.

Kısaca özetleyecek olursak zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı özel boşanma sebepleridir. Evlilik birliğinin sarsılması, şiddetli geçimsizlik vb. genel boşanma sebepleridir. Boşanma davası açılırken sadece zina olgusuna dayanarak dava açmak eğer zina olgusu kesin olarak ispatlanamayacak ise tarafımızca tavsiye edilmemektedir. Çünkü zina olgusunun ispatına ilişkin mahkemece kanaat getirilmediği takdirde davanızın reddine karar verilecektir. Hem özel hem de genel boşanma sebeplerine dayanarak her iki gerekçeyle birlikte açılan boşanma davasında, aile mahkemesi zina olgusuna kanaat getirirse zina sebebiyle boşanmaya karar verecek mahkemece aksi kanaat hasıl olursa böylelikle, dava aşamasında zina iddiasını ispatlayamadığımız takdirde, davamızın reddine karar verilmeyecek olup genel boşanma sebepleri varsa tarafların kusurlarını değerlendirerek genel boşanma nedenine dayalı olarak boşanma kararı verecektir.

Hangi tür davranışlar aldatmaya (zinaya) girer

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2008/20278 E. 2010/1423 K. sayılı kararında telefonla görüşme, mesaj gönderme ve bu kişinin arabasına binmeyi, zinaya delalet eden olgulardan saymamaktadır. Söz konusu karar şu şekildedir ‘’Dosyada davacı-davalının zina yaptığına ilişkin yeterli kanıt bulunmamaktadır. Aynı işyerinde çalışan bir başka erkekle telefonla görüşme, mesaj gönderme ve bu kişinin arabasına binmiş olma, zinaya delalet eden davranışlar niteliğinde değildir. Zina sübut bulmamıştır. Açıklanan nedenle davalı-davacnın zina sebebine dayanan boşanma davasının reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenle davalı-davacının zina sebebine dayanan boşanma davasının reddi gerekir. Dava konusu yapılan buzdolabı, çamaşır makinesi ve fırınlı ocağın davacı-davalı tarafından evlilik birliğine çeyiz olarak getirildiği ve bu eşyaların davacı-davalı kadına ait olduğu, davalı-davacı ( koca )’nın babasının evinde kaldığı gerçekleşmiştir. Öyleyse davacı-davalının bu eşyalarla ilgili talebinin kabulü gerekir. Sonuç: Hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA’’…

Eşlerden Birinin Geceyi Başka Birinin Evinde Geçirmesi, veya Üçüncü Bir Kişiyle Aynı Odada Kalması Zina Nedeni Sayılabilir mi?                                                                          

Yargıtay eşlerden birinin geceyi başka birinin evinde geçirmesini ve başka biriyle aynı odada kalmasını belirli şartları sağlıyorsa zina nedeni saymaktadır. Yerel mahkeme, davalı kadının geceyi başka bir erkeğin evinde geçirmesini zina olarak yorumlanamayacağını belirterek davanın reddine karar vermiş ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yapılan itiraz üzerine yerel mahkemenin kararını bozmuştur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, “Davalının evden kaçıp geceyi başka bir erkeğin evinde geçirdiği anlaşılmaktadır. Bu durum, zinanın varlığı için yeterlidir. Zina kanıtlanmıştır. Öyleyse, istek doğrultusunda boşanmaya karar verilmesi gerekirken, değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır” şeklinde görüş bildirmiştir. Dosyanın gönderildiği yerel mahkeme, Yargıtay’ın kararına itiraz etmeyip kararında direnmemiş, Böylece Yargıtay’ın hükmü de kesinleşmiştir. Yargıtay, davacı eşin tazminat talebinin de kabul edilmesine karar vermiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, benzer bir karara bu sefer “bir kadınla aynı otel odasında kalan bir erkek” için karar verdi. Kocası hakkında boşanma davası açan kadının davasını reddeden Ankara 5. Aile Mahkemesi’nin verdiği kararı bozan daire, bu durumun zina sayılabileceğini belirtti. Kararda “Davalı kocanın, dava açılmadan önce ve davanın devamı sırasında dahi başka kadınlarla birlikte otelde aynı odada kaldığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesinde yer alan boşanma sebebi gerçekleşmiştir. Davacı kadın, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasını zina sebebine dayandırdığına göre, bu sebebe dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi gerekir” şeklindedir.

Boşanmadan Başka Biriyle Düğün Yapılması Zina Sayılır Mı?

Yargıtay kararında davacı kadının boşanma davasından feragatinden sonra  davalının başka birisiyle düğün yaparak evlenmesini  zina saymıştır. Yine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2005/832 E. 2015/2668 K. Sayılı “Davacı tanıklarının beyanlarından, davacı kadının daha önce açtığı davadan feragatinden sonra davalı kocanın bir başka kadınla düğün yaparak evlendiği ve onunla birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 161. madde koşulları oluşmuştur. Davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi bozmayı gerektirmiştir…

Aldatma Olayının Mevcut Sayılabilmesi İçin Koşullar Nelerdir?                                                  

Zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koşul, “cinsel ilişkinin” varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır. Bu nedenle  Yargıtay davalı erkeğin  başka bir kadınla sokakta yürümesi bu davranışları zina değil, “güven sarsıcı davranış” niteliğinde olduğuna kanaat geçirmiştir. Yine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/15989 E. , 2018/4730 Davacı kadın tarafından zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayanılarak boşanma isteminde bulunulmuş, mahkemece tarafların zina nedeniyle boşanmalarına karar verilmiştir. Zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koşul, “cinsel ilişkinin” varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır. Davalı erkeğin bir başka kadınla cinsel ilişkiye girdiği kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış değildir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı erkeğin başka bir kadınla evden çıkarken ve sokakta yürürken görüldüğü anlaşılmakla beraber, evlilik sırasında, bir başka kadınla cinsel birleşmenin gerçekleştiği dosya kapsamı ve tanık beyanlarından anlaşılamamaktadır. Bu nedenle davalı erkeğin bu davranışları zina değil, “güven sarsıcı davranış” niteliğinde olup; SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, şeklinde karar vermiştir

Saygılarımızla

Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Boşanma davası hakkında size özel detaylı bilgi için Eskişehir Avukatlık büromuzla bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

 

 

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Boşanma Davaları kategorisinde yer alıp, Boşanma Davaları Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.