Boşanma Davası ve Boşanma Sebepleri

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Hukuk Bülteni

Boşanma Davası ve Boşanma Sebepleri Eskişehir Hukuk Bülteni Avukatı tarafından | 1 Mart 2022 tarihinde yazıldı.

Boşanma Davası ve Boşanma Sebepleri

Boşanma davaları genel olarak anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası olarak ikiye ayrılmaktadır.

Anlaşmalı boşanma davası

Anlaşmalı boşanma davası TMK nın 166/3 maddesinde düzenlenmiş olup evlilik birliğinin en az bir yıl sürmüş olması kaydıyla eşlerin birlikte başvurması veya bir eşin açtığı davayı diğer eşin kabul etmesi hâlinde evlilik birliği temelinden sarsılmış kabul edilir ve boşanmanın sonuçları konusunda taraf anlaşmasını hakim uygun bulması durumunda mahkemece anlaşmalı boşanma kararı verilecektir.

Anlaşmalı boşanma davası ile boşanmak isteyen eşlerin özel boşanma sebeplerine dayanmasına gerek yoktur. Anlaşmalı boşanma davasında tarafların boşanma ile birlikte boşanma kararının beraberinde getirdiği sonuçlar konusunda da anlaşma sağlamaları ve bu anlaşmanın hakim tarafından uygun bulunması yeterlidir. Eskişehir boşanma avukatı Oğuz Özdemir olarak anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davasında müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

Çekişmeli boşanma davası

Boşanma sebepleri arasından en az bir sebebe (veya bir kaç sebebe) dayanılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu boşanma sebeplerini genel boşanma sebepleri ve özel boşanma sebepleri olmak üzere iki ana başlığa ayırmaktadır.

Özel boşanma sebepleri TMK nın 161-165 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunundaki özel boşanma sebepleri: zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığıdır.

Genel boşanma sebepleri ise TMK nın 166. Maddesinde düzenlenmiştir. Evlilik birliğini temelinde sarsan ve evliliğin devamını taraflar açısında çekilmez kılan olaylar ve ortak hayatın yeniden kurulamaması genel boşanma sebebidir.

Genel Boşanma Sebepleri

  • Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması

Türk Medeni Kanunu madde 166/I ye göre “evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eşler arasında ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklar ve geçimsizlikler evlilik birliğini temelinden sarsabileceği için bu kapsamda değerlendirilmektedir. Ancak her bir somut olayın madde kapsamında ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Önemle belirtmek gerekirse boşanma davasının açılması için gereken sebepler sınırlı sayıda olmayıp her somut olayda mahkeme Hakimi içtihatları ve bilimsel görüşleri dikkate alarak eşler arasında mevcut olan anlaşmazlıkların boşanma sebebi sayılıp sayılamayacağına kendisi karar verecektir.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açabilmek için; evlilik birliği, eşlerin ortak hayata devam etmesine engel teşkil edecek miktarda sarsılmış olması ve bu sarsılma sebebiyle; eşler arasında ortak hayatın yeniden kurulamamış olması gerekmektedir.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması davasına konu edilen olaylar; Ekonomik şiddet uygulama, eşe karşı fiziksel yada psikolojik şiddet uygulamak, hakaret etmek, eşe karşı ilgisiz kalmak, cinsel ilişkiden kaçınmak yada cinsel ilişki kuramama, sadakatsiz davranışlarda bulunma, sürekli içki içme, kumar oynama, terk nedeniyle olmasa bile sık sık evi terk etmek gibi durumlar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin örnek mahiyetinde sayılabilir. Örnek kabilinden yazılanlar sınırlı sayıda olmayıp her bir boşanma davasında somut olaylar mahkemece değerlendirilip bu durum evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olup olmadığı değerlendirilecektir. Eskişehir boşanma avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize boşanma davasında hizmet vermekteyiz.

  • Ortak Hayatın Yeniden Kurulamaması

4721 Sayılı Medeni Kanunun 166/son maddesine göre Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. 3 yıl ayrı yaşama sonrası boşanma davası diye de bilinen fiili ayrılık sebebiyle boşanma davası açabilmek için, kanun maddesinden belirtildiği üzere birtakım şartların gerçekleşmesi halinde boşanma kararına karar verilebilecektir.

Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere, “fiili ayrılık” olarak da adlandırılan bu sebebe dayanarak boşanma davası açılabilmesi kusurun varlığı aranmamaktadır. Tarafların 3 yıl ayrı yaşamaları kendiliğinden boşanmaları anlamına gelmeyecektir. Fiili ayrılık süresi sonunda eşlerden birinin fiili ayrılık sebebine dayanarak yeniden boşanma davası açması gerekmektedir. Eskişehir boşanma avukatı Oğuz Özdemir olarak konu ile ilgili makalemize ulaşmak için tıklayınız.

Özel Boşanma Sebepleri
  • Zina sebebiyle boşanma davası

Zina, meşru olmayan bir diğer ifadeyle evlilik dışı girilen cinsel ilişki anlamına gelmektedir. Özel boşanma sebeplerinden ilki zinadır. Evli bir erkek veya kadının kocasından veya karısından başka bir kadın veya erkekle cinsel ilişkide bulunması yani aldatması halinde bu durum diğer eş için bir boşanma sebebi kabul edilmektedir. Zina, mutlak ve özel boşanma sebebi olduğu için zinanın varlığı tespit edilmesi halinde hakim boşanmaya karar verecektir. Zinanın diğer eş tarafından affı halinde diğer bir anlatımla zina olgusunu öğrenen eş buna rağmen eşini affederek birlikte yaşamaya devam eder ise sonradan bu gerekçeye dayanarak boşanma davası açamayacaktır. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Zina sebebiyle boşanma davası hakkındaki makalemize ulaşmak için tıklayınız.

  • Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış

Özel boşanma sebeplerinden ikincisi cana kast ve fena muamele ve onur kırıcı davranışlardır. Cana kast, fena muamele kavramları birbirinden farklı kavramlardır. Cana kast ;bir eşin diğerini öldürme niyetine sahip olup bunu bazı fiillerle ortaya koymasını ifade etmektedir. Eşi intihara teşvik de hayata kast fiili kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Fena Muamele ise; eşlerden birinin diğerine acı ve ızdırap veren her tür davranışını ifade etmektedir. Örneğin dayak atma, anormal cinsel ilişkiye zorlama, eve kilitleme, kimseyle görüştürmeme, sokağa atma, aç bırakma, bu ve benzeri eylemleri yapacağına dair korkutma gibi eylemlerdir. Onur Kırıcı Davranış ise; bir eşin diğer eşe karşı onur ve gururuna yönelik yaptığı haksız saldırıyı ifade etmektedir. Örneğin eşine veya ailesine karşı hakaret etmek, eşini toplum nazarında küçük düşürmek, aşağılamak, haksız isnatlarda bulunmak gibi eylemleri saymak mümkündür. Onur kırıcı davranış da kusur durumuna dayalı bir boşanma sebebidir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

  • Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası

Özel boşanma sebeplerinden üçüncü ise suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürmedir. Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilecektir. Kanun bu dava için hak düşürücü süre öngörülmemiş olup her zaman açılabilecektir. Ancak evlenmeden önce suç işleyen eşe bu sebep gerekçesiyle boşanma davası açılamaz. Çünkü evlenirken bu durumu bilerek ve kabullenerek evlenilmesi halinde bu durum bilerek evlenildiği için bu gerekçeyle açılan boşanma davası reddedilecektir.

Gerek eşin küçük düşürücü suç işlemesinde, gerekse de haysiyetsiz hayat sürmesinde, boşanma davası açılabilmesi için bu durumların eş ile birlikte yaşamayı karşı taraf için çekilmez hale getirmesi aranmaktadır.

  • Terk

Özel boşanma sebeplerinden dördüncüsü terktir. Terk; eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla ortak yaşamı terk etmesine denir. Terk nedeniyle boşanma, Medeni Kanun’un 164. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre;
“Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.”
“Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.”

Terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için

  • Ortak hayatı bırakıp gitme/dönmeme,
  • Evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmeme niyeti,
  • Ortak hayatı bırakıp gitmenin haksız olması,
  • Ayrılığın en az altı ay sürmüş olması,
  • İhtarda bulunma ve ihtarın sonuçsuz kalması, şeklinde sıralamak mümkündür. Bu şartlar emredici niteliktedir Terk sebebiyle boşanma davası hakkındaki makalemize ulaşmak için tıklayınız

 

  • Akıl Hastalığı sebebiyle boşanma davası

Özel boşanma sebeplerinden sonuncusu ise akıl hastalığıdır. Yasada eşlerden birinin akıl hastalığı sebebiyle ortak hayatın devamının diğer eş için çekilmez hale gelmesi halinde ve hastalığın geçmesinin olanaksız olduğunun resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi koşuluyla diğer eşin boşanma davası açabileceğini öngörmüştür.

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için

Eşlerden Biri Akıl Hastası Olmalıdır
Eşin Akıl Hastalığının Diğer Eş için Ortak Hayatı Çekilmez Kılmalıdır
Eşin Akıl Hastalığının Geçmeyecek yani İyileşmeyecek Olmasının Resmi Sağlık Kurulu Raporuyla Tespit Edilmesi Gerekir
Akıl hastalığına rağmen yapılmış bir evlilik bulunur ise bu durumda evlilik mutlak butlanla batıldır ve her zaman iptal ettirilebilir.

Boşanma Davasına ilişkin Yargıtay Kararları

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 24.02.2015 tarih ve 2014/18466 E.,  2015/2655 K., sayılı içtihadı “… Davalının tartışmaları esnasında kocasına ağza alınmayacak sözlerle küfrettiği ve kolunda tırnak izleri oluşacak şekilde yaraladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır…”

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin  11.01.2016 tarih ve 2015/10613 E. ,  2016/206 K., sayılı içtihadı “… Davacı-karşı davalı kadının eşine hakaret ve terlik fırlatma olaylarından sonra erkek ve ailesi tarafından kadının tekrar eve getirildiği ve evlilik birliğinin bir süre daha devam ettiğininin anlaşılması karşısında, mahkemece davalı kadına kusur olarak yüklenen ve geçimsizlik nedeni sayılan hakaret ve terlik fırlatma davranışlarının davalı-karşı davacı erkek tarafından affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerekir. Affedilen ve hoşgörüyle karşılanan olaylar taraflara kusur olarak yüklenemez. Yapılan soruşturma ve toplanan delillere göre, erkeğin doğum sırasında eşiyle ve çocukla ilgilenmediği, ayrı ev açmadığı, birlik görevlerini yapmadığı; kadının ise sürekli ayrılacağını söylediği sabittir. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda, davalı-karşı davacı erkek ağır kusurlu olup, bu davranışlar kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek niteliktedir. O halde, Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi gereğince, davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. ..”

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 01.04.2019 tarih ve 2018/3648 E.,  2019/3769 K., sayılı içtihadı “….Davalı-karşı davacı kadının karşı boşanma davasında ekonomik şiddet vakıasına dayandığı, mahkemece de kararın gerekçesinde davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına ihtiyaçlarını gidermek amacıyla para vermeyerek ekonomik şiddet uyguladığı vakıasının erkeğe kusur olarak yüklendiği ve toplanan delillerden bu vakıanın ispatlandığı anlaşılmaktadır. Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedebilmek için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması yanında; boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarını zedelemiş olması da gereklidir (TMK m. 174/2). Davacı karşı davalı erkeğin belirlenen bu kusurlu davranışı, davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Ne var ki bu husus ilk incelemede gözden kaçırıldığından Dairemizin 20.03.2018 tarih, 2016/14024 Esas ve 2018/3581 Karar sayılı ilamı ile mahkemece verilen hüküm, manevi tazminatın şartları oluşmadığından kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Açıklanan sebeple davalı-karşı davacı kadının karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 20.03.2018 tarih, 2016/14024 esas ve 2018/3581 karar sayılı ilamının ikinci bendinde yer alan bozma kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple tüm yönleriyle onanmasına karar vermek gerekmiştir…”

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde yer alıp, Hukuk Bülteni Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.