Boşanma davaları
Boşanma davaları evlilik birliğinin sona ermesi için eşlerin birlikte veya ayrı olarak dava açması halinde görülmektedir. Boşanma davaları Aile mahkemesinde görülmekte olup Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde Aile mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılır. Eskişehir ilinde açılacak boşanma davaları Eskişehir Aile Mahkemesinde açılmalıdır.
Boşanma Davaları ile İlgili Maddeler
Makale İçeriği Neleri İçerir?
Türk medeni kanunu 161. maddesi ve devamında boşanma ile ilgili hükümleri görebiliriz. TMK 161 Zina maddesini, 164 Terk maddesini düzenlemektedir. TMK 184. maddesi dahil boşanma davaları ile ilgili olup detaylı bilgi için Eskişehir avukatlarından bilgi alabilirsiniz.
TMK 161 Zina
Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
TMK 166 Evlilik birliğinin sarsılması
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır.
Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur.
Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
TMK Madde 167
Boşanma davası açmaya hakkı olan eş, dilerse boşanma, dilerse ayrılık isteyebilir. Eskişehir ilinde açılacak olan boşanma davaları Eskişehir Aile Mahkemesinde açılmalıdır.
Yoksulluk nafakası
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Detaylar için Eskişehir boşanma avukatı ekibimizden bilgi alabilirsiniz.
Anlaşmalı boşanma davaları kaç günde biter?
Anlaşmalı boşanma davaları tek celsede bitmektedir. Mahkemelerin yoğunluğuna göre bu süre 1 ile 4 hafta arasında sürebilmektedir. Tarafların anlaşmalı boşanması için tüm hususlarda anlaşmış olması gerekmektedir. Eskişehir boşanma davası avukatı olarak müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.
Boşanma davalarında avukat tutmak zorunlu mu?
Türk hukukuna göre eşler boşanma davasında avukat tutmak zorunda değildir ancak tarafların hak kaybına uğramaması adına mutlaka bir avukattan hukuki yardım almalarını tavsiye ediyoruz. Konu ile ilgili olarak Eskişehir hukuk bürolarından bilgi alabilirsiniz.
Boşanma davaları yargı kararı
Taraflar arasında gerçekleşen ve boşanma nedeni olarak gösterilen olaylardan sonra tarafların birlikte tatile gittikleri, yolculuk sırasında meydana geldiği ileri süregelen olaylardan sonra da tatile gitmekten vazgeçip geri dönmediklerine göre tarafların bu aşamaya kadar olan olayları karşılıklı olarak affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamış olduklarının kabulü gerekir. Yargıtay 2. HD 2012/6503 E. 2012/27206 K.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/12852 E. 2018/2545 K. Öyleyse, davacı-karşı davalı erkek yararına Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmuş olup, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek davacı-karşı davalı erkek yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu bu isteğin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
Davalı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, bunun üzerine davacı kadının yaklaşık olarak on gün sonra müşterek haneden ayrılarak baba evine gittiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu olaylar sabit kabul edilmiş ancak davacının müşterek hanede dokuz-on gün kalması ‘af’ olarak değerlendirilerek dava reddedilmiştir. Davacının şiddet olayından sonra dokuz-on gün gibi kısa bir süre müşterek hanede kalması bizatihi af olgusunu ispatlamak için yeterli değildir.
Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin iddia oynaması ve bu nedenle borçlanmasının taraflar arasında sorun oluşturduğu, kadının evden ayrılmasından sonra erkeğin müşterek konutun anahtarını değiştirmesi nedeni ile kadının eve giremediği ve davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğinden davalı-karşı davacı erkek kusurlu bulunmuştur.
Kabul edilen bu kusurlu davranışlar, karşı tarafın kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğinden, Türk Medeni Kanununun 174/2. madde koşulları gerçekleşmemiştir. Bu durumda davacı-karşı davalı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/1114 E. 2017/6027 K.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/18254 E. 2016/11230 K. sayılı kararı;
Mahkemece, davalı-karşı davacı kadın ağır kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmişse de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı kadının ev işi yapmayıp, kayınvalidesinin cenazesine gitmediği, davacı-karşı davalı erkeğin ise eşine “ne biçim kadınsın” deyip evden kovduğu anlaşılmıştır. Gerçekleşen bu kusurlu davranışlara göre, tarafların birinin kusurunu diğerine baskın kılmak mümkün değildir. Taraflar eşit kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminat ( TMK m 174/2 ) verilemez. Bu nedenle, davacı-karşı davalı erkeğin manevi tazminat talebinin reddi yerine yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Boşanma Davaları kategorisinde yer alıp, Boşanma Davaları Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır. Bu Makale Eskişehir Boşanma Davaları Avukatı Oğuz Özdemir tarafından onaylandı!