Evlilik Birliğinin Temelinden Bozulması
Evlilik Birliğinin Temelinden Bozulması boşanma sebeplerinden bir tanesidir. Evlilik birliğinde, eşlerin ortak hayatı sürdürmelerinin kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması durumunda eşlerden her biri diğer eşe karşı boşanma davası açması mümkündür. Boşanmaya yol açan sebeplerde hangi eşin daha kusurlu olduğu önemsizdir. Dolayısıyla daha ağır kusurlu eşin de bu sebebe dayanarak boşanma davası açması mümkündür. Ancak davayı açan eşin diğer eşe oranla kusuru daha ağır ise davalı eşin davaya itiraz hakkı vardır. İtiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise diğer bir anlatımla evlilik birliğinin devamı taraflar ve çocuklar için korunmaya değer herhangi bir yarar sağlamayacaksa boşanma kararı verilebilecektir.
Evlilik Birliğinin Temelinden Bozulması Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları Nelerdir
Makale İçeriği Neleri İçerir?
- 1 Evlilik Birliğinin Temelinden Bozulması Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları Nelerdir
- 2 1-Evlilik Birliğinin Temelinden bozulması (Sarsılmış Olması)
- 3 2-Şiddetli Geçimsizliğin En Az Eşlerden Biri İçin Ortak Hayatı Sürdürmesi Beklenemeyecek Derecede Olması Gerekir.
- 4 3-Davalı Tarafça Davacı Tarafın Daha Kusurlu Olduğu İtirazının İleri Sürülmemiş Olması
- 5 Evlilik Birliğinin Temelinden Bozulmasının Kabul Edildiği Kanuni Haller
- 6 Evlilik Birliğinin Temelinden Bozulması Nedeniyle Boşanma Davasına ilişkin Yargı Kararları
1-Evlilik Birliğinin Temelinden bozulması (Sarsılmış Olması)
Burada kastedilen, şiddetli geçimsizlik dolayısıyla eşler arasında önemli fikir ve duygu ayrılığının olmasıdır. Burada kastedilen eşler arasında ciddi ve şiddetli bir geçimsizlik halidir. Yasa gereği evlilik birliğinin temelden sarsılması olarak kabul edilen bu durumun davayı açan davacı eş ispat etmek zorundadır. Ayrıca yargılama sırasında hâkim söz konusu evlilik birliğinde temelden sarsılmanın bulunup bulunmadığını da takdir edecektir.
2-Şiddetli Geçimsizliğin En Az Eşlerden Biri İçin Ortak Hayatı Sürdürmesi Beklenemeyecek Derecede Olması Gerekir.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için, eşler arasındaki olayların ciddi ve önemli olması bu durumun artık eşlerden ortak hayatı devam ettirmeleri istenemeyecek diğer bir anlatımla ortak hayatı çekilmez kılması gerekmektedir. gibi sebepleri saymak mümkündür. Aile hukuku görevlerinin ihmal edilmesi başta olmak üzere bir çok sebep evlilik birliğinin sarsılmasına ve ortak hayatı çekilmez kılması mümkündür. Bunları kesin olarak belirlemek mümkün değildir. Aşağıda boşanma için evlilik birliğine sarsan olaylar örnek kabilinden gösterilmiş olup başka sebepler de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olabilecektir. Eskişehir boşanma avukatı oğuz özdemir olarak çekişmeli boşanma davası, anlaşmalı boşanma davası gibi konularda müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.
- Eşler arasındaki karakter, mizaç, zevk ve görgü farklarının zamanla büyümesi,
- Eşlerin birbirlerinin dini ve milli değerlerine saygısızlık etmeleri,
- Mesken seçiminde ve ortak ikamet adresinin belirlenmesinde anlaşmazlık,
- Karşılıklı yardım ödevlerinin ihlal edilmesi,
- Eşine karşı fiziksel şiddet uygulamak
- Eşine karşı ekonomik ve psikolojik şiddet uygulamak
- Eşine hakaret etmek
- Taraf ailelerin evliliğe müdahale etmesine izin vermek
- Aile sırlarını üçüncü kişilerle paylaşmak
- Alkol ve kumar bağımlılığı
- Cinsel ilişkiye girmeme veya cinsel iktidarsızlık
- Eşini başkalarının yanında küçük düşürmek
- Eşlerin güven sarsıcı ve sadakat yükümlüğüne aykırı davranışları,
3-Davalı Tarafça Davacı Tarafın Daha Kusurlu Olduğu İtirazının İleri Sürülmemiş Olması
Boşanma davasına konu edilen olaylarda davalı taraf kusurlu yada az kusurlu olduğu durumlarda davacının daha çok kusurlu olduğunu ispatlaması durumunda bu durumu ileri sürerek davacı eşin açtığı davaya itiraz hakkı bulunmaktadır. Ancak, daha fazla kusurlu eşin açtığı boşanma davasının reddedilmesi, az kusurlu eş tarafından talep edildiğinde; yani az kusurlu eş boşanmak istemediğinde şu şartların da birarada gerçekleşmesi gerekir. Boşanmak istemeyen az kusurlu eşin karşı çıkmasının, hakkın kötüye kullanılması (MK m.2) niteliğinde olduğunun ispatlanması gerekir. Eş ve çocuklar açısından evliliğin sürdürülmesinin korunmaya değer olmadığının anlaşılması gerekir.
Evlilik Birliğinin Temelinden Bozulmasının Kabul Edildiği Kanuni Haller
1-)Anlaşmalı Boşanma Halinde Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması: Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış kabul edilmektedir. Anlaşmalı boşanma kararı verilebilmesi için hakimin davacı ve davalı bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır.
2-) Ortak Hayatın Yeniden Kurulamaması: Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlamak üzere üç yılın geçmesi halinde her ne sebeple olursa olsun taraflar arasında ortak hayat yeniden kurulamamış ise evlilik birliği temelden sarsılmış kabul edilir ve sayılır ve eşlerden birinin başvurusu üzerine boşanmaya karar verilmektedir.
Evlilik Birliğinin Temelinden Bozulması Nedeniyle Boşanma Davasına ilişkin Yargı Kararları
Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı kadının eve misafir almadığı, eşinin kardeşini evden kovduğu ve gereksiz harcamalarda bulunarak birlik görevlerini yerine getirmediği, davacı erkeğin ise eşine sürekli şiddet uyguladığı, “beyinsiz”‘ diye hakaret ettiği ve eve misafir gelmesine izin vermediği anlaşılmaktadır.
Eşine hakaret eden ve sürekli şiddet uygulayan davacı erkek davalı kadına göre boşanmaya neden olan olaylarda daha fazla kusurludur. Bu yön nazara alınmadan tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak, davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zarar gören, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen az kusurlu olan davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174. maddesinin (1.) ve (2.) fıkrası gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu isteklerin reddi doğru bulunmamıştır.
(Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 12.11.2015 tarih ve 2015/6526 Esas 2015/21241 karar sayılı içtihadı) Eskişehir boşanma avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.
Davacı-karşı davalı erkeğin, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığı, müşterek konuta cihaz yerleştirerek uzun bir süre eşini dinlediği, tehdit ettiği ve evden kovduğu, davalı-karşı davacı kadının ise, eşine ve eşinin ailesine sürekli hakaretler ettiği, anlaşılmakla, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadın az da olsa kusurludur. Bu halde, taraflar arasında ki ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir.
(Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 22.12.2016 tarih ve 2015/21610 Esas 2016/16336 karar sayılı içtihadı)
Ayrılık döneminde gerçekleşen yeni bir olayın varlığı ispatlanmış değildir. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen, eşinin doğumuyla ilgilenmeyen ve eşine bağırmak suretiyle aşağılayan davalı ( koca )’nın tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Durum böyle olduğu halde, davacı ( kadın )’ın eşit kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
(Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 11.12.2014 tarih ve 2014/25248 Esas 2014/25413 karar sayılı içtihadı)
Davacı-karşı davalı erkeğin mahkemece belirlenen kusurlu davranışlarının yanında davalı-karşı davacı kadının da çocuk sahibi olmayı istemediği, eşi için “adam değil” dediği ve eşinin ailesine ilgi göstermediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, davacı-karşı davalı erkek de dava açmakta haklıdır. Öyleyse, erkeğin boşanma davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, davasının reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin11.04.2016 tarih ve 2015/16100 Esas 2016/7291 karar sayılı içtihadı)
Davalı-davacı erkeğin ortak çocuklar ile davacı-davalı kadına hakaret ettiği, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, davacı-davalı kadına da birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı en son olayda kadının kafasına yumruk attığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadına pek kötü ve onur kırıcı davranışta bulunduğunun (TMK m. 162) kabulü gerekir.
Öyleyse, davacı-davalı kadının Türk Medeni Kanununun 162. maddesi hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin de kabulü gerekirken..(Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 10.04.2018 tarih ve 2016/15596 Esas 2018/4776 karar sayılı içtihadı) Evlilik birliğinin temelinden bozulması ile ilgili açılacak dava hakkında Eskişehir boşanma avukatı ekibimizden bilgi alabilirsiniz.
Aldatma sebebiyle boşanma davası hakkındaki makalemize ulaşmak için tıklayınız.
Boşanma davasında en çok merak edilenler konulu makalemize ulaşmak için tıklayınız.
Boşanma davasında tazminat konulu makalemize ulaşmak için tıklayınız.
Aile anayasası hakkındaki makalemize ulaşmak için tıklayınız.
Boşanma davasının ne kadar sürdüğü hakkında ki makalemize ulaşmak için tıklayınız.
Terk sebebiyle açılan boşanma davası hakkında ki makalemiz için tıklayınız.
Edinilmiş mallara katılma konulu makalemiz için tıklayınız.
Nişan atmanın hukuki sonuçları hakkındaki makalemiz için tıklayınız.
Ziynet eşyaların iadesi hakkındaki makalemiz için tıklayınız.
Saygılarımızla
Eskişehir Boşanma Avukatı Oğuz Özdemir
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.
Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Boşanma Davaları kategorisinde yer alıp, Boşanma Davaları Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır. Bu Makale Eskişehir Boşanma Davaları Avukatı Oğuz Özdemir tarafından onaylandı!