İhtiyati Haciz Nedir?

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

İcra ve İflas Hukuku

İhtiyati Haciz Nedir? Eskişehir İcra ve İflas Hukuku Avukatı tarafından | 24 Ocak 2022 tarihinde yazıldı.

İhtiyati Haciz Nedir?

İhtiyati haciz alacaklının para alacağını garanti altına almak amacıyla mahkeme aracılığıyla borçlunun mallarına geçici olarak uygulanan koruma tedbiridir. İhtiyati haciz 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmektedir.

Borçlunun mallarına konulacak ihtiyati haciz ancak borçlunun borç miktarı kadarına uygulanacaktır. Buradaki amaç borçlunun mal kaçırmasını önlemek ve para alacağının vadesi geldiğince ödenmesini garanti altına almaktır.

İcra ve İflas Kanunu’nun 257.maddesi uyarınca alacaklı vadesi gelmiş para alacağına dair ihtiyati haciz kararı talep edebileceği gibi vadesi gelmemiş para alacağı adına da ihtiyati haciz tedbiri uygulanmasını talep edebilecektir.

Vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz;

1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa,
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz tedbiri talep edilebilecektir. (İİK madde 257)

Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. (İİK madde 261)

Alacaklı, icra takibi başlatmadan veya dava açmadan önce mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararı almış ise kararın alacaklıya tebliğden itibaren 7 gün içerisinde dava açmalı veya icra takibi başlatmalıdır. Eğer borçlu, icra takibine itiraz etmez ve takip kesinleşir ise ihtiyati haciz kendiliğinden kesin hacze dönüşecektir.

İhtiyati Haciz Kararını Kim Verir?

İhtiyati haciz tedbirinin uygulanabilmesi için ihtiyati haciz kararının mahkeme tarafından verilmesi gerekmektedir. İhtiyati haciz kararına dair yargılama, basit yargılama usulüne tabi olup genellikle duruşma yapılmadan ihtiyati haciz kararı verilmektedir.

Alacak bir ilama dayanıyorsa teminata gerek yoktur. Alacaklının alacağı ilam mahiyetinde bir belgeye bağlı ise teminata lüzum olup olmadığını mahkeme takdir eder. Ancak alacağın bir ilama bağlı olmadığı her hal için teminat verilmesi halinde ihtiyati haciz tedbirinin uygulanmasına karar verilir.

İhtiyati haciz kararı vermeye yer yönünden yetkili mahkeme, takibe konu olan borcun kaynağına göre yetkili icra dairesinin bulunduğu yerdir.

Görevli mahkeme ise para alacağına ilişkin olduğundan asliye hukuk mahkemesi veya asliye ticaret mahkemesidir. Ancak borcun konusuna göre hangi mahkemeden talep edileceği de değişkenlik göstermektedir. Ticari davalardan kaynaklanan borca dayalı olarak talep ediliyor ise asliye ticaret mahkemesine başvurulacaktır. Ancak tacir olmayan kimseler arasındaki borçtan ve para alacağından kaynaklanması halinde asliye hukuk mahkemesine başvurulmalıdır.

İhtiyati Hacizde Teminat

Teminat, alacaklının ileride haksız çıkması halinde borçlunun ve üçüncü kişinin uğrayacağı zararları karşılamak amacıyla alınmaktadır (İİK madde 259). Mahkemelerde genellikle alacağın yatıracağı teminat oranı %10-%15 oranındadır. Alacaklının borçlu aleyhine başlatmış olduğu icra takibinin kesinleşmesinin ardından alacaklı teminat olarak yatırdığı değeri geri alabilecektir.

İhtiyati Haciz Kararına İtiraz

Mahkemenin vermiş olduğu karara karşılık borçlu ve menfaati ihlal edilen üçüncü kişinin itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır.

Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (İİK madde 265/1)

Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.
(İİK madde 265/2)

İhtiyati haciz kararına itiraz kararı veren mahkemeye yapılmaktadır. İtiraz üzerine mahkeme duruşma günü verip her iki tarafı da dinleyerek itiraz reddini haklı görür ise kararını değiştirebilir veya tamamen kaldırabilecektir. Bunun yanında iki tarafın da gelmediği durumlarda mahkeme evrak üzerinde inceleme yaparak karar verir. (İİK madde 265/4) Mahkemenin itiraz üzerine vermiş olduğu karara karşılık istinaf yolu açıktır. İstinafa başvurması halinde ihtiyati haciz kararın icrasını durdurmayacaktır.

İhtiyati Haczin Kaldırılması

İhtiyati haciz kararının kaldırılmasının iki farklı yolu vardır. Birincisi; borçlu ihtiyati haciz kararına yukarıda açıklamış olduğumuz şekilde itiraz etmeli ve bunun sonucunda mahkeme tarafından itirazın yerinde görülmesi yolu ile ihtiyati haciz kaldırılabilecektir. İkincisi ise; teminattır. Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilecektir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer. Eskişehir icra avukatı Oğuz Özdemir olarak ihtiyati haciz konusunda müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

İhtiyati Haciz İle İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 18.09.2019 Tarih ve 2019/2282 Esas – 2019/3683 Karar Sayılı kararı “İİK’nın 268/1. maddesi uyarınca ihtiyaten haczedilen mallar kesin hacze dönüşmeden, başka bir alacaklı tarafından haczedilirse ihtiyati haczi sahibinin İİK’nın 100. maddesi şartlarında resen ve muvakkaten iştirak edeceği, yine İİK’nın 138. maddesi uyarınca muvakkat hacizler için ayrılmış hisseler vaziyet anlaşılıncaya kadar sağlam bir bankaya, banka bulunmayan yerlerde mahkeme veya icra sandıklarına yatırılır şeklinde düzenleme getirildiği, bu durumda davalı tarafın dosyasındaki ihtiyati haciz alacağının İİK’nın 268. maddesi yollaması ile İİK’nın 100. maddesi uyarınca kendiliğinden hacze iştirak edeceği, ihtiyati haciz takipleri bakımından İİK’nın 138/4. maddesi uyarınca hisse ayrılması gerektiği gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar şikayetçi vekilinin istinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı şikayetçi vekili temyiz etmiştir. ….. şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA…”

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02/03/2016 Tarih ve 2016/2077 Esas – 2016/2270 Karar sayılı kararı “Belirtilen yasa maddeleri uyarınca ihtiyati hacze karar verilebilmesi için gerekli koşullardan biri de alacağın rehinle temin edilmemiş olması ise de, rehin tutarının borcu ödemeye yetmediği durumlarda bu kısım için ihtiyati haciz talebinde bulunulabilmesi de mümkündür. Bu itibarla, mahkemece rehin tutarının borcun tamamını ödemeye yetip yetmediği hususu üzerinde durularak bir değerlendirme yapılması gerekirken, sırf borcun rehinle teminat altına alınmış olması gerekçe gösterilerek ihtiyati haciz talebinin reddi doğru görülmemiş, hükmün ihtiyati haciz talep eden banka yararına bozulması gerekmiştir.”

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/04/2016 Tarih ve 2016/1301 Esas – 2016/3565 Karar sayılı kararı “İcra İflas Kanunu’nun 45/2. ve 167. maddeleri hükümleri gereğince, rehinle temin edilmiş olsa bile alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede dayalı ise alacaklının bu senetlere istinaden takip yapmasına engel bir durum yoktur. Somut olayda ihtiyati haciz talebinin dayanağı emre muharrer senet olup, mahkemece borçlu … yönünden de ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, alacağın rehinle teminat altına alındığından söz edilerek red kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.”

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 03/06/2015 Tarih ve 2015/6423 Esas – 2015/7581 Karar sayılı kararı “İstem, ticari taşıt kredisinden kaynaklanan ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ihtiyati haciz isteyen alacaklı, sözleşmede kefil olarak imzası bulunan karşı taraf/borçlu yönünden ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur. Mahkemece alacağın taşıt rehin sözleşmesiyle temin edilmiş olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmişse de, dosya içerisinde bulunan, anılan sözleşmeden rehnin, dava dışı asıl borçlunun borcuna ilişkin olduğu, kefilin borcunu kapsamadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile istemin reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın ihtiyati haciz isteyen alacaklı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.”

Saygılarımızla

Eskişehir İcra Avukatı Oğuz Özdemir 

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda İcra ve İflas Hukuku kategorisinde yer alıp, İcra ve İflas Hukuku Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.