Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Boşanma davaları anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası olarak ikiye ayrılmaktadır. Anlaşmalı boşanma davası açılması durumunda eşlerin boşanma sebeplerine dayanmasına gerek yoktur. Anlaşmalı boşanma davasında tarafların boşanma ile birlikte boşanma kararının beraberinde getirdiği sonuçlar konusunda da anlaşma sağlamaları yeterlidir. Çekişmeli boşanma davasında ise boşanma sebepleri arasından en az birine dayanılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu boşanma sebeplerini genel boşanma sebepleri ve özel boşanma sebepleri olmak üzere iki ana başlığa ayırmaktadır. Özel boşanma sebepleri kanunda tek tek sayılmış olup özel boşanma sebepleri: zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığıdır. Genel boşanma sebepleri ise evlilik birliğini temelinde sarsan ve evliliğin devamını taraflar açısında çekilmez kılan olaylar ve ortak hayatın yeniden kurulamamasıdır. Eskişehir boşanma avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.
A- Genel Boşanma Sebepleri
Makale İçeriği Neleri İçerir?
a-)Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması
Türk Medeni Kanunu madde 166/I ye göre “evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eşler arasında ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklar ve geçimsizlikler evlilik birliğini temelinden sarsabileceği için bu kapsamda değerlendirilmektedir. Ancak her bir somut olayın madde kapsamında ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Önemle belirtmek gerekirse boşanma davasının açılması için gereken sebepler sınırlı sayıda olmayıp her somut olayda mahkeme Hakimi içtihatları ve bilimsel görüşleri dikkate alarak eşler arasında mevcut olan anlaşmazlıkların boşanma sebebi sayılıp sayılamayacağına kendisi karar verecektir.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açabilmek için; evlilik birliği, eşlerin ortak hayata devam etmesine engel teşkil edecek miktarda sarsılmış olması ve bu sarsılma sebebiyle; eşler arasında ortak hayatın yeniden kurulamamış olması gerekmektedir. Örnek olarak; Ekonomik şiddet uygulama, eşe karşı fiziksel yada psikolojik şiddet uygulamak, hakaret etmek, eşe karşı ilgisiz kalmak, cinsel ilişkiden kaçınmak yada cinsel ilişki kuramama, sadakatsiz davranışlarda bulunma, sürekli içki içme, kumar oynama, terk nedeniyle olmasa bile sık sık evi terk etmek gibi durumlar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin örnek mahiyetinde sayılabilir. Örnek kabilinden yazılanlar sınırlı sayıda olmayıp her bir boşanma davasında somut olaylar mahkemece değerlendirilip bu durum evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olup olmadığı değerlendirilecektir. Eskişehir boşanma avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize boşanma davasında hizmet vermekteyiz. Konu ile ilgili makalemize ulaşmak için tıklayınız.
B-) Ortak Hayatın Yeniden Kurulamaması
4721 Sayılı Medeni Kanunun 166/son maddesine göre Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. 3 yıl ayrı yaşama sonrası boşanma davası diye de bilinen fiili ayrılık sebebiyle boşanma davası açabilmek için, kanun maddesinden belirtildiği üzere birtakım şartların gerçekleşmesi halinde boşanma kararına karar verilebilecektir.
Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere, “fiili ayrılık” olarak da adlandırılan bu sebebe dayanarak boşanma davası açılabilmesi kusurun varlığı aranmamaktadır. Tarafların 3 yıl ayrı yaşamaları kendiliğinden boşanmaları anlamına gelmeyecektir. Fiili ayrılık süresi sonunda eşlerden birinin fiili ayrılık sebebine dayanarak yeniden boşanma davası açması gerekmektedir. Eskişehir boşanma avukatı Oğuz Özdemir olarak konu ile ilgili makalemize ulaşmak için tıklayınız.
B Özel Boşanma Sebepleri
a- Zina:
Zina, meşru olmayan bir diğer ifadeyle evlilik dışı girilen cinsel ilişki anlamına gelmektedir. Özel boşanma sebeplerinden ilki zinadır. Evli bir erkek veya kadının kocasından veya karısından başka bir kadın veya erkekle cinsel ilişkide bulunması yani aldatması halinde bu durum diğer eş için bir boşanma sebebi kabul edilmektedir. Zina, mutlak ve özel boşanma sebebi olduğu için zinanın varlığı tespit edilmesi halinde hakim boşanmaya karar verecektir. Zinanın diğer eş tarafından affı halinde diğer bir anlatımla zina olgusunu öğrenen eş buna rağmen eşini affederek birlikte yaşamaya devam eder ise sonradan bu gerekçeye dayanarak boşanma davası açamayacaktır. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Zina sebebiyle boşanma davası hakkındaki makalemize ulaşmak için tıklayınız.
b- Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış:
Özel boşanma sebeplerinden ikincisi cana kast ve fena muamele ve onur kırıcı davranışlardır. Cana kast, fena muamele kavramları birbirinden farklı kavramlardır. Cana kast ;bir eşin diğerini öldürme niyetine sahip olup bunu bazı fiillerle ortaya koymasını ifade etmektedir. Eşi intihara teşvik de hayata kast fiili kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Fena Muamele ise; eşlerden birinin diğerine acı ve ızdırap veren her tür davranışını ifade etmektedir. Örneğin dayak atma, anormal cinsel ilişkiye zorlama, eve kilitleme, kimseyle görüştürmeme, sokağa atma, aç bırakma, bu ve benzeri eylemleri yapacağına dair korkutma gibi eylemlerdir. Onur Kırıcı Davranış ise; bir eşin diğer eşe karşı onur ve gururuna yönelik yaptığı haksız saldırıyı ifade etmektedir. Örneğin eşine veya ailesine karşı hakaret etmek, eşini toplum nazarında küçük düşürmek, aşağılamak, haksız isnatlarda bulunmak gibi eylemleri saymak mümkündür. Onur kırıcı davranış da kusur durumuna dayalı bir boşanma sebebidir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
c- Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme:
Özel boşanma sebeplerinden üçüncü ise suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürmedir. Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilecektir. Kanun bu dava için hak düşürücü süre öngörülmemiş olup her zaman açılabilecektir. Ancak evlenmeden önce suç işleyen eşe bu sebep gerekçesiyle boşanma davası açılamaz. Çünkü evlenirken bu durumu bilerek ve kabullenerek evlenilmesi halinde bu durum bilerek evlenildiği için bu gerekçeyle açılan boşanma davası reddedilecektir.
Gerek eşin küçük düşürücü suç işlemesinde, gerekse de haysiyetsiz hayat sürmesinde, boşanma davası açılabilmesi için bu durumların eş ile birlikte yaşamayı karşı taraf için çekilmez hale getirmesi aranmaktadır.
d- Terk:
Özel boşanma sebeplerinden dördüncüsü terktir. Terk; eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla ortak yaşamı terk etmesine denir. Terk nedeniyle boşanma, Medeni Kanun’un 164. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre;
“Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.”
“Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.”
Terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için
- Ortak hayatı bırakıp gitme/dönmeme,
- Evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmeme niyeti,
- Ortak hayatı bırakıp gitmenin haksız olması,
- Ayrılığın en az altı ay sürmüş olması,
- İhtarda bulunma ve ihtarın sonuçsuz kalması,
şeklinde sıralamak mümkündür. Bu şartlar emredici niteliktedir Terk sebebiyle boşanma davası hakkındaki makalemize ulaşmak için tıklayınız.
e- Akıl Hastalığı:
Özel boşanma sebeplerinden sonuncusu ise akıl hastalığıdır. Yasada eşlerden birinin akıl hastalığı sebebiyle ortak hayatın devamının diğer eş için çekilmez hale gelmesi halinde ve hastalığın geçmesinin olanaksız olduğunun resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi koşuluyla diğer eşin boşanma davası açabileceğini öngörmüştür.
Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için;
- Eşlerden Biri Akıl Hastası Olmalıdır
- Eşin Akıl Hastalığının Diğer Eş için Ortak Hayatı Çekilmez Kılmalıdır
- Eşin Akıl Hastalığının Geçmeyecek yani İyileşmeyecek Olmasının Resmi Sağlık Kurulu Raporuyla Tespit Edilmesi Gerekir
- Akıl hastalığına rağmen yapılmış bir evlilik bulunur ise bu durumda evlilik mutlak butlanla batıldır ve her zaman iptal ettirilebilir.
Boşanma davası ile ilgili yargı kararlarının bazılarını paylaştığımız yargı kararları ile makalemize ulaşmak için tıklayınız.
Saygılarımızla
Eskişehir Boşanma Avukatı Oğuz Özdemir
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.
Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde yer alıp, Hukuk Bülteni Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır. Bu Makale Eskişehir Hukuk Bülteni Avukatı Oğuz Özdemir tarafından onaylandı!