Yoksulluk Nafakası Nedir?

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Boşanma Davaları

Yoksulluk Nafakası Nedir? Eskişehir Boşanma Davaları Avukatı tarafından | 10 Aralık 2021 tarihinde yazıldı.

Yoksulluk Nafakası Nedir?

Yoksulluk nafakası, boşanma davası neticesinde yoksulluğa düşecek olan eşin diğer eşten talep ettiği nafaka çeşididir. Burada sözü edilen yoksulluk kavramı genel geçer bir yoksulluk değildir. Yoksulluk nafakasının talep edilebilmesinin en önemli şartı nafaka talep eden eşin, diğer eşten daha az kusurlu olmasıdır. Daha fazla kusurlu olan tarafın yoksulluk nafakası talep edebilmesi mümkün değildir.

Yoksulluk nafakası boşanma davasının açılması sırasında talep edilebileceği gibi boşanma davasının kesinleşmesinin ardından ilk kez olmak şartıyla yoksulluk nafakası talep edebilecektir. Ancak burada boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi gözden kaçırılmamalıdır.

Her ne kadar uygulamada genellikle kadınlar lehine yoksulluk nafakasına hükmediliyor olsa da erkekler de yoksulluk nafakası talep edebilmektedirler. Burada kadın – erkek eşitliği söz konusudur.

Yoksulluk Nafakası Alabilmenin Şartları ;

  • Yoksulluk nafakası talebinde bulunulmalı,
  • Yoksulluk nafakası talep eden eş diğer eşe oranla daha ağır kusurlu olmamalı,
  • Yoksulluk nafakası talep eden eş boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olmalı.

Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için Mahkemeden talepte bulunmak gerekmektedir.  Aksi takdirde Mahkeme kendiliğinden (re’sen) yoksulluk nafakasına hükmedememektedir. Yoksulluk nafaka boşanma davası açarken talep edebileceği gibi boşanma davasının ilerleyen aşamalarında da talep edilebilir. Bunun yanında boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde de ayrı bir dava açarak yoksulluk nafakası talep edilebilmesi mümkündür. Bu 1 yıllık süre zamanaşımı süresidir.  Tarafların anlaşmalı şekilde boşanması halinde ayrı bir dava ile yoksulluk nafakası talep edilememektedir.

Nafaka yükümlüsü olacak eşin kusur oranı önemli olmamakla birlikte nafaka talep eden eşin ağır kusuru olmaması oldukça önemlidir. Nafaka talep eden eşin kusuru diğer eşe oranla da az olmalı veya kusur durumları eşit olmalıdır.

Yoksulluk nafakasında talep eden eş boşanma davası sebebiyle yoksulluğa düşmeli ve bu yoksulluk boşanma gerçekleştiği için olmalıdır. Boşandıktan sonra da yeterli ve düzenli bir gelire sahip olacak olan eş yoksulluk nafakası talep edemeyecektir. Eskişehir boşanma avukatı Oğuz Özdemir olarak Eskişehir ve civar illerde müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

Boşanma davasında tazminat ve nafaka isimli makalemize ulaşmak için tıklayınız.

Yoksulluk Nafakası Miktarının Belirlenmesi :

Yoksulluk nafakası miktarı dosyanın durumuna, tarafların maddi durumlarına göre farklılık göstermektedir. Bunun yanı sıra nafaka talep edenin maddi durumu, yaşam standartları, evlilik içerisindeki refah düzeyi miktarın belirlenmesinde önemli ölçütlerdendir. Bu sebeple hak kaybına uğramamanız için avukat yardımı almanız oldukça önemlidir.

Boşanma davasında tazminat konulu makalemize ulaşmak için tıklayınız.

Yoksulluk Nafakasının Süresi :

Yoksulluk nafakası herhangi bir süreyle sınırlandırılmamış olup kanunda yer alan şartların bulunduğu sürece devam eder. Ancak şartların değişmesi halinde dava açılarak hakim kararıyla yoksulluk nafakası kaldırılabilir.

Şartların değişmesine örnek vermek gerekirse:

  1. Yoksulluk nafakası alan eşin bir başkasıyla evlenmesi
  2. Yoksulluk nafakası alan eşin bir başkasıyla dost hayatı yaşaması
  3. Yoksulluk nafakası alan eşin yoksulluk halinin ortadan kalkması
  4. Nafaka alacaklısı ya da nafaka borçlusundan birisinin ölümü
Yoksulluk Nafakası Talebiyle Açılan Davada Görevli ve Yetkili Mahkeme :

Yoksulluk nafakasının taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasında talep edilmeyerek ayrı bir dava açılmak suretiyle talep edilmesi halinde görevli mahkeme Aile Mahkemesi, yer bakımından yetkili mahkeme ise nafaka alacaklısının yerleşim yeri olacaktır.

Yoksulluk Nafakasının Ödenmemesi Halinde Ne Yapılmalıdır? :

Yoksulluk nafakasının ödenmemesi halinde cebri icra yoluna başvurularak alacağın takibi yapılabilmektedir.  Nafaka alacağı için başlatılan icra takibi diğer icra takiplerden daha ayrıcalıklıdır. Nafaka alacağına istinaden maaş haczi yapıldığı takdirde alacağın tamamı maaş içerisinden tahsil edilebilmekte olup herhangi bir sınırı bulunmamaktadır. Bu durum emekli maaşı için de geçerlidir.

Tüm bunların yanı sıra ödenmeyen güncel nafaka alacakları için şikayet hakkı bulunmaktadır. Nafaka yükümlüsü eşe ceza yargılaması yapılmaksızın tazyik hapsi cezası verilir. Bu cezanın üst sınırı 3 ay olup bu süre içerisinde borcun ödenmesi halinde tazyik hapsi hükmü düşmektedir. Düşme kararı üzerine ise kişinin cezası sona ermektedir.

Geçmişe dönük nafaka alacakları için de 10 yıllık genel zamanaşımı söz konusudur. İlamsız icra takibi de yapılsa ilamlı icra takibi de yapılsa geçmişe dönük ancak 10 yıllık alacağın takibi mümkündür. Eskişehir boşanma avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize boşanma davasında avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Yoksulluk Nafakası İle İlgili Yargıtay Kararları :

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 31.10.2013 tarih ve 2013/12224 Esas – 2013/14970 Karar sayılı kararı “Somut olayda; davalının yaptırılan kolluk araştırmasında bir iş yerinde muhasebe elemanı olarak çalıştığı, asgari ücret aldığı anlaşılmaktadır… Mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre; davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı kabul edilerek, nafakada (çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince) uygun bir miktar indirime karar verilmesi gerekirken davanın tümden kabulü doğru görülmemişti.” şeklindedir.

T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 01.06.2016 Tarih ve   2015/18663 Esas –  2016/10813 Karar sayılı kararı Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Mahkemece, davalı kadının sigortalı bir işte çalışmasının yoksulluk nafakası verilmesine engel olmayacağı gerekçesiyle, davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmolunmuş ise de; toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı kadının özel bir şirkette muhasebeci olarak çalıştığı ve asgari ücret seviyesinde düzenli gelirinin bulunduğu, buna karşılık davalı erkeğin de özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı ve asgari ücret aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının davacı kadın yararına gerçekleşmediği, tarafların gelirlerinin birbirine denk olduğu, düzenli ve sürekli geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği sabittir. O halde, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir. Eskişehir ilinde boşanma ve tazminat davası açmak isteyenlere mutlaka bir avukattan hukuki yardım almalarını tavsiye ediyoruz.

T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 30.06.2014 Tarih ve   2014/4784 Esas –  2014/14918 Karar sayılı kararı “Bir başka erkekle evli olmaksızın birlikte yaşayan kadın yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları oluşmadığı halde yoksulluk nafakası ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 169 . maddesi koşulları oluşmadığı halde tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindedir.

T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 07.06.2017  Tarih ve     2016/1757 Esas – 2017/7014 Karar sayılı kararı  Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Taraflar hakkında yapılan kolluk araştırmasına göre davacı kadının ev hanımı olduğunun belirtilmesine rağmen adli yardım talebi için istenen belgeler arasında bulunan Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan belgede davacı kadının sigortalı çalışmadığının belirtildiği, ancak belge üzerine el yazısı ile iş göremezlik aylığı aldığının not olarak düşüldüğü anlaşılmaktadır. Bu sebeple, davacı kadının sosyal ve ekonomik durumunun yeniden usulünce araştırılması, Sosyal Güvenlik Kurumundan aylık alıp almadığı, alıyorsa miktarı sorulmak suretiyle boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi ve gerçekleşecek sonuca göre davacı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir.

T.C. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 26.10.2016 Tarih ve 2016/8300 Esas – 2016/12167 Karar sayılı kararı TMK’nın 176/4. maddesine göre de tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olup gelirinin olmadığı, davalının ise makinist olup 3.000TL civarı gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranından daha düşük miktara hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranı nazara alınmak suretiyle, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibarettir.” şeklindedir.

Saygılarımızla

Eskişehir Boşanma Avukatı Oğuz Özdemir 

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

 

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Boşanma Davaları kategorisinde yer alıp, Boşanma Davaları Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.