Hukuken Arama Nedir?

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Hukuk Bülteni

Hukuken Arama Nedir? Eskişehir Hukuk Bülteni Avukatı tarafından | 3 Şubat 2022 tarihinde yazıldı.

Hukuken Arama Nedir?

Koruma tedbirlerinden olan arama, kural olarak hakim, gecikmesinde sakınca bulunması halinde savcı tarafından yakalama ve / veya delil elde etme amacına yönelik olarak sanık, şüpheli veya üçüncü bir kişinin mesken, iş yeri ve sair yerlerinde, üstünde veya eşyasında yapılan bir araştırma işlemidir.

Arama gizli olan bir şeyin ortaya çıkarılması için yapılır. Bu sebeple gözle görülen, koklanarak algılanan veya işitilerek varlığı anlaşılan delil veya emareler arama kavramı kapsamına girmemektedir. Arama yapılabilmesi için kural emir veya kararın varlığı ise de suç işlenen yerlerde, sebep ve sonuç ilişkisini ortaya koyacak delillerin aranması, bulunması ve el koyulması için geliştirilmiş bilimsel ve teknik araştırma işlemlerinin, herkesin girip çıkabileceği kamuya açık alanlarda yapılması için bir emir veya karar gerekmemektedir (Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği m. 9)

Kişi üzerinde yapılacak arama kişinin o an üzerinde bulunan elbiselerin aranması ile sınırlı olup kişinin vücudunun dış yüzeyinde yapılan inceleme dış beden muayenesi olarak kabul edilmektedir.

Aramanın Amaçları

Aramanın yakalama ve el koyma olmak üzere iki amacı bulunmaktadır. Yakalama amacıyla arama yapılabilmesi için en azından sanığın orada olacağına ilişkin bir duyum, ihbar vs. almış olmak gerekmektedir. El koyma amacıyla yapılan arama neticesinde ispat araçlarından olup faydalı görülen veya müsadereye tabi olan eşyanın adliyenin eli altına alınmasıdır. El koymada eşyanın zilyedinin rızası mevcut ise yapılan işlemin adı muhafaza ve emniyet altına almak olmaktadır.

Aramanın Çeşitleri

Aramanın amacına göre;

Önleme Araması

Tehlikenin olması suç işlenmesini önlemek amacıyla, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirin yazılı emri ile belli yerlerde, kişilerin üstlerinde, araçlarında, özel kağıtlarında ve eşyalarında yapılan aramadır. Önleme araması konutta, yerleşim yerlerinde, kamuya açık olmayan iş yerlerinde ve eklentilerinde yapılamaz. Önleme aramasında bir suçun gerçekleşmesi gerekmez, aksine suçun gerçekleşmesini önleme amacıyla yapılmaktadır.

Adli Arama

Adli arama bir suçun işlenmesinden sonra söz konusu olmaktadır. Adlî arama, bir suç işlemek veya buna iştirak veyahut yataklık etmek makul şüphesi altında bulunan kimsenin, saklananın, şüphelinin, sanığın veya hükümlünün yakalanması ve suçun iz, eser, emare veya delillerinin elde edilmesi için bir kimsenin özel hayatının ve aile hayatının gizliliğinin sınırlandırılarak konutunda, işyerinde, kendisine ait diğer yerlerde, üzerinde, özel kâğıtlarında, eşyasında, aracında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile diğer kanunlara göre yapılan araştırma işlemidir (Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği m. 5).

Aramanın konusuna göre;

Konut, iş yeri vs. yerlerde yapılan arama

Konut kavramı kişinin fiilen oturduğu yerdir. Konut taşınmaz bir ev olabileceği gibi kulübe, çadır, otel odası, kayıklar, kaptan ve tayfaların oturdukları kabinler, karavan, tren kompartımanları, müştemilat vs. olabilir. Neticeten kişinin fiilen oturması bulunduğu yeri konut haline getirmektedir.

İş yeri ise kişinin mutat sanatını icra ettiği yerdir. Buna göre tamirhane, fabrika, dükkan, mağaza, büro, pazar yerinde esnafa ayrılan yer, doktor muayenehanesi vs. iş yeri kapsamında kabul edilmektedir. O yerin iş yeri sayılması için iş yeri faaliyetinin devamlılık arz etmesi veya geçiminin sağlanması amacıyla kazanç elde edilmesi şart değildir.

Konut ve iş yeri dışında arama yapılacak yerlere de örnek vermek gerekirse bunlar samanlık, cami, infaz kurumlarındaki odalar verilebilir.

Üstte yapılan arama

Bir kişinin üstünün aranmasından anlaşılması gereken kişinin giydiği elbise içinde veya altında delil aranması işlemidir.

Eşyada yapılan arama

Arama yapılacak eşyanın mutlaka aranan kişinin mülkiyetinde olması gerekmemekte, fiili kullanımında bulunması yeterlidir. Para da buradaki eşya kavramına girmektedir.

Aramanın zamanına göre;

Gece yapılan arama
Gündüz yapılan arama

Gece vakti deyiminden; güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresi anlaşılmaktadır (TCK m. 6/1-e).

Arama yapılmasında kural olan aramanın gündüz vakti yapılması olup bazı istisnalar dışında gece vakti arama yapılamamaktadır. Gece vakti arama yapılması için gereken istisnalar ise; Suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan hâller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi veya tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalardır (CMK m. 118/2).

Aramaya maruz kalan kişiye göre:

Şüpheli – sanık üzerinde yapılan arama

Şüpheli / sanık üzerinde arama yapılabilmesi için kişinin belirlenebilir olması gerekmektedir. Burada kişinin isim olarak bilinmesi şart olmamakla görgü tanıklarının beyanlarına göre çizilen bir resim de yeterli olacaktır. Şüphelinin mutlaka suçun faili olması gerekmeyip suça iştirak etmiş olması yeterlidir.

Diğer kişiler üzerinde yapılan arama

Şüpheli / sanık dışındaki üçüncü kişiler üzerinde arama yapılabilmesi için aranılan kişinin veya suçun delillerinin belirtilen yerlerde bulunduğunun kabul edilebilmesini sağlayan olayların varlığı gerekmektedir. Burada gerekli olan şüphe değil belirliliktir.

Arama Kararı:

Kural olarak arama kararı verme yetkisi hakime aittir. Bunun yanında gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amiri arama kararı vermeye yetkilidir. Ancak, konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabilmekte, bu hallerde kolluk amirinin arama kararı verebilme yetkisi bulunmamaktadır.

Arama kararı yazılı olmak zorundadır.

Arama kararında açıkça belirtilmesi gerekenler :
a) Aramanın nedenini oluşturan fiil,
b) Aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerin adresi ya da eşya,
c) Karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresidir. (CMK m. 119/2)

Arama kararının arama yapılacak her bir yer için ayrı ayrı alınması gerekmektedir. Tek bir arama kararının birden fazla ve birbirinden farklı aramayı içermesi mümkün değildir.

Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 8.maddesinde yer alan durumlarda arama yapılabilmesi için herhangi bir arama kararına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu durumlar:

a) Hakkında tutuklama kararı veya yakalama emri veya zorla getirme kararı bulunan kişi ile hakkında gıyabî tutuklama kararı verilen kaçak yakalandığında üstünde, yakalanması amacıyla konutunda, işyerinde, yerleşim yerinde, bunların eklentilerinde ve aracında yapılacak aramada,
b) Hâkim kararı veya Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile veya kolluk tarafından doğrudan yakalanan kişinin, kendisine, başkalarına veya yakalama işlemini yapan kolluk görevlilerine zarar vermesini önlemek amacıyla yapılacak kaba üst aramasında,
c) Gözaltına alınan kişinin, nezarethaneye konmadan önce yapılan üst aramasında,
d) Herhangi bir sebeple hukuka uygun şekilde yakalandıktan sonra kolluk güçlerinin elinden kaçmakta olan kişilerin veya işlenmekte olan veya henüz işlenmiş olan veya pek az önce işlendiğini gösteren belirtilerin olduğu suçun failinin yakalanması amacıyla takibi sırasında girdikleri araç, bina ve eklentilerinde yakalanması amacıyla yapılacak aramalarda,
e) 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında, gümrük salonları ve gümrük kapılarında kaçak eşya sakladığından kuşkulanılan kişilerin üzeri, eşyası, yükleri ve araçlarının gümrük kontrolü amacıyla gümrük görevlilerince aranmasında
f) 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında Gümrük Kanunu gereğince belirlenen kapı ve yollardan başka yerlerden girilmesi, çıkılması ve geçilmesi yasak olan gümrük bölgesinde rastlanacak kişi ve her nevi taşıma araçlarının yetkili memurlar tarafından durdurularak bu kişilerin eşya, yük ve üzerleri ile varsa taşıma araçlarının aranmasında
g) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 24.maddesindeki kanunun hükmü ve amirin emrini yerine getirme, 25.maddesindeki meşru savunma ve zorunluluk hali ve 26.maddesindeki hakkın kullanılması ile diğer kanunların öngördüğü hukuka uygunluk sebepleri ve suçüstü halinde yapılan aramalarda, toplum için veya kişiler bakımından hayati tehlikeyi ortadan kaldırmak amacıyla veya kapalı yerlerden gelen yardım çağrıları üzerine konut, iş yeri ve yerleşim yeri ile eklentilerine girmek için arama kararı gerekmemektedir.

Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, işyeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulmalıdır. (CMK m. 119/4)

Saygılarımızla

Eskişehir Ceza Avukatı Oğuz Özdemir 

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde yer alıp, Hukuk Bülteni Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.