Özel Belgede Sahtecilik

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Ceza Hukuku

Özel Belgede Sahtecilik Eskişehir Ceza Hukuku Avukatı tarafından | 11 Ekim 2021 tarihinde yazıldı.

Özel Belgede Sahtecilik

Özel belgede sahtecilik suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 207.maddesinde düzenlenmektedir. TCK madde 207 “Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.”

Özel belgede sahtecilik suçu ile resmi belgede sahtecilik suçu arasındaki en önemli fark suçun konusunu oluşturan belgenin niteliğindedir. Resmi belgede sahtecilik suçunun konusu resmi bir belge iken özel belgede sahtecilik suçunun konusu özel bir belgedir. Kaldı ki resmi belge sadece o belgeyi düzenlemeye yetkili kamu görevlisi tarafından düzenlenebilirken özel belge herkes tarafından düzenlenebilir.

Özel belgede sahtecilik suçu üç farkı seçimlik hareketle işlenebilmektedir. Bunlar;

  • Özel bir belgenin sahte olarak düzenlenip kullanılması,
  • Gerçek bir özel belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilerek kullanılması,
  • Sahte olduğunu bilerek özel belge kullanma.

Özel bir belgenin sahte olarak düzenlenip kullanılması, söz konusu kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere resmi belgede sahtecilik suçundan ayrılan en önemli özellik burada suçun oluşabilmesi için sahte olan özel belgenin düzenlenmiş olması yeterli olmayıp kullanılması gerekmektedir. Yani sahte olarak düzenlenmiş belgenin kullanılmaması halinde özel belgede sahtecilik suçu vücut bulmamış olacaktır. Sahte kira sözleşmesi veya gider pusulaları düzenleyip vergi dairesine vermek, başkasının adını yazarak özel evrak imzalayarak üçüncü kişiye verme gibi filleri özel evrakta sahtecilik suçuna örnek olarak gösterilebilir. Eskişehir ceza avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize bu suçta hizmet vermekteyiz.

Gerçek bir özel belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilerek kullanılması için öncelikle ortada bir özel belgenin varlığı gerekir. Gerçek olan özel belgede yazının değiştirilmesi, yeni yazı eklenmesi, imzanın değiştirilmesi gibi değişiklikler yapılması suretiyle kullanılması gerekmektedir. Yapılacak olan değişim ile özel belgedeki hukuki sonuç değişmiş olmalıdır.

Sahte olduğu bilinen özel belgenin kullanılmasında fail halihazırda düzenlenmiş veya değiştirilmiş olan sahte belgeyi, belgenin sahte olduğu bilincinde olarak kullanmaktadır.

Özel belgede sahtecilik suçuna konu olabilecek özel belgeye; dilekçeler, faturalar, işe giriş bildirgesi, banka teminat mektubu, vergi beyannameleri, kira sözleşmeleri, mal teslim-tesellüm fişleri, alım-satım sözleşmeleri, adi apartman makbuzları, özel doktor raporu ve reçeteleri vs. gibi her türlü özel evrak örnek verilebilir. Buna karşılık her ne kadar bono, çek, poliçe gibi kambiyo senetleri, vasiyetname, tahvil vs. gibi belgeler özel belge niteliğinde olsa da TCK madde 210 hükmü gereğince resmi belge olarak kabul edilmektedir. Ancak unsurları eksik olduğu için kambiyo senedi vasfını yitiren çek, poliçe veya bonolar, resmi evrakta sahtecilik suçunun değil, özel evrakta sahtecilik suçunun konusu olabilir.

Boş bir kağıda atılan imza tek başına “özel belge” niteliği taşımadığı için boş kağıda atılan imzanın kötüye kullanılması halinde “açığa imzanın kötüye kullanılması suçu” (TCK md. 209) oluşmuş olacaktır.

Özel belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için özel belgenin taşıması gereken özellikler şunlardır;

Özel evrakta sahtecilik suçunun maddi konusu olan özel belge mutlaka yazılı ve bir dil kullanılmış olmalıdır. Okunamayan ve kapsamı anlaşılamayan bir belgenin hukuki neticeler meydana getirmesi mümkün değildir.

Özel evrakta sahtecilik, ancak hukuki anlamda değeri olan özel belgeler üzerinde işlenebilir. Özel belgede sahtecilik suçuna konu olan özel belgenin bir hakkın doğumuna veya ortadan kalkmasına neden olacak ölçüde ispat yeteneğine sahip olması gerekir.

Özel belgede sahtecilik suçuna konu olacak özel belgenin sahip olması gereken son özellik ise belgeden düzenleyenin kim olduğunun metinden anlaşılmasıdır. Düzenleyiciden kastedilen şey, özel belgeyi bizzat yazan kişi değil, belgenin adına düzenlendiği kişidir.

Özel evrakta sahtecilik suçu, kamu güvenine karşı işlenen suçlardandır. Özel belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için zarara sebep olması gerekmese de zarar ihtimali olması gerekmektedir. Aksi halde zarar sonucu doğurmaya hukuken elverişli olmayan bir özel belge bu suçun konusu olamayacaktır.

Özel belgede yapılan sahteciliğin basit bir şekilde herkes tarafından anlaşılmaması gerekir. Aksi takdirde özel belgede sahtecilik suçu oluşmayacaktır. Burada önemli olan belgenin aldatıcılık özelliğidir.

TCK madde 211 uyarınca bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla özel belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, verilecek cezada cezanın yarısı oranında indirim yapılır. Bu indirimin uygulanabilmesi için failin gerçek olan bir olayın kanıtlanmasını sağlamak amacıyla hareket etmiş olması gerekmektedir. Burada asıl olan failin iyi niyetidir.

Özel belgede sahtecilik suçu şikayete bağlı bir suç değildir. Bu nedenle herhangi bir şikayet süresi de yoktur. Buna karşılık dava zamanaşımı süresi 8 yıl olup uzlaşma müessesesinin uygulanacağı suçlardan değildir. Özel belgede sahtecilik suçunun cezası 1 yıl veya altında olduğunda hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Yine özel belgede sahtecilik suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğu takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi veya verilen cezanın ertelenmesi de mümkündür.

  • T.C. Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 05.06.2014 Tarih ve 2012/27271 Esas, 2014/11081 Karar sayılı kararı “Sanığın, bankadan kredi almak için sahte maaş bordrosu düzenlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; suça konu belge bankaya sunulmasa bile kredi verilip verilmeyeceği şirketten suç tarihinde sanığa yapılan ödemelere ilişkin belgeler var ise bunların getirtilmesi, şayet banka aracılığı ile ücretler ödeniyorsa ilgili bankadan ödemelere ilişkin belgelerin araştırılmasından sonra sanığın gerçekten suça konu belgedeki belirtilen maaşı aldığının saptanması durumunda, 5237 sayılı TCK’nun 211. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılması suça konu belge bankaya sunulmasa bile kredi verilip verilmeyeceği de araştırılarak eylemin “faydasız sahtecilik” kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma ile mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır.
  • T.C. Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin 02.11.2015 Tarih ve 2015/14133 Esas, 2015/30608 Karar sayılı kararı “Sanık A.’in , Ö. isimli mağdura ait olan taşınmazları 2005, 2006 ve 2007 yılları arasında, sanki mağdurdan kiralanmış gibi 3 adet sahte kira sözleşmesi düzenleyerek ve bu sözleşmeleri de ilgili kuruma ibraz etmek suretiyle 2005 ve 2006 yıllarında doğrudan gelir desteği ödemesi aldığı, sanıkların mağdur Ö.’a ait birçok tarım arazisini onun rızası ile fiilen kullandıkları, mağdur Ö.’ın arazilerin kullanımı konusunda önceden rızası olduğunu ancak kimseyle kira sözleşmesi yapmadığını ve bu yönde izin vermediğini beyan etmesi karşısında, sanıkların “gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla sahte kira sözleşmesi düzenlemeleri” ve kullanmaları nedeniyle eylemin TCK’nın 211. maddesi kapsamında kalması nedeniyle 1/2 oranında ceza indirimi yapılması gerekir.”
  • T.C. Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 23.03.2016 Tarih ve 2014/4825 Esas, 2016/2605 Karar sayılı kararı “Kambiyo senetlerinde (çek, poliçe, bono vb.) resmi evrakta sahtecilik suçunun oluşabilmesi için kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekir. Aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtekarlık yapılması halinde fiil, özel belgede sahtekarlık suçunu oluşturacaktır. 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 688. ( 6102 Sayılı Kanun’un 776. ) maddesinin uyarınca senet metninde bulunması gerekli zorunlu unsurlardan olan “tanzim tarihinin” bulunmaması halinde senedin özel belge niteliğinde olacağı, dosyada mevcut suça konu senet fotokopilerinde, senetler üzerinde düzenleme tarihinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanığın eylemi resmi evrakta sahtecilik suçunu değil, 207. maddesi uyarınca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturur.”

T.C. Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin 10.04.2018 Tarih ve 2017/1616 Esas, 2018/2428 Karar sayılı kararı “Sahte sigorta poliçelerinin iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığı hususunda, her hangi bir incelenme yapılmaması karşısında, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu poliçelerin mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti ve iğfal kabiliyetinin varlığının kabulü halinde, iktisadi devlet teşekkülü ya da kamu kuruluşu niteliğinde olmayıp, özel hukuk tüzel kişisi olan … A.Ş’ye ait sahte sigorta poliçelerinin, TCK’nın 210. maddesi kapsamında “emtiayı temsil eden belge” ya da “kambiyo senedi” niteliğine haiz olmaması nedeniyle “özel belge” vasfında olduğu gözetilmeden, sanıkların özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet yerine yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde poliçelerin resmi belge olduğunun kabulüyle “resmi belgede sahtecilik” suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi, bozma nedenidir.”

Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir 

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Ceza Hukuku kategorisinde yer alıp, Ceza Hukuku Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.