Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Ceza Hukuku

Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu Eskişehir Ceza Hukuku Avukatı tarafından | 1 Mart 2021 tarihinde yazıldı.

Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu

Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu, kişinin kendisi istemediği halde karşı tarafın cinsel arzu ve isteklerine maruz kalması, alet edilmesi veya mecbur bırakılması durumudur. Çocuğun cinsel istismarı ise 18 yaşını doldurmamış çocuğun bedenine fiziksel temasta bulunma şeklinde cinsel davranışlar sergilenmesi ile oluşur. Mağdurun bedenine fiziksel bir temas olmaksızın laf atma, sözlü taciz vb. gibi durumlarda eylem cinsel istismar suçunu oluşturmayıp cinsel taciz suçunu oluşturacaktır. Cinsel taciz suçu ve cezası ile ilgili makalemize ulaşmak için tıklayınız.

Cinsel istismar suçları açısından mağdur çocuğun yaşına göre iki kategoride ele alınmaktadır.

1-) On beş yaşını tamamlamamış (15 yaşından küçük) çocukların cinsel istismarı; TCK nın 103/1-a maddesinde on beş yaşını tamamlamamış çocuklara karşı her türlü cinsel içerikli fiziksel davranış istismar olarak kabul edilmiştir. Mağdur çocuğun rızası olsa dahi, bu rıza kanun koyucu tarafından geçerli kabul edilmemektedir.

2-)On beş yaşını tamamlamış (15-18 yaş arası çocuklar) ve maruz kaldığı fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmiş çocukların cinsel istismarı; On beş yaşını tamamlamış ve maruz kaldığı fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmiş çocuklara karşı gerçekleştirilen cinsel davranışların, cinsel istismar olarak nitelendirilebilmeleri için, fiilin cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Çocuğun Basit Cinsel İstismarı Suçu

Basit cinsel istismar suçu, çocuğun cinsel istismarı suçunun temel şekli olup çocuğun vücudu üzerinde gerçekleştirilen, cinsel arzuları tatmin amacına yönelik ve fakat cinsel ilişki düzeyine varmayan cinsel davranışlar sergilenmesi ile oluşmaktadır. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu ve cezası ile ilgili Eskişehir ceza avukatı ekibimizden bilgi alabilirsiniz.

Sarkıntılık Suretiyle Çocuğun Basit Cinsel İstismarı Suçu

Sarkıntılık; cinsel isteğin tatmin amacıyla anlık ve belirli bir yoğunluğa ulaşmayan cinsel eylemlerin mağdurun bedenine fiziksel temas yoluyla uygulanması halinde oluşacaktır. Örneğin, cinsel amaçla kısa süreli dokunma, bir kere öpmek vb. gibi cinsel davranışlar sarkıntılık suretiyle cinsel istismar suçu olarak kabul edilmektedir.

Sarkıntılık suretiyle cinsel istismar suçu ile basit cinsel istismar suçundaki en temel fark sarkıntılık fiilinin kesik ve ani bir eylemle mağdur çocuğun bedenine temas edilmesiyle, çocuğun basit cinsel istismarı suçunun temel şeklinin ise çocuğa karşı cinsel sömürü düzeyine varacak şekilde birbirini takip eden birden fazla davranış ile icra edilmesiyle oluşmasıdır.

Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 15.04.2019 tarih 2018/10820 E. ve 2019/9062 K. Sayılı içtihadı “Sanığın otobüste mağdurenin arkasına yaklaşarak bacaklarına ve kalçasına dokunmaktan ibaret eyleminin mevcut haliyle ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesince 5237 sayılı TCK’nın 103/1-c.2 maddesine göre cezalandırılması yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek aynı Kanunun 103/1-c.1 maddesi ile uygulama yapılması karşısında hükmün bozulması gerekirken, yazılı şekilde anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, Kanuna aykırıdır”.

Çocuğun Cinsel İstismarı ile ilgili yasal mevzuat

TCK nın 103. Maddesi: “Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması halinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikayetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;

a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,

b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar anlaşılır”.

Çocuğa karşı Nitelikli Cinsel İstismar Suçu

Çocuğun nitelikli cinsel saldırı suçu, TCK’nın 103/2 maddesinde vücuda “organ” veya “sair cisim sokulması” şeklinde düzenlenmiştir. Nitelikli halin uygulanması için vücuda vajinal, anal veya oral yoldan organ veya sair bir cismin sokulması gerekir. Sair cisimden kastedilen her türlü metaryeldir. Nitelikli cinsel istismar suçunda vücuda “organ” veya “sair cisim sokulması cinsel arzuların tatmini amacına yönelik olması şart değildir. TCK nın 103/2 maddesinde cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmedileceği mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde ise verilecek ceza on sekiz yıldan az olamayacaktır.

Cinsel İstismar Suçlarında Hata (Mağdurun Yaşında Yanılma)

Cinsel istismar suçlarında hata özellikle “mağdurun yaşı” hususunda failin esaslı hataya düşüp düşmediği noktasında uygulamada sıklıkla tartışılan bir husutur. Cinsel istismar suçlarında mağdurun yaşı hakkında yapılan hatanın, mazeret olarak ileri sürülebilmesi mümkündür.15 yaşından küçük ve 12 yaşından büyük mağdurun rızası ile cinsel ilişkiye girdiği ve yaşı konusunda faile gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu durumlarda mağdurun yaşı konusunda esaslı hataya düşen fail TCK m.30 hükmü uyarınca bu hatasından yararlanabilecektir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.09.2015 tarih ve 2013/749 E. 2015/277 Karar sayılı içtihadı “Fail, cinsel ilişkide bulunduğu mağdurenin 15 yaşını doldurmadığı halde, 15 yaşını doldurduğu düşüncesiyle mağdure ile rızasıyla cinsel ilişkide bulunur ve şikayetçi olmayan mağdurenin yaşı konusundaki hatası esaslı, diğer bir ifadeyle kabul edilebilir bir hata olursa, bu takdirde fail 5237 sayılı TCK’nun 30. maddesinin birinci fıkrası uyarınca suçun maddi unsurlarından olan mağdurun yaşına ilişkin bu hatasından yaralanacak, bunun sonucu olarak yüklenen suç açısından kasten hareket etmiş sayılmayacağından ve bu suçun taksirle işlenmesi hali kanunda cezalandırılmadığından 5271 sayılı CMK’nun 223. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince beraatına karar verilmesi gerekecektir.

Suçun maddi unsurlarında hata hali faile ilişkin bir durum olduğundan, bu hususun fail veya müdafii tarafından ileri sürülmesi gerekmekte olup, kural olarak mahkemece suçun maddi unsurlarında hataya düşülüp düşülmediğine ilişkin bir araştırma yapılmayacaktır.

Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Hastane doğumlu olup suç tarihinde ondört yaşında olan mağdure ile sanığın aynı köyde ikamet ettikleri, iki yıl gibi uzun bir süre arkadaşlık yaparak evlenmeye karar verdikleri, mağdurenin yaşının küçük olması sebebiyle ailesinin evlenmelerine izin vermediği, bunun üzerine mağdure ve sanığın rızaen birlikte kaçıp yirmiyedi gün birlikte yaşadıkları ve bu süre içinde birden çok rızayla cinsel ilişkiye girdikleri olayda; sanığın mağdureyi uzun süredir tanıması ve ailesinin yaşı küçük olduğu için evlenmelerine izin vermediğini bilmesi karşısında, mağdurenin onbeş yaşından küçük olduğunu bilmemesi hayatın olağan akışına aykırı olup somut olayda TCK’nun 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanma şartları mevcut değildir. Bu konuda mahkemece araştırılması gerekli başkaca bir husus da bulunmamaktadır.”

Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 31.1.2017 tarih ve 2014/8385 E., 2017/388 K., sayılı içtihadı “Suça sürüklenen çocuğun, mağdurenin onbeş yaşından büyük olduğunu zannettiğine dair savunması, mağdurenin fiziksel görünümünün onbeş yaşından büyük olduğuna dair savcılık gözlemi ve tüm dosya kapsamına göre; Anayasa Mahkemesi’nin 25.03.2015 gün ve 2014/6419 başvuru numaralı kararı da dikkate alınarak suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının mevcut olup olmadığı tartışılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi..”

Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 08.12.2015 tarih ve 2014/283 Esas 2015/11440 Karar sayılı içtihadı “Nüfus kaydına göre 14 yıl 2 aylık olup 21.12.2011 tarihli duruşmada mahkemece de onbeş-onaltı yaşlarında göründüğü gözlemlenen mağdurenin beyanı ve savunmaya göre, mağdurenin sanıkla yaklaşık yirmi gün önce tanıştığı ve olay tarihinde kendisinin onaltı-onyedi yaşı içerisinde olduğunu söylediğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 30. maddesindeki kaçınılmaz hata hali de gözetilerek sanık hakkında atılı suçlardan beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması”

Cinsel istismar Suçu Şikayete Tabi midir?

Sarkıntılık suretiyle cinsel istismar suçunun faili de yaşı küçük çocuk olması durumunda suç şikayete bağlı suçlardandır. Mağdurun velisi veya vasisi şikayetçi olmadıkça soruşturma yapılmaz. Mağdurun velisi veya vasisi, şikayet hakkını suçun işlenmesinden itibaren 6 ay içinde kullanmalıdır. Bunun dışında TCK nın 103. Maddesi kapsamındaki cinsel istismar suçları Cumhuriyet Savcılığı tarafından resen (kamu davası) takip edilir. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu ve cezası ile ilgili Eskişehir ceza avukatı ekibimizden bilgi alabilirsiniz.

Cinsel suçlar

Çocuğun Cinsel İstismarı SuçuÇocuğun Cinsel İstismarı SuçuÇocuğun Cinsel İstismarı Suçu

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Ceza Hukuku kategorisinde yer alıp, Ceza Hukuku Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.