Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Ceza Hukuku

Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması Eskişehir Ceza Hukuku Avukatı tarafından | 13 Mayıs 2022 tarihinde yazıldı.

Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması

Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması Türk Ceza Kanunu’nun 209. maddesinden yer almaktadır. TCK 209 a göre açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçu belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim olunan imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdın, verilme nedeninden farklı bir şekilde doldurulması şeklinde oluşmaktadır.

İmzalı kağıdın fail tarafından hukuka uygun şekilde veya hukuka aykırı şekilde elde edilmiş olması önem arz etmemektedir.

Hukuka Uygun Şekilde Elde Edilmesi

İmzalı bir kağıt boş olmalı ve belli bir anlaşma doğrultusunda doldurulmak üzere faile verilmelidir. Ayrıca suçun oluşabilmesi için imzalı kağıt veya senet failin kendisi tarafından veya failin istemi üzerine bir başkası tarafından anlaşmaya veya yetkiye aykırı olarak doldurulmalıdır. Söz konusu kağıdın boş bir kağıt olabileceği gibi çek ve bono gibi kambiyo senedi de olması mümkündür. Boş senede imza atmakta bu şekilde değerlendirilebilir. Boş senet imzalamak ile ilgili soruları olan vatandaşların mutlaka bir avukattan hukuki yardım almasını tavsiye ediyoruz.

Fail, senet kendisine ilk verilen şahıs olabileceği gibi bir başkası da olabilir. Örneğin borçlu hanesi imzalanmış bir bononun boş olan alacaklı hanesinin veya vade tarihinin doldurularak icraya konulmasında olduğu gibi. Evrak faile muhafaza için verilmiş olabilir, fail tarafından çalınmış olabilir veya fail tarafından güveni suistimal yoluyla da elde etmiş olabilir.

İmzanın kötüye kullanılması suretiyle doldurulan evrakın hukuken geçerli olması gerekmektedir. Aksi takdirde suç oluşmamış olacaktır.

Belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim olunan imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı, verilme nedeninden farklı bir şekilde dolduran kişi, şikayet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m 209/1).

Hukuka Aykırı Şekilde Elde Edilmesi

İmzalı ve boş kağıdın hırsızlık, gasp, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma yollarıyla veya imza sahibinin rıza ve bilgisi olmadan ele geçirilmesi hallerinde hukuka aykırı şekilde elde edilmiş kabul edilir.

İmzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip veya elde bulundurup da hukuki sonuç doğuracak şekilde dolduran kişi, belgede sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılır (TCK m 209/2).

Açığa Atılan İmzanın Kötüye Kullanılması Suçunda Soruşturma ve Kovuşturma

TCK’nın 209/1 maddesinde düzenlenen suç şikayete tabidir. Şikayet süresi, mağdurun fiili öğrendiği tarihten itibaren 6 aydır. TCK’nın 209/2 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması ise şikâyete tabi değildir, kişi hakkında resen takibat yapılacaktır. Eskişehir ceza avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

Açığa Atılan İmzanın Kötüye Kullanılması Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay 21. Ceza Dairesi’nin 08.06.2016 Tarih 2015/7949 Esas – 2016/5053 Karar sayılı kararı “Katılan tarafından işe girerken teminat amacıyla verilmiş olan imzalı boş senedin sanık tarafından anlaşmaya aykırı şekilde doldurularak icra takibine konu edilmesinden ibaret eylemin sübutu halinde, 5237 sayılı TCK’nun 209/1. maddesinde düzenlenen açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturacağı, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24.03.1989 gün ve 1/2 sayılı kararında belirtildiği üzere, açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunun yazılı delille ispatının zorunlu olduğu, HMK’nun cevaz verdiği ayrık durumlar dışında tanıkla ispatın olanaklı olmadığı cihetle; dosya kapsamından katılanın boş olarak imzaladığı senedin aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak sanık tarafından doldurulduğuna dair herhangi bir yazılı belge ibraz edilemediği ve beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfının tayininde de yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Yasaya aykırı,”

Yargıtay 21. Ceza Dairesi’nin 13.01.2016 Tarih 2015/6355 Esas – 2016/137 Karar sayılı kararı “Sanığın suça konu bononun yazıyla bedel kısmını aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak “onüçbintl” olarak doldurup, rakamla bedel kısmında ise daha önce yazılı “1.300,00” ibaresine “0” ilave ederek tahrif ettiği bonoyu, ……. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti’ ne ciro ederek kullandığının iddia edildiği olayda; heyetçe yapılan gözlemde suça konu bonoda rakamla bedel kısmında en sağdaki “0” rakamının sıkışık vaziyette olması dolayısıyla sonradan tahrifen eklenmiş olabileceğinin görülmesi ve katılanların da bu hususta iddiada bulunmaları karşısında; suça konu bono üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak tahrifat olup olmadığı, bonodaki yazıların sanık veya katılanlar eli ürünü olup olmadığı senetteki 13.0000 yazısı ile yazı ile yazılan on üç bin yazılı kısmın aynı kalemle yazılıp yazılmadığının tespiti ve belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, mahkumiyet hükmünün konusunu teşkil eden emanette kayıtlı suça konu bono celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması ve belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş,”

Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 16/01/2014 Tarih 2012/11219 Esas – 2014/499 Karar sayılı kararı ” ilgililerinin yerine imza atmak ve yanıltarak ortaklara senetleri imzalatmak suretiyle hileli davranışlarla gerçekleştirilen mal edinme eylemlerinin nitelikli zimmet vasfında bulunduğu, ilgililerinin yerine imza atmak fiillerinin ve borç senetlerini katılanlara bilgileri dışında imzalatmak suretiyle hukuka aykırı şekilde ele geçirip hukuki sonuç doğuracak biçimde doldurup kullanma eylemlerinin de 5237 sayılı TCK’nın 209/2. maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 204/2. maddesinde düzenlenen zincirleme resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu nazara alınıp, sanıklar lehine olduğu kabul edilen 5237 sayılı TCK’nın 212. maddesindeki “sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur” şeklindeki düzenleme nedeniyle, bu suçtan da mahkumiyet hükmü kurularak sonucuna göre lehe kanunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi Kanuna aykırı.”

Saygılarımızla

Eskişehir Ceza Avukatı Oğuz Özdemir 

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Ceza Hukuku kategorisinde yer alıp, Ceza Hukuku Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.