Haksız Tahrik Nedeniyle Ceza İndirimi
Haksız Tahrik Nedir?
Makale İçeriği Neleri İçerir?
Haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi halinde ceza sorumluluğunu azaltan bir ceza indirimi nedenidir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler” başlıklı İkinci Bölümde yer alan “haksız tahrik” TCK nın 29. Maddesinde ; “Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on sekiz yıldan yirmi dört yıla ve müebbet hapis cezası yerine on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” şeklinde, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak hüküm altına alınmıştır.
Ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik; kişinin haksız bir fiilin kendisinde oluşturduğu hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi durumunda kusur yeteneğindeki azalmayı ifade etmektedir. Bu halde fail, suç işleme yönünde önceden bir karar vermeksizin, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısında meydana getirdiği karışıklığın bir sonucu olarak suç işlemeye yönelmektedir. Bu yönüyle haksız tahrik, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan bir nedendir. Başka bir anlatımla, haksız tahrik halinde failin iradesi üzerinde bir zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini
alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmış bulunmaktadır.
Haksız Tahrikin Şartları Nelerdir?
5237 sayılı TCK’nın 29. maddesinde yer alan haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir:
- Tahriki oluşturan haksız bir fiil bulunmalı,
- Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
- Failin işlediği suç, bu ruhi durumun tepkisi olmalı,
- Haksız tahrik teşkil eden eylem, mağdurdan sadır olmalıdır.
Haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için kanunda bir zaman sınırlaması mevcut olmayıp, aradan uzunca bir zaman geçse bile önceki olayın etkisiyle suç işlenmişse tahrik hükümleri uygulanmalıdır.
5237 sayılı TCK, “ağır haksız tahrik”, “hafif haksız tahrik” şeklinde bir ayrım bulunmamaktadır. Ancak yasada haksız tahrik uygulaması nedeniyle indirimin belirlenen alt sınır ve üst sınır arasında mahkeme tarafından yapılmasını düzenlemiştir. Mahkeme, haksız tahrik indirimini belirlerken olayın özellikleri dikkate alınarak takdir hakkını kullanarak belirleyecektir. Ancak takdir hakkı sınırsız ve keyfi olmayıp mahkemece uygulanan haksız tahrik indirimi üst mahkemece (İstinaf-Yargıtay) denetlenmektedir.
Haksız Tahrik Uygulamalarına İlişkin Yargıtay Kararları
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarih ve 1153-548 sayılı Kararı ” Mevsim koşulları ile olay saati dikkate alındığında, gecenin ilerleyen saatlerinde alkollü olduklarını kabul eden şahıslar tarafından yakılan ateşin, çevrede oturanlar üzerinde yaratacağı tedirginlik ve sanığın makul karşılanabilecek olan uyarısına ters cevap verilerek gürültüye devam edilmesi bir bütün hâlinde haksız hareket olarak kabul edilebilecek olup, gerek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun gerekse özel dairelerin yerleşik uygulamaya dönüşen içtihatlarında, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirlenemediği hâllerde dahi “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi uyarınca sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin kabul edilmesi gerekmektedir.” Eskişehir Ağır Ceza Avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize ceza dosyalarında avukatlık hizmeti vermekteyiz.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.01.2018 tarih ve 302-453 sayılı Kararı ” Katılanın, sanıkla birlikte yöneticilik yaptıkları dönemde yapılan işlemler nedeniyle sanığı suçlayıcı sözler söylemesi ve tartışmayı kesip yoluna devam eden sanığı takip ederek başının arkasına taşla vurmak suretiyle basit tıbbî müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaralaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında TCK’nın 29. maddesi uyarınca asgari orandan uzaklaşılmak suretiyle haksız tahrik indirimi yapılması doğru bir uygulama ise de sanığın yaralanmasının basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek nitelikte olması ve katılanın sanığa yönelik haksız fiil oluşturan söz ve eylemlerin ulaştığı boyut dikkate alınarak makul bir oranda indirim yapılması gerekirken, en üst sınıra yakın oranda indirim yapılması usul ve kanuna aykırıdır.”
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.10.2018 tarih ve 923-11 sayılı Kararı “Sanığa ait iş yerinin bitişiğinde bulunan arsanın maliki ile katılanın bahse konu arsayla ilgili kira sözleşmeleri yapmalarının sözleşme hürriyetine ilişkin yasal bir hakkın kullanımı niteliğinde olması nedeniyle haksız bir fiil olarak nitelendirilememesi, katılanı söz konusu arsayı kiralamaktan ısrarla vazgeçirmeye çalışarak bir hakkın kullanımını engellemeye kalkışan sanığın, ikna edemediği katılanı tehdit etmesi ve katılanın üzerine yürüyüp yüzünü tutmaya çalışması hususları birlikte değerlendirildiğinde; ilk haksız hareketin sanıktan gelmesi, her ne kadar tartışma sırasında katılan, karşılıklı hakaret kapsamında sanığa gerek sözle gerekse el hareketi yapmak suretiyle hakaret etmiş ve tehdit içerikli sözler söylemiş ise de katılanın, sanığın başlangıçtaki ve tartışma sırasındaki haksız davranışlarına karşılık olarak gösterdiği bu tepkide orantısızlık olmayıp etki-tepki arasındaki dengenin sanık lehine bozulmadığının anlaşılması sebebiyle Yerel Mahkemece sanık lehine haksız tahrik hükmünün uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmelidir.
Saygılarımızla
Eskişehir Ceza Avukatı Oğuz Özdemir
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.
Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Ceza Hukuku kategorisinde yer alıp, Ceza Hukuku Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır. Bu Makale Eskişehir Ceza Hukuku Avukatı Oğuz Özdemir tarafından onaylandı!