Çek İptal Davası

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Hukuk Bülteni

Çek İptal Davası Eskişehir Hukuk Bülteni Avukatı tarafından | 7 Haziran 2024 tarihinde yazıldı.

Çek İptal Davası

Çekin zayi olması, çekin kullanılamaz hale gelmesi veya çek sahibinin iradesi dışında elden çıkması anlamına gelmekte olup bu durumda Çek İptal Davası gündeme gelmektedir. Çek İptal Davası, çekin kaybolması vb. şekilde çekin zayi olma hallerinde meşru hamilin çeke ulaşamaması halinde Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen ve getirilen imkanlardan biridir.

TTK madde 651’ de ‘’Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkemece iptaline karara verilebilir’’ hükmü düzenlenmiştir. Bu tip durumlarda kaybolan çekin iptali için çekini kaybeden hamilin çek iptali davasını açması gerekir aksi halde çeki haksız yere elde bulunduran kişi bu zilyetliğe dayanarak haksız bir yarar elde edebilir veya çekin karşılıksız çıkması halinde hamil ve varsa ondan önce gelen ciranta ve çek keşide eden kişilere karşı taleplerde bulunabilecektir.

Çekin Kaybolması Durumunda Başvurabilecek Hukuki Yollar

  • Çek İptali Davası ( Lehtar, keşideci , muhatap banka bu yola başvurulabilir. )
  • Cayma hakkı (Yalnızca keşideci bu yola başvurabilir. )

Cayma Hakkı

Çekten cayma, keşidecinin doğrudan muhatap bankaya yönelik bir işlemidir ve keşideci tarafından tedavüle çıkarılmış bir çekin ödenmeme talimatını ifade eder. İşbu cayma hakkı yalnızca çeki düzenleyen kişi ( keşideci ) tarafından kullanılmakta olup Türk Ticaret Kanunu madde 799 uyarınca sıkı birtakım şartlara bağlanmıştır. Cayma hakkının hüküm doğurabilmesi için ; İbraz süresinin geçmiş olması gerekli

Çek İptali Davası

Çekin kaybolması sonrasında iptalinin dava edilebilmesi için ise davacının senedin kaybolduğu ya da bu durumu öğrenildiği anda çekteki hakkın alacaklısı sıfatını taşıması gerekir. Uygulamada genelde işbu dava lehtarın başvurmakta olduğu bir yol olarak karşımıza çıksa da bazı istisnai durumlarda hak sahibi konumundaki düzenleyen (keşideci) ya da muhatap banka da Çek İptal Davası açabilmektedir.

Kural olarak iptal davasını, çeki düzenleyen değil, hamilin açması gerekir. Ancak, çekin düzenleyen tarafça imzalandıktan sonra lehtara verilmeden kaybolma ihtimalinde, çeki düzenleyen de iptal davası açabilmektedir çünkü bu durumda düzenleyenin hem çeke varlık kazandıran iradesi çekte yer almaktadır hem de bir anlamda düzenleyen çekin hamili konumundadır.

Ayrıca, hamilin çeki bankaya tahsil cirosuyla devrettiği hallerde ise, banka da çekin iptali için dava açabilir çünkü bankanın hamil ile arasındaki vekâlet ilişkisi bu hakkı doğurmaktadır. Bunlara ek olarak, uygulamada çek defteri ve çekin henüz doldurulmadan kaybolması gibi durumlarla da karşılaşılabilmektedir. Bu gibi hallerde ise çek hesap sahibi durumu ivedilikle muhatap bankayı bilgilendirmeli ve akabinde bahse konu çek iptal davasını açmalıdır.

İptal davası açarken vadesi gelmemiş olsa da ihtiyadi bir tedbir olarak- çeke ilişkin ödeme yasağı konulması talep edilmelidir. Çek İptal Davası ile ilgili Eskişehir avukatlarından bilgi alabilirsiniz.

Dava sonucunda da mahkeme tarafından çekin iptaline karar verildiğinde çek artık resmen iptal edilmiş olacaktır. Dava açılmaya karar verilmesi halinde çekin vade tarihi gelmeden işbu dava açılmalıdır. Vade tarihi geçen çeke ilişkin iptal davası açıldığında ödeme yasağına ilişkin bir tedbir kararı alınması mümkün olmayacaktır. Çek iptal davası ile ilgili Eskişehir icra avukatlarından bilgi alabilirsiniz.

Ödeme yasağı alınması

Çekin rıza dışı elden çıkması halinde başvurulacak ilk yol, çekle ilgili olarak ödeme yasağı kararı alınmasıdır. TTK’nın 757/1. maddesinde “İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.” şeklinde hüküm uyarınca, çek iradesi dışında elinden çıkan kişi ödeme yasağı verilmesi için yetkili Mahkemeye başvurabilecektir. Uygulamada, ödeme yasağı talebi iptal davasıyla birlikte talep edilmektedir.

Hasımsız olarak açılan çek iptal davası sonrasında mahkeme tarafından Ticaret Sicili Gazetesi’nde çekin kayıp olduğuna ilişkin ilanlar yayınlanır. İlandan önce veya sonra iptal kararı verilmeden bahse konu kayıp çek mahkemeye sunulursa ya da sunulmasa bile çeki elinde bulunduran kişi ortaya çıkarsa, dava istirdat davasına dönüşür ve mahkeme tarafından davacıya istirdat davası açması için süre verilir.

Çekin kaybolması, çalınması, gasp edilmesi gibi hallerden kaynaklı iptal davalarında, çekin 3. kişilerin eline geçmesi ve bankaya ibraz edilmesi tehlikesi bulunduğundan dolayı, bu gibi hallerde iptal davasında TTK’nın 757/1. maddesi uyarınca, muhatap bankanın çeki ödemekten men edilmesi de ihtiyati tedbir olarak istenmelidir. Madde metninde ödeme yasağı tedbirine hükmedilmesi için teminat yatırılması gerektiğine ilişkin açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, uygulamada mahkemelerce çek bedelinin %5 ile %15’i arasında değişen miktarlarda teminat yatırılması istenmektedir.

Buna karşılık, çekin yanma, yırtılma gibi sebeplerle zayi olması halinde çekin 3. kişilerin eline geçme ihtimali bulunmadığından bu gibi durumlarda mahkemeden ödeme yasağı talep edilmesine gerek olmayacaktır.

Mahkemece ödeme yasağına hükmedilmiş ve bu karar keşideciye tebliğ olunmasına rağmen hamile ödemede bulunan keşideci, TTK m. 646/2 gereği, hile veya ağır kusuru nedeniyle borcundan kurtulmuş sayılmayacağından iptal kararı hamiline tekrardan ifada bulunmak zorunda kalacaktır. Kaldı ki, ödeme yasağı kararı verilmemiş olsa dahi borçlu, hileli veya ağır kusurlu bir şekilde üçüncü kişiye ödemede bulunursa, karar hamiline haksız fiil hükümlerine göre ödemede bulunmak zorundadır. Çek iptal davası ile ilgili Eskişehir avukatlarından bilgi alabilirsiniz.

Ödeme yasağı kararının tebliğinden sonra ödemede bulunan muhatap bankanın sorumluluğu doğacaktır ve muhatap banka, haksız fiil hükümlerine göre (TBK m. 49 vd.) sorumlu olacaktır.

TTK’nın 759/1. maddesinin açık hükmü uyarınca, iptal davası ancak çeki eline geçiren kişinin bilinmemesi halinde açılabilir. Bu nedenle, dava hasımsız olarak açılmalıdır. Uygulamada, genellikle çeki iradesi dışında elinden çıkaran lehtar veya cirantalar Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmakta, ardından da çekin iptali davası açma yoluna başvurmaktadırlar.

Mahkeme, dilekçe sahibinin, çek elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği açıklamaları inandırıcı bulursa, verilecek ilanla, çeki eline geçireni, çeki belirli bir süre içinde getirmeye davet ve aksi takdirde çekin iptaline karar vereceğini ihtar eder (TTK m. 760/1)

Çeki getirme süresi en az üç ay ve en çok bir yıldır (TTK m. 761/1).

Çekin getirilmesine ilişkin ilan, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile üç defa yapılır (TTK m. 762/1)

Elden çıkan çek, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir (TTK m.764/1). Çekin, ilan üzerine mahkemeye sunulması halinde ise iptal davası istirdat davasına dönüşür. Çek İptal Davası ile ilgili Türk Ticaret Kanununda ilgili hükümlere bakabilirsiniz.

İptal kararının birinci sonucu, iptal kararını alan kişinin hak sahipliğinin teşhisine imkan tanımasıdır. İptal kararı alan davacı, çek olmadan hakkını talep edebilme veya yeni bir çek verilmesini talep etme hakkına kavuşur. Bununla birlikte, iptal davası bir tespit davası niteliğini haiz olduğundan sadece senedin zayi olduğunu tespit eder. Dolayısıyla ortada bir eda davası bulunmadığından, karar lehine olan kişinin ilamların icrası yoluyla takip yapabilmesi mümkün değildir.

İptal kararı, maddi hukuk yönünden etkili değildir. Bu nedenle senet zilyedi üçüncü kişinin hukuki durumunda değişiklik yaratmaz. Çünkü, iyi niyetin korunması, iptal kararı ile sınırlandırılmamıştır. İptal kararı, sadece borçluya hamile ödeme yapma zorunluluğunu ortadan kaldırır, hamilin maddi anlamda bir alacağının bulunmadığını göstermez. Başka bir deyişle, çeki elinde bulunduran üçüncü kişinin hakkının sona erdiği ve onun yerine davacının hak sahibi olduğu sonucuna varılamaz. Böyle bir durumda, iyiniyetli hamilin başvurabileceği yol, iptal kararının iptali için bir dava açmak olmalıdır.

Senet iptal edilmiş fakat borçlu henüz ifada bulunmamış ve borçlu karar elinde bulunan kişiye yeni bir çek vermişse, iyiniyetli üçüncü kişi borçlu ile karar hamiline karşı istihkak davası açabilecektir. Buna karşılık, borçlu (keşideci) karar hamiline ödemede bulunmuşsa iyiniyetli üçüncü kişi ödemeyi alan tarafa karşı sebepsiz zenginleşme davası açabilir. Çek İptal Davası ile ilgili Eskişehir şirket avukatından bilgi alabilirsiniz.

Çekin İptali Davası Görevli Ve Yetkili Mahkeme

Çek İptal Davasında yetkili mahkeme ise TTK 757’de düzenlenmiş olup buna göre ödeme yeri veya hamilin yerleşim yerindeki mahkeme çek iptali davalarına bakmaya yetkilidir.

Çek İptal Davasına bakmaya ilişkin görevli mahkeme ise asliye ticaret mahkemeleri olup, kaybolan çekin iptali için davanın asliye ticaret mahkemesinde açılması gerekmektedir.

 

Çek İptal Davası

Çek İptal Davası

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde yer alıp, Hukuk Bülteni Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.