Mirastan Mal Kaçırma Davası (Muris Muvazaası)

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Hukuk Bülteni

Mirastan Mal Kaçırma Davası (Muris Muvazaası) Eskişehir Hukuk Bülteni Avukatı tarafından | 10 Ocak 2022 tarihinde yazıldı.

Mirastan Mal Kaçırma Davası (Muris Muvazaası)

Hukukta muvazaa, üçüncü kişileri aldatmak amacıyla iki kişinin anlaşma yapmadığı halde anlaşma yapmış gibi göstermesi anlamına gelmektedir. Burada tarafların başka bir üçüncü kişiyi aldatma amacı bulunmaktadır.

Muvazaanın gerçekleşmesi için üç koşulun bir arada bulunması gerekir. Bunlar :

  1. Tarafların gerçek amaçları ile yaptıkları işlemler arasında bilerek ve isteyerek yapılan bir uyumsuzluk olmalı,
  2. Üçüncü kişileri aldatma amacı olmalı,
  3. Tarafların muvazaalı işlem yapma konusunda aralarında anlaşmaları gerekmektedir.

Mirastan mal kaçırma bir başka adıyla muris muvazaası hukuken nitelikli (nispi) muvazaa olarak kabul edilmektedir. Nitelikli muvazaada iki işlemden söz edilmektedir. Bunlar görünüşteki işlem ve gizli işlemdir. Taraflar bu iki işlemi gerçekleştirerek üçüncü kişileri aldatma amacı taşırlar. Üçüncü kişileri aldatmaya yarayan işlem görünüşteki işlemdir. Eskişehir miras avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

Muris muvazaası ise kısaca; mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapılan muvazaalı işlemler olarak tanımlanmaktadır. Muris muvazaasından bahsedebilmek için miras bırakan ile karşı tarafın görünürde bir sözleşme yapmış olması ve bu sözleşme ile asıl sözleşmenin gizlenmesi gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse miras bırakan gerçekte bağışlamak istediği mallarını satış karşılığında devretmiş gibi göstererek bir veya birkaç mirasçısını mirasından yoksun bırakmaktadır. 

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal davası hakkında yazılan diğer makalemize ulaşmak için tıklayınız.

Bu davayı yasal mirasçılar, atanmış mirasçılar veya evlatlıklar da açabiliyor iken buna karşılık olarak bu davayı mirası reddeden, miras hakkından feragat eden ve mirastan çıkarılan kişiler açamamaktadır. Mirasçılar bu davayı tek başına açabileceği gibi dava açmak isteyen mirasçılar toplu olarak da dava açabilmektedir.

  • Muris muvazaası davalarında görevli ve yetkili mahkeme hangisidir ?

Muris muvazaası davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi, yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.

  • Mirasta Mal Kaçırma Davasında Zamanaşımı Süresi

Muris muvazaası davası, miras bırakanın ölümünden sonrasında açılabilecek olup herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir.

Konu ile ilgili diğer makalemize ulaşmak için tıklayınız.

  • Miras Muvazaası İle İlgili Yargıtay Kararları

T.C. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin  07.09.2015 Tarih ve 2014/9824 Esas – 2015/10454 Karar sayılı kararı “bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. (….) Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.”

T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.06.2015 Tarih ve 2013/1634 Esas – 2015/1531 Karar sayılı kararı Mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapılan taşınmaz temliklerinde iki işlem vardır, bunlardan görünürdeki işlem, yani satış sözleşmesi tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli işlem yani bağış işlemi de resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir. Bu geçersizlik, miras hakkı ihlal edilen tüm mirasçılar tarafından dava yoluyla ileri sürülebilir. Ayrıca, temlik tarihinde miras bırakanın ekonomik durumunun iyi olması, taşınmaz mal satma ihtiyacının olmaması, taşınmaz devrinde o tarihteki değeri ile akitte gösterilen değer arasında fahiş bir fark olması, taşınmazı devralanın böyle bir ekonomik güçte olmaması gibi durumlar miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik hareket ettiğini ve yapılan temlikin muvazaalı olduğunu gösterir.”

T.C. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 05.03.2014 Tarih ve 2013/9160 Esas – 2014/4955 Karar sayılı kararı Somut olayda, miras bırakan kendi kızına tapuda satış suretiyle taşınmaz devretmiştir. Diğer mirasçılar da bunun kendilerinden mal kaçırma amaçlı olduğunu iddia etmektedirler. Satışa konu edilen bir malın devrinin bir bedel karşılığında olması gerektiği kuşkusuzdur. Ancak, satışa konu malın karşılığının mutlaka para olması gerekmez, diğer bir ifadeyle bu karşılık mal veya hizmet olarak da verilebilir. Taşınmaz kendisine devredilen davalı, miras bırakanın bakım ve ihtiyaçlarını karşıladığından tapudaki devir mirasçılardan mal kaçırma amacı taşımamaktadır. Bu nedenle tapu iptal ve tescil davası reddedilmelidir.”

T.C. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 19.02.2014 Tarih ve 2013/17542 Esas –  2014/3526 Karar sayılı kararı Taşınır malların mülkiyetinin devri Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş ve kanunda taşınırların elden bağışlanması şekle bağlı kılınmamıştır. Dolayısıyla bağışlayan kişinin taşınır malı bağışlanan kişiye teslim etmesiyle taşınırın mülkiyet alıcıya geçer. Taşınır mallarda, görünürdeki işlem geçersiz olsa bile, gizli yani gerçek işlem şekil şartına bağlı olmadığından geçerlidir. Somut olayda miras bırakan ile davalı arasındaki gizli sözleşme taşınır (otomobil) malın bağışlanmasına ilişkindir. Bu gibi sözleşmeler şekil şartına bağlı olmadığından mal elden bağışlandığında mülkiyet alıcıya geçer. Dolayısıyla bu tür sözleşmeler, 6098 Sayılı BK 19. maddesi ve muris muvazaasının en temel içtihadı olan 1/4/1974 tarihli İBK kapsamında değildir.”

Saygılarımızla

Eskişehir Miras Avukatı Oğuz Özdemir 

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

 

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde yer alıp, Hukuk Bülteni Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.