Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Hukuk Bülteni

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası Eskişehir Hukuk Bülteni Avukatı tarafından | 30 Mayıs 2020 tarihinde yazıldı.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası

Belgede sahtecilik suçu ile Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası  Türk Ceza Kanununda ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Belgede sahtecilik suçu yazılı, okunabilir ve bir değere sahip olan bir belgenin sahte olarak yapılması olup resmi belgede sahtecilik suçu ise resmi bir belge üzerinde sahtecilik suçu yapılmasıdır. Özel belgede sahtecilik suçu ile resmi belgede sahtecilik suçu arasında ki fark ise isminde de anlaşılacağı üzere belgenin resmi veya hususi olmasına göre değişmektedir.

Bugünkü makalemizde resmi belgede sahtecilik suçunu inceleyeceğiz. Önümüzdeki günlerde belgede sahtecilik suçunun tün unsurları ve türlerini anlatan bir makalemiz olacaktır. Eskişehir Ceza Avukatı Oğuz Özdemir olarak özel belgede sahtecilik veya resmi belgede sahtecilik suçunda sanık müdafii olarak müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası

Türk Ceza Kanun’una göre;

  • Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi cezalandırılır.
  • Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi daha fazla ceza alabilir.
  • Resmi belgenin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde verilecek ceza yarı oranında arttırılır.

Bu maddeye göre bir resmi belgeyi sahte olarak düzenlemek, sahte olan bir belgeyi kullanmak veya gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde kasten değiştirmek resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Bu maddeye göre resmi belgede sahtecilik suçunun cezası 2 yıldan başlamaktadır. Resmi belgede sahtecilik suçu şikayete tabi bir suç olmayıp adli makamlar tarafından re’sen soruşturma veya kovuşturma yapılmaktadır. Bu nedenle resmi belgede sahtecilik suçunun şikayete tabi olmadığını bir kez daha hatırlatmakta fayda bulunmaktadır.

Sahte bir belgeyi bilmeden kullanmak suç mudur?

Sahte olan bir belgeyi, belgenin sahte olduğunu bilmeden kullanan kişi resmi belgede sahtecilik suçunu işlemiş sayılmamaktadır. Bu noktada ceza koyucu kastın varlığını aramakta olup bu durum ise somut olaya göre değişmektedir. Eskişehir ve civar illerde bilmeden sahte belgeyi kullanan kişilerin mutlaka bir avukattan veya Eskişehir ceza avukatı olarak müvekkillerine hizmet veren büromuzdan hukuki yardım almasını tavsiye ediyoruz. Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası ile ilgili bilgi için Eskişehir ceza avukatlarından bilgi alabilirsiniz.

Çek ve Senet Resmi Belge midir?

Türk Ceza Kanunu 210 maddesinde özel belgede sahtecilik suçunun konusunu, emre veya hamiline yazılı kambiyo senedi, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi tahvil veya vasiyetname olması halinde resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Bu maddeye göre sahte olarak çek veya senet düzenleyen kişiler resmi belgede sahtecilik suçunu işlemiş sayılacaktır.  Hangi belgelerin çek veya senet olduğunu bir başka makalemizde anlatacağız. Bir belgenin çek veya senet sayılması için kanunun aradığı şartları taşıması gerekmektedir. Bu maddeden anlaşılacağı üzere bir başkası adına çek veya senet düzenleyen kişi resmi belgede sahtecilik suçunu işlemiş sayılacaktır.

Resmi belgede sahtecilik suçu işleyen bir kişi, duruma göre asliye ceza mahkemesi yada ağır ceza mahkemesinde yargılanacaktır. Daha detaylı bilgi için Eskişehir Ceza Avukatı olarak müvekkillerine hizmet veren hukuk büromuz ile iletişime geçebilirsiniz.  Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası ile ilgili Eskişehir ağır ceza avukatları ile İletişime geçmek için tıklayınız.

Resmi Belgede Sahtecilik suçu ve cezası ile ilgili yargı kararları

Yargıtay 6.C.D. 25.03.1996 Tarih ve E: 1996/3267’ Kararında;

 …onaysız fotokopiden ibaret belgenin, ne suretle aldatma (iğfal) kabiliyetini haiz olduğu açıklanıp tartışılmadan, mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırıdır” kararı vermiştir. Ayrıca aynı Daire’ nin 18/04/1989 Tarih ve E. 89/02620 da ki ”onaylı olmayan fotokopi (suret) belge niteliğinde değildir” cümlesi, 09.11.1931 tarih 31/07084 nolu Kararında ki “üzerinde ayrıca aslına uygunluğunu belirten onama yazısı bulunmadıkça fotokopi, sahtecilik suçunda öngörülen geçerli belge değildir”. cümlesi, 25.03.1996 tarih ve K:96/103’ de ki “onaysız fotokopiden ibaret belgenin, ne suretle aldatma (iğfal) kabiliyetini haiz olduğu açıklanıp tartışılmadan, mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırıdır” cümlesi,

15.02.1994 tarih ve K: 94/1010’ da ki “sanığın; kendisini alacaklı, müştekiyi borçlu gösteren, tanzim tarihi bulunmadığından özel belge niteliğindeki 395 milyon liralık senedi, ödemesi için elden müştekiye götürüp, fotokopisini vermekten ibaret eyleminde, hukuki sonuç doğuracak bir kullanma söz konusu olmadığından suçun unsurları oluşmaz” cümleleri, 25.3.1996 tarih ve 96/3103 nolu kararında ki “onaysız fotokopiden ibaret belgenin, ne suretle aldatma (iğfal) kabiliyetini haiz olduğu açıklanıp tartışılmadan, mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırıdır” cümlesi,

15.02.1994 tarih ve 94/1010 nolu kararında ki “sanığın; kendisini alacaklı, müştekiyi borçlu gösteren, tanzim tarihi bulunmadığından özel belge niteliğindeki 395 milyon liralık senedi, ödemesi için elden müştekiye götürüp, fotokopisini vermekten ibaret eyleminde, hukuki sonuç doğuracak bir kullanma söz konusu olmadığından suçun unsurları oluşmaz” cümlesi dikkati çekmekte, bu konudaki Yargıtay’ ın değişmez görüşünü yansıtmaktadır.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası ile ilgili Yargıtay Ceza Genel Kurul Kararı

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/15651 E. 2018/22 K. sayılı kararında;

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde röntgen teknisyeni olarak çalışan sanığın, aynı hastanede ebe olarak görev yapan mağdur …’un kimlik bilgilerini kullanarak 26.01.2009 tarihinde Manavkuyu Mahallesi muhtarlığına başvurup ikametgâh belgesi aldığı, bu ikâmetgâh belgesi ve hastaneden mağdur adına aldığı maaş bordrosu ile 30.01.2009 tarihinde katılan bankaya kredi müracaatında bulunup, mağdur adına düzenlenen bireysel kredi başvuru formunu imzaladığı anlaşılmaktadır.

Mağdur; sanığın, adını kullanarak kredi müracaatında bulunduğunu sonradan öğrendiğini, sanık tarafından kredi müracaatı sırasında bankaya sunulan nüfus cüzdanı fotokopisinde yer alan resim, seri numarası ve veriliş tarihi dışındaki bilgilerin kendi nüfus cüzdanında yer alan bilgiler ile aynı olduğunu,

Tanık L. K.; Manavkuyu Mahallesi muhtarı olduğunu, sanığı tanıdığını, suça konu 26.01.2009 tarihli ikametgâh belgesini kendisinin düzenleyip sanığa verdiğini, belgeyi düzenlediği tarihte sanığın muhtarlığını yaptığı mahallede oturduğunu, söz konusu ikametgâh belgesini nüfus cüzdanındaki kimlik bilgilerine göre düzenlediğini,

Beyan etmişlerdir….

….Sahtecilik suçları bakımından ise, kanun koyucunun resmî belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarını benzer şekilde düzenlemesi, her iki suçta korunan hukuki yararın kamu güveni olması, suçların mağdurunun geniş anlamda toplumu oluşturan tüm bireyler olması ve suç isimlerinin aynı olması nedeniyle, resmî belgede sahtecilik suçu ile özel belgede sahtecilik suçunun “aynı suç” kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bununla birlikte sahtecilik suçları bakımından özel bir içtima hükmü getiren TCK’nun 212. maddesinin de ayrıca ele alınmasında yarar bulunmaktadır.

TCK’nun “İçtima” başlıklı 212. maddesi; “Sahte resmî veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur” şeklinde düzenlenmiş olup, bu hükme göre, sahte belgenin başka bir suçun işlenmesinde kullanılması durumunda, fail hem sahtecilik, hem de belgenin kullanıldığı suçtan dolayı sorumlu tutulacaktır. Anılan madde, sahte belgenin sahtecilik dışında başka bir suçta kullanılması durumunu ifade etmekte olup, madde anlatımdan sahte belgenin başka bir sahtecilik eyleminde kullanılması durumunda diğer sahtecilik suçundan da ayrıca ceza verilmesi gerektiği sonucuna ulaşmak mümkün değildir.

Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.12.2015 gün ve 173-495 sayı ile 05.06.2012 gün ve 491-219 Sayılı kararlarında da aynı sonuca ulaşılmıştır.

Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

Kimlik bilgilerini kullandığı mağdur adına ikametgâh belgesi düzenlettirmek suretiyle resmî belgede sahtecilik suçunu, sonrasında söz konusu sahte ikametgâh belgesiyle katılan bankaya başvuruda bulunup içeriği itibarıyla sahte olarak düzenlenmesini sağladığı bireysel kredi başvuru formunu mağdura atfen imzalamak suretiyle de özel belgede sahtecilik suçunu işleyen sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı suçu değişik zamanlarda işlediğinin ve bu itibarla zincirleme şekilde resmî belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması gerektiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.

Ancak, hükümden sonra 24.11.2015 gün ve 29542 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün ve 140-85 Sayılı kararı ile, 5237 Sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi karşısında, sanık hakkında belirtilen maddenin uygulanması bakımından, yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir.

Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün TCK’nun 53. maddesi yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir….

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde yer alıp, Hukuk Bülteni Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.