Trafik Kazası Nedeniyle Tazminat Davası

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Hukuk Bülteni

Trafik Kazası Nedeniyle Tazminat Davası Eskişehir Hukuk Bülteni Avukatı tarafından | 8 Nisan 2021 tarihinde yazıldı.

Trafik Kazası Nedeniyle Tazminat Davası

Karayolları Trafik Kanunu’nda trafik kazalarının tanımı yapılmıştır. Yasaya göre en az bir motorlu aracın karıştığı ölüm veya yaralanma gibi bedensel zararla veya mal varlığında meydana gelen zararla sonuçlanan kazalardır.

Kaza neticesinde zarara uğrayan kişi veya mirasçıları tarafından bu zararının tazmini için dava açabilecektir. Trafik kazası nedeniyle tazminat davasının hukuki dayanağı Borçlar Kanunun 49. Maddesinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğuna dayanmaktadır.

Trafik Kazası Sebebiyle Tazminat Davasında Zamanaşımı Süresi

Karayolları Trafik Kanunun 109. Maddesine göre motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacaktır.

Trafik kazası nedeniyle aynı zamanda bir suç işlenmişse KTK 109/2 maddesi gereğince ceza zamanaşımı süreleri uygulanacaktır. Trafik kazası neticesinde ölüm veya yaralama meydana gelmiş ise ceza kanununda o suç için öngörülen dava zamanaşımı süresi ne ise, maddi ve manevi tazminat davası açma süresi bu sürenin sonuna kadar uygulanacaktır.

Trafik Kazası Nedeniyle Tazminat Davası Açma Hakkı Bulunanlar

Eğer trafik kazası mağduru hayatta ise bizzat kendisi tarafından maddi ve manevi tazminat davası açabilecektir. Vefatı halinde ise yakınları ve onun vefatı ile maddi ve manevi zarar gören yakınları annesi, babası, eşi, çocukları, kardeşleri, nişanlısı ve bakım ve desteği altındaki kişiler maddi ve manevi zararlarının tazmini için dava açabilecektir. Yine mağdurun ölmeden önceki açtığı tazminat davasını devam ettirebilirler. Mağdurun medeni haklarını kullanamadığı durumlarda velisi yada vasisi tarafından da iş bu davalar açılabilecektir.

Trafik Kazası Nedeniyle Tazminat Davası Kime Karşı Açılır

Trafik kazası neticesinde kişinin uğradığı maddi veya manevi zararın tazminini Borçlar Kanunu ile Karayolları Trafik Kanunu gereğince araç sürücüsünden

talep edilebileceği gibi araç maliki veya işleteni ile aracı sigortalayan sigorta şirketlerinden de talep edilebilmektedir. Bu sayılanlar Karayolları Trafik Kanunu gereğince zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.

Kaza Yapan Aracın Trafik Sigortası Bulunmaması Halinde Kime Karşı Dava Açılabilir

KTK nın 85. Maddesi gereğince tüm araçlara sigorta yapılması zorunludur. Zorunlu Sigortası olmayan araçların trafiğe çıkması yasaktır. Zorunlu Sigortası olmayan araçlardan dolayı üçüncü kişilerin zarar görmesi durumunda mağdur olunmasını engellemek amacıyla güvence hesabı kurulmuş olup kazaya sebebiyet veren tarafın trafik sigortası bulunmasa dahi güvence hesabından söz konusu kayıplarının tazminini talep edilebilecektir.

Trafik Kazası Tazminat Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme

Trafik kazaları sebebiyle tazminat davalarında görevli mahkeme genel olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Ancak dava sigorta şirketine karşı açılması durumund

a görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır. Yine diğer sorumlularla birlikte sigorta şirketi de davalı olarak gösterilecekse dava yine Asliye Ticaret Mahkemesinde görülecektir.

Trafik kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davasında birden fazla yetkili mahkeme bulunmaktadır. Davalılardan herhangi birisinin ikametgahı mahkemesinde, zarar gören davacının ikametgahı mahkemesinde, trafik kazasının meydana geldiği yer mahkemesinde ve trafik sigortası şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açılabilecektir.

 

 

Trafik Kazası Nedeniyle Sigorta Tahkim Komisyonuna Müracaat

Sigortacılık kanunu kapsamında uyuşmazlık yaşadığınız sigorta kuruluşu, Sigorta Tahkim Komisyonu’na üye olması halinde başvuruda bulunduğunuzda sigorta kuruluşu talebinizi tamamen yada kısmen reddettiyse veya talebinize başvuru tarihinden itibaren 15 yasal iş günü içinde yazılı olarak cevap verilmediyse başvuru formu ile birlikte ekindeki belgelerle Komisyona şahsen ya da posta yoluyla başvuruda bulunabilirsiniz.

Sigorta Tahkim Komisyonu önüne gelen uyuşmazlıkları mahkeme yoluna gitmeksizin kısa sürede çözerek taraflar için büyük avantaj sağlamaktadır. Önemle belirtmek isteriz ki Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru ihtiyari nitelikte olup mahkemeye veya komisyona başvuru yapmak tamamen tercihe konu bir durumdur. Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusuna ilişkin makalemiz için tıklayınız.

Trafik Kazası Tazminat Davasına ilişkin Yargıtay Kararları

Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 20.04.2017 tarih ve 2014/21910 E. , 2017/4338 K. Sayılı içtihadı “Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinde haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. TBK’nın 72. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık sübjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanışımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir Buna karşılık, özel bir kanun hükmünün, özel olarak zamanaşımı süresi öngördüğü tehlike sorumluluklarında TBK m. 72 uygulanmaz. 2918 sayılı …’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davacının yaralanmasına neden olan trafik kazasının 14.11.2005’te meydana gelmiş, dava 13.05.2013’te açılmıştır. Mahkemece her ne kadar, zamanaşımı süresinin ceza zamanaşımı süresi kadar uzayacağı kabul edilmiş ise de; 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 66/1-e maddesinde öngörülen sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu gözetilmemiştir. Buna göre; davalının zamanaşımı def’inin reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.”

Saygılarımızla

Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde yer alıp, Hukuk Bülteni Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.