Tehdit ve Hakaret Nedeniyle Tazminat Davası
Türk Ceza Kanununa göre hakaret suçu bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olan somut bir fiil yahut olgu isnat etmek veya söverek bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırı olarak belirtilmiştir. Tehdit suçu, ise başkasına ağır ve haksız bir zarara uğratacağının bildirilmesidir.
Tehdit ve Hakaret Nedeniyle tazminat davası açabilir miyim?
Makale İçeriği Neleri İçerir?
Borçlar Kanununun 58. Maddesinde vd maddelerinde düzenlenen haksız fiil hükümlerinde belirtildiği üzere, hakaret veya tehdit edilmek suretiyle kişilik hakları zedelenen kişiler, eylemi gerçekleştiren kişi veya kişilerden tazminat talep etme hakkına sahiptir. Hakaret ve tehdit davalarında maddi bir zarara uğranmasa dahi, hakarete ve tehdite maruz kalan kişi, kişilik haklarına yapılan saldırı sonucu yaşadığı sarsıntı, üzüntü ve toplum önünde küçük düşürülme gibi sebeplerden dolayı tazminat talebinde bulunabilmektedir. Bu sebeple hakaret ve tehdit eylemlerine maruz kalan kişiler manevi tazminat talebinde bulunabilmektedir.
Tazminat Davası ile ilgili yargı kararları
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/14832 E. , 2019/508 K. sayılı kararında; Davacı … tarafından, davalı … aleyhine 30/06/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 17/06/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının kendisine karşı hakaret ve tehditte bulunduğunu, ceza yargılaması sonunda mahkumiyetine karar verildiğini belirterek, olay nedeniyle oluşan manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamına göre dava konusu eylemlerin sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar dava konusu olay nedeniyle davalı hakkında açılan kamu davası sonucunda hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilmiş ve bu karar hukuk hakimini bağlamaz ise de dosyada mevcut deliller ve özellikle ceza yargılamasında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalının, davacıya yönelik hakaret ve tehdit eylemlerinin sabit olduğu anlaşılmakla; olayın oluş şekli de gözetilerek mahkemece davacı lehine uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.
Şu halde, mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ Esas: 2004 / 4184 Karar: 2004 / 12708
Ölümle Tehdit Kişilik Haklarına Saldırı Oluşturacağından Manevi Tazminat Hakkı Doğurur.
Özet: Davacı, avukat olduğunu, davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının takip sırasında hacze gelinirse kendisini öldüreceğini söyleyip tehdit ettiğini ileri sürerek manevi tazminat talep etmiştir. Ölümle tehdit kişilik haklarına saldırı oluşturur. Bu durumda tehdit iddiası araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi hatalıdır.
Davacı N. vekili Avukat S.O. tarafından, davalı M. aleyhine 06.02.1998 gününde verilen dilekçe ile tehdit nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 30.10.2003 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının avukat olduğunu, davalı aleyhine icra takibi yaptığını, bu takip sırasında davalının hacze gelindiği takdirde davacıyı öldüreceğini belirterek davacıyı tehdit ettiğini belirterek manevi tazminat istemiştir.
Yerel mahkemece istem reddedilmiş, karar davacı yanca temyiz edilmiştir.
Hukuki yapısı itibariyle tehdit, başkasına ağır ve haksız bir zarara uğratacağının bildirilmesidir. Somut olayda da davacının ölümle tehdit edildiği iddiası söz konusudur. Bu şekildeki sözlerin davacının yaşam güvenliğini ve dolayısıyla ruh bütünlüğünü bozacağı, güven içinde yaşama duygusunu zayıflatacağı, onun toplum içinde güvenli ve onurlu yaşama olgusunu zayıflatacağı, giderek ortadan kaldıracağı açıktır. Böyle bir sonucun da kişinin kişilik değerlerindeki yaratacağı olumsuz sonuçlar nedeniyle saldırı oluşturacağı kabul edilmelidir.
Şu durumda mahkemece yapılacak iş, davalının ölümle tehdit eylemini yapıp yapmadığı belirlenerek varılacak sonuca göre karar vermektir. Yerel mahkemece bu yön gözetilmeden tehdit suçundan dolayı manevi tazminat verilmez anlamına gelen gerekçe ile davanın reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Tüm bu kararlardan anlaşılacağı üzere belirli şartların varlığı halinde tazminat davası açabilirsiniz. Tazminat davası ile ilgili sorularınızı var ise mutlaka bir avukattan hukuki yardım almanızı tavsiye ederiz.
Saygılarımızla
Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.
Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu
Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde yer alıp, Hukuk Bülteni Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır. Bu Makale Eskişehir Hukuk Bülteni Avukatı Oğuz Özdemir tarafından onaylandı!