Ödeme emrine itiraz nasıl yapılır?

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

İcra ve İflas Hukuku

Ödeme emrine itiraz nasıl yapılır? Eskişehir İcra ve İflas Hukuku Avukatı tarafından | 24 Ocak 2022 tarihinde yazıldı.

Ödeme emrine itiraz nasıl yapılır?

Hakkında icra takibi başlatılan borçluya icra dairesin tarafından  takibe ilişkin ödeme emri gönderilir. Ödeme emrini tebliğ alan borçlu yasal süresi içinde borcu ödemeli veya icra takibine itiraz etmelidir. Aksi durumda başlatılan icra takibi kesinleşecektir. Bu durumda da borçlunun mal varlığına haciz koymak suretiyle icra takibine devam edilir. Şayet borçlu bu süre içerisinde borcu öderse icra takibi sona erecektir. Öncelikle belirtmek gerekirse ilamsız takip hariç diğer takip türlerinde sadece itiraz etmek icrayı durdurmaz. Hangi takibe itiraz edilip hangi takibe itiraz edilemeyeceği hususunda vatandaşlarımızın mutlaka bir avukattan hukuki yardım almasını tavsiye ederiz.

Borçlu ödeme emrine yasal süresi içerisinde;

  • Borcun ödendiği itirazında bulunabilir,
  • Borcun vadesinin henüz gelmediği itirazında bulunabilir,
  • Borcun muaccel olmadığını ileri sürebilir,
  • Borcun zamanaşımına uğradığı itirazında bulunabilir,
  • Böyle bir borcun hiç olmadığını öne sürebilir,
  • Takibin açıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri sürebilir,
  • Borcun şarta bağlı olduğunu ancak bu şartın gerçekleşmediğini ileri sürebilir,
  • Takip konusu bir senet ise bu senedin bedelsiz (hatır senedi) olduğunu ileri sürebilir,
  • Kambiyo takibine konu edilmiş senedin teminat senedi olduğu yönünde itirazlarını ileri sürebilir,
  • Alacaklının kendisine ödeme için süre vermiş olduğunu öne sürebilir.
  • Borç aslına, borcun faizine veya her ikisine itiraz edebilir.

Borçlu itirazında mutlaka bir sebep bildirmek zorunda olmadığı gibi eğer bildirmiş ise bu itiraz sebepleri ile bağlı olup bunları daha sonra değiştiremediği gibi başka bir itiraz sebebi de ekleyemez. İcra takibine itiraz etmek isteyen borçlu yasal süresi içinde bir dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmek zorundadır. İtirazın icra takibinin yapıldığı icra dairesine yapıldığı takdirde hiçbir masraf gerekmez iken itirazın icra takibini yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine göndermektedir. Eskişehir icra avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

İtirazın yasal süresinde yapılmadığı takdirde itiraz reddedilecek ve icra takibi durmayacaktır. Bunun istisnası İcra ve İflas Kanunu 65.maddesinde yer almaktadır.

İİK madde 65;

Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir.

Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur.

İtiraz üzerine icra mahkemesi ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre takibin tatilini tensip edebilir. İcra mahkemesi, tetkikatını evrak üzerinde yapar. Lüzumu halinde iki tarafı hemen davetle mazeretin kabule şayan olup olmadığına karar verir. Duruşmaya karar verilmemesi halinde borçludan alınan masraflar kendisine iade olunur.

Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celsede alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tahkikata devam olunarak gerekli karar verilir.

Daha önce borçlunun mallarına haciz konulmuşsa mazeretin kabulü kararının tefhim veya tebliği tarihinden itibaren alacaklı yedi gün içinde, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemez veya aynı süre içinde 67. maddeye göre mahkemeye başvurmazsa haciz kalkar.”

Yani borçlu, kusuru olmaksızın bir engel sebebiyle ödeme / icra emrine itiraz edemezse bu itirazını engelin kalkmasının ardından 3 gün içinde yapabilir. Buna “gecikmiş itiraz” denir.

Ödeme emrine itiraz icra dairesine yapılırken gecikmiş itiraz icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine yapılmalıdır.

Ödeme emrine yapılan itiraz neticesinde borçlu aleyhine başlatılan icra takibi kendiliğinden duracaktır. Durmuş olan takibe karşılık alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlunun haksız yere itiraz etmesi halinde hakkında %20 oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilebilir.

Ödeme emrine itiraz ile ilgili yargı kararları

T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 22/09/2011 Tarih ve 2011/1057 Esas – 2011/16502 Karar sayılı kararı Alacaklı banka  vekilinin icra takibine dayanak yaptığı kredi kartına ilişkin hesap kat ihtarı ve hesap özetinin, ödeme emri ile  birlikte borçluya gönderilmediği anlaşılmıştır. İİK’nun 58/3. maddesi gereğince; alacak, bir belgeye  dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu  sayısından bir fazla  örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu’nun 2.2.2000 tarih ve 2000/12-50 Esas, 2000/47 sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de  takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte  borçluya  gönderilmesi zorunludur. Borçlunun  takibin şekline göre yasal sürede  icra dairesine itiraz etmiş olması, şikayet  yoluyla  icra mahkemesinden ödeme  emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Zira, hakkında  yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden, borçlunun ödeme emrinin iptalini talep  etmekte  hukuki yararı bulunmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi  gerekirken,  yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde  hüküm tesisi isabetsizdir.” Konu ile ilgili detaylı bilgi almak isteyenlerin Eskişehir ilinde bulunan avukatlar ile iletişime geçebilir.

T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 05.05.2011 Tarih ve 2010/28156 Esas – 2011/9655 Karar sayılı kararı İİK.nun 62/4 maddesi gereğince; “Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır.Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır.” Somut olayda borçlu tarafından icra dosyasına sunulan 26.07.2010 tarihli itiraz dilekçesinde “Takibe konan borca ilişkin fatura ve ekleri tarafıma tebliğ edilmemiştir. Bunu ispatlayan  fatura ve fişlerin  tarafıma tebliğinden sonra takibe konan borcu bu nedenle kısmen kabul etmem. Kabulü gereken miktarın ise fatura ve fişlerin tarafıma tebliğini müteakip yeniden beyanda bulunacağım. Bu nedenle takibin eksik evrak tebliği sebebiyle durdurulmasına karar verilmesini isterim.” şeklinde beyanda bulunulmuş, ancak itiraz edilen kısım belirtilmemiştir. Bu durumda yukarıda açıklanan madde gereğince geçerli bir itirazın varlığından söz edilemeyeceği için takip kesinleşmiştir. İcra müdürlüğünce süresinde itiraz edildiğinden bahisle takibin durdurulmasına karar  verilmesi yerinde değildir.”

T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 31.05.2010 Tarih ve 2010/1851 Esas – 2010/13216 Karar sayılı kararı İzmir 1.İcra Müdürlüğü’nün 2009/5529 E. sayılı dosyası ile yapılan ilamsız takipte, borçlular süresinde verdikleri itiraz dilekçelerinde, icra müdürlüğünün yetkili olmadığını, borcun bulunmadığını, talep edilen faizin fahiş olduğunu,mükerrer takip yapıldığını ileri sürerek borca itiraz etmişlerdir. İcra müdürlüğünce, itiraz konusunda herhangi bir işlem yapılmamış, sadece itiraz dilekçesi havale edilmiştir. İcra müdürlüğünce, takibin durdurulması gerekirken aksi yönde işlem yapılması doğru değildir. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile müdürlük işleminin iptaline karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.”

Saygılarımızla

Eskişehir İcra Avukatı Oğuz Özdemir 

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu site sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, sitede yer alan bilgilendirmeler Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda İcra ve İflas Hukuku kategorisinde yer alıp, İcra ve İflas Hukuku Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.