Haksız Tahrik

Eskişehir Avukat ve Hukuk Hizmetleri

Hukuk Bülteni

Haksız Tahrik Eskişehir Hukuk Bülteni Avukatı tarafından | 5 Aralık 2021 tarihinde yazıldı.

Haksız Tahrik

Haksız tahrik kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi halinde ceza sorumluluğunun azalmasını sağlayan ceza indirim halidir. Başka bir anlatımla “Karşı tarafın tahrik edici hareketlerde bulunması sonucunda, suç işleyen kişinin hiddete veya şiddete kapılarak aslında yapmayı planlamadığı bir suç fiilini gerçekleştirmesi halidir.”

Haksız tahrik Türk Ceza Kanununun 29. maddesinde düzenlenmiştir.

Haksız Tahrik TCK 

Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on sekiz yıldan yirmi dört yıla ve müebbet hapis cezası yerine on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir. İndirim oranı dosya özeline göre değişmektedir. Eskişehir ceza avukatı Oğuz Özdemir olarak müvekkillerimize ceza davasında hizmet vermekteyiz.

Haksız Tahrik Şartları 

  1. Haksız tahrike sebep olan bir fiilin bulunması,
  2. Haksız tahrik teşkil eden fiilin faile yönelik olması,
  3. Failin işlenen suçun elemi, öfkesi ve altında olması,
  4. Haksız tahrik oluşturan bir fiilin bulunması

Burada önemli olan başka bir husus da, normal bir insanda hiddet ve elem oluşturmayacak bir hareketin failin ruhsal yapısı nedeniyle hiddet ve elem doğurmuş olması halidir. Fail çok sinirli, çok duygusal yahut çok alıngan bir kişiyse, normal bir insanda bu sonuca yol açmayacak olan bir hareketten etkilenerek fiili gerçekleştirmiş olabilir. Bu durumda fail hakkında ceza indirimi uygulanmayacaktır. Zira bu durumda fiil, mağdurun haksız hareketinden değil, failin bu ruhsal durumundan kaynaklanmaktadır.

Haksız tahrik nedeniyle ceza indirimi adlı makalemize ulaşmak için tıklayınız.

Haksız Tahrike Sebep Olan Bir Fiilin Bulunması

Fail, mağdurun kendisine yönelik haksız bir fiil gerçekleştireceği düşüncesiyle mağdura karşı bir suç işlerse haksız tahrik nedeniyle ceza indiriminden yararlanamaz. Çünkü haksız tahrik şartlarının oluşabilmesi için mağdurun faile karşı somut bir haksız fiil gerçekleştirmiş olması gerekmektedir. Ortada somut bir fiil olmadan failin mağdur hakkındaki düşünceleri, mağdurun geçmişi, fail ile mağdur arasındaki ilişki gibi kriterlerden hareketle failin haksız tahrik altında suç işlediği kabul edilemez.

Faili harekete geçiren hiddet veya şiddetli elem duygusunun failin kendi ihtiras ya da bunalımından değil; bir başkasının fiillinden kaynaklanması zorunludur. Başkasından kaynaklanan fiilin varlığının, tahrikin objektif unsurunu oluşturduğu söylenebilir. Tahrik indirimi olup olmayacağı, haksız tahrik indirimi olacaksa bunun miktarı her dosyaya göre değişmektedir. Konu ile ilgili bilgi almak isteyen vatandaşların mutlaka bir avukattan hukuki yardım almasını tavsiye ederiz.

Haksız Tahrike Oluşturan Bir Fiilin Olması 

Mağdur tarafından faile karşı ika edilen fiil haklı bir nedenden kaynaklanıyorsa fail tahrik nedeniyle ceza indiriminden yararlanamaz. Fiilin haksız bir fiil olup olmadığı her somut olayda ayrıca değerlendirilmelidir.

Haksız Tahrik Teşkil Eden Fiilin Faile Yönelik Olması 

Haksız tahrik nedeniyle ceza indirimi hükümlerinin uygulanabilmesi için suçun mutlaka tahriki oluşturan haksız fiili işleyen kişiye karşı işlenmesi gerekmektedir. Ancak, haksız fiilin doğrudan failin kendisine karşı işlenmesi zorunlu değildir. Bu nedenle, failin yakınlarına veya değer verdiği diğer kişilere veya faile tamamıyla yabancı olan kimselere karşı işlenmiş haksız fiiller de failde bir öfke veya elem yaratacak nitelikte ise haksız tahrik hükümleri uygulanabilecektir. Ancak, kişinin kendi haksız hareketiyle olaya sebebiyet verdiği durumlarda haksız tahrik nedeniyle herhangi bir indirim uygulanamaz.

Failin İşlenen Suçun Elemi, Öfkesi ve Altında Olması :

Haksız tahrik altında hukuka aykırı bir fiil işleyen fail öfkeyle veya şiddetli bir elemin tesiriyle hareket etmelidir. Öfke veya eleme neden olan haksız fiil, failde ruhsal bir değişiklik yaratır. Failin ruh hali haksız fiilden önceki duruma göre oldukça değişmelidir. Fail bir ruhsal tepki olarak mağdura karşı bir suç işlemelidir. Fail ruhsal bir tepkiyle değil de soğukkanlı bir şekilde mağdura karşı bir suç işlerse haksız tahrik hükümlerinden yararlanması söz konusu olmayacaktır.

Haksız Tahrik İndirimi ve İlk Haksız Hareket        :

Haksız tahrik uygulamasında ilk haksız hareketin kimde geldiği tespiti oldukça önemlidir. Zira ilk haksız hareketi fail kendisi yapmışsa, ceza indiriminden yararlanamayacaktır. Haksız tahrik uygulamasında temel kural, ilk haksız hareketin mağdur tarafından gerçekleştirilmiş olmasıdır.

Haksız Tahrikte Dengenin Bozulması          :

Fail ve mağdurun karşılıklı haksız fiillerde bulunması halinde haksız tahrikte dengenin bozulup bozulmadığına dikkat edilmelidir. Fail, haksız bir eylemle mağduru tahrik ettikten sonra karşılaştığı tepkiden dolayı tahrik altında kaldığını savunamaz. Bununla birlikte, failin karşılaştığı tepki, kendi gerçekleştirdiği eylemle karşılaştırıldığında aşırı bir hal almışsa, başka bir deyişle tepkide açık bir oransızlık varsa, burada haksz tahrik indirimi hükümlerinden yararlanabilir.

Ceza hukukunda haksız tahrik ile ilgili Eskişehir ceza avukatı makalemize ulaşmak için tıklayınız.

Yargı Kararları :

T.C. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 01.06.2021 Tarih ve    2017/515 Esas –  2021/231 Karar sayılı kararı “Yerleşmiş yargısal kararlarda kabul edildiği üzere, gerek fail, gerekse mağdurun karşılıklı haksız davranışlarda bulunması hâlinde, tahrik uygulamasında kural olarak, haksız bir eylem ile mağduru tahrik eden fail, karşılaştığı tepkiden dolayı tahrik altında kaldığını ileri süremez. Ancak maruz kaldığı tepki, kendi gerçekleştirdiği eylemle karşılaştırıldığında aşırı bir hâl almışsa, başka bir deyişle tepkide açık bir oransızlık varsa, bu tepkinin artık başlı başına haksız bir nitelik alması nedeniyle fail bakımından haksız tahrik oluşturduğu kabul edilmelidir.

Karşılıklı tahrik oluşturan eylemlerin varlığı hâlinde, fail ve mağdurun biri diğeri yönünden tahrik oluşturan bu haksız davranışları birbirlerine oranla değerlendirilmeli, öncelik-sonralık durumları ile birbirlerine etki-tepki biçiminde gelişip gelişmediği göz önünde tutulmalı, ulaştıkları boyutlar, vahamet düzeyleri, etkileri ve dereceleri gibi hususlar dikkate alınmalı, buna göre; etki-tepki arasında denge bulunup bulunmadığı gözetilerek, failin başlangıçtaki haksız davranışına gösterilen tepkide aşırılık ve açık bir oransızlık saptanması hâlinde, failin h.. tahrik hükümlerinden yararlandırılması yoluna gidilmelidir.

T.C. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun  24.12.2013  Tarih ve 2013/1-664 Esas – 2013/622 Karar sayılı kararı Fail, haksız tahrikin varlığı konusunda hataya düşülebilir. Yani, somut olayda haksız ….  unsurları olmadığı halde, fail, haksız tahrik teşkil eden fiiller bulunduğunu zannederek hareket etmiş olabilir. Haksız tahrikin varlığı konusunda kaçınılmaz hataya düşen fail haksız tahrik hükmünden yararlanacaktır. Fakat burada hatanın kaçınılmaz olması zorunludur. Buna karşılık, hata kaçınılabilir bir hata ise, yani failin kişisel özellikleri göz önüne alındığında, daha dikkatli ve özenli davranması durumunda hatasından kaçınılabilecekse başka bir anlatımla hata meydana gelmeyecekse artık haksız ….. hükümlerinden yararlanamayacaktır. “

T.C. Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 10.11.2021 Tarih ve 2020/9900 Esas – 2021/17705 Karar sayılı kararı ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği değerlendirilerek, sanık hakkında tahrik hükmünün uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş,”

T.C. Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 08.11.2021 Tarih ve 2021/11944 Esas – 2021/13916 Karar sayılı kararı “İlk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanların bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas 367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Dairemizin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında da kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız …. hükümlerinin asgari oranda uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması, Bozmayı gerektirmiş, ”

T.C. Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 06.05.2019 Tarih ve 2019/1240 Esas ve 2019/2549 Karar sayılı kararı “Olaydan önce maktul …‘in maktul …‘yı evlenmek üzere ailesinden istediği ancak buna izin verilmediği, maktulenin akrabası olan …ile evlendirildiği ancak maktullerin görüşmeye devam ettikleri, bu durumu öğrenen eşi ve ailesinin maktuleyi babası olan sanığa olay günü teslim ettikleri, hamile olan maktulenin olay gecesi eşinin evine dönmek istemediği, maktulenin,…‘i 02:30 ve 02:34 sıralarında aradığı, olay saatinin ise 02:40 civarı olduğu anlaşılmasına göre maktullerin olay yerinde buluşmaları ile öldürülmelerinin eş zamanlı olduğu,

babası olan sanığın maktüleyi sorguya çektiği ve görüştüğü kişinin Velit olduğunu öğrendiği, gece gelen tıkırtılar üzerine damda maktulleri görünce sinirlenerek onlara ateş ettiği, akabinde olay yerine gelen polis memuru tanık Hakan’ın beyanına göre de, namusunu temizlediği yönünde beyanda bulunduğu nazara alındığında; Bir başkasıyla evli olan kızının sevgilisiyle gece vakti kendi evinde buluşması nedeniyle toplum yapısı, kültürel yapı, toplum tepkisi gözetildiğinde sanığın haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddetli elemin etkisi altında eylemini gerçekleştirdiği kanaati oluşmakla maktulden kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan davranışların ulaştığı boyut dikkate alındığında,

sanık hakkında TCK’nin 29. maddesi uyarınca makul oranda haksız tahrik indirimi yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, bozma nedenidir.”

T.C. Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 29.01.2015 Tarih ve 2013/6098 Esas – 2015/330 Karar sayılı kararı Bakkallık yapan mağdur, failin eşinin elini tutarak “seninle görüşelim, konuşalım” demiştir. Aile büyükleri araya girerek bu sorunu tatlıya bağlamıştır. Bu olaydan sonra sokakta karşılaştıklarında mağdur faile “ne bakıyorsun lan” demiştir. Bunun üzerinde mağdura av tüfeğiyle yakından ateş eden fail, kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan yargılanmalıdır. Mağdurdan kaynaklanan söz ve davranışlar nedeniyle failin cezasından 1/2 oranında yapılan indirim fazladır. TCK’nın 29. Maddesine göre 1/4 ile 3/4 oranları arasında yapılması gereken indirim, sanıkla eşine yönelen  tahrik oluşturan söz ve davranışların niteliği dikkate alınarak asgari orana yakın bir ceza indirimi olmalıdır.”

 

Saygılarımızla
Avukat Oğuz Özdemir Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Not: Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda Hukuk Bülteni kategorisinde yer alıp, Hukuk Bülteni Avukatı tarafından hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için büromuzla veya avukat bir meslektaşımız ile bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.
Eskişehir Avukat ihtiyaçlarınız için bize ulaşarak hukuki sorunlarınız için destek alın. Avukat Eskişehir ve Çevre İllerde yaşayacağınız hukuki yardım ve ihtiyaçlarınızda, Eskişehir Avukat Oğuz Özdemir Hukuk Bürosu olarak Eskişehir Avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.